eskisi

Sens de "eskisi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	eskisi	used to be v.
Internet Explorer is a web browser that isn't as popular as it used to be. Internet Explorer, eskisi kadar popüler olmayan bir internet tarayıcısıdır. More Sentences

Sens de "eskisi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	eskisi gibi	as before adv.
Upon which they went home, and everything carried on as before. Bunun üzerine evlerine gittiler ve her şey eskisi gibi devam etti. More Sentences
2	General	artık eskisi gibi etki uyandırmayan bir sanat eseri (sık sık/fazlasıyla icra edildiği için)	war-horse n.
3	General	artık eskisi kadar etki uyandırmayan sanat eseri	war-horse n.
4	General	bir şeyin en eskisi	grandaddy n.
5	General	bir şeyin en eskisi	granddaddy n.
6	General	tarihsel gelişime sahip ve birbirini takip eden dişil olguların ilki veya en eskisi	grandmother n.
7	General	birini eskisi kadar saymamak	come down in one's opinion v.
8	General	eskisi gibi genç olmamak	not as young as one used to be v.
9	General	eskisi gibi	like former adj.
10	General	tıpkı eskisi gibi	just the same adv.
Phrasals
11	Phrasals	eskisi gibi davranmak	slip back v.
Phrases
12	Phrases	eskisi gibi değil	not like before expr.
13	Phrases	eskisi gibi	the way it used to be expr.
Proverb
14	Proverb	sevilen şeyler çok tüketilirse eskisi kadar zevk vermeyebilir	have too much of a good thing
Colloquial
15	Colloquial	bir şeyi eskisi gibi yapmak için çok/fazla yaşlı olmak	be past it v.
16	Colloquial	bir şeyi eskisi gibi yapmak için çok/fazla yaşlı olmak	look past it v.
17	Colloquial	bir şeyi eskisi gibi yapmak için fazla yaşlı olmak	be past it [uk] v.
18	Colloquial	bir şeyi eskisi gibi yapmak için fazla yaşlı olmak	be past it [uk] v.
19	Colloquial	eskisi gibi olmayan	not your dad's expr.
20	Colloquial	eskisi gibi olmayan	not your daddy's expr.
21	Colloquial	şu anki durum eskisi gibi değil	that was then, and this is now expr.
Idioms
22	Idioms	eskisi kadar etkili olmayan kimse/şey	a spent force n.
23	Idioms	eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak	have known better days v.
24	Idioms	eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak	have seen better days v.
25	Idioms	her şeyi eskisi gibi yapmak	get back into circulation v.
26	Idioms	eskisi (eskiden olduğu) gibi/kadar iyi olmamak	be half the (...) you used to be v.
27	Idioms	(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak	lose touch v.
28	Idioms	eskisi gibi olmamak	fray around the edges v.
29	Idioms	eskisi gibi olmamak	fray at the edges v.
30	Idioms	eskisi gibi olmamak	fray at the seams v.
31	Idioms	eskisi gibi olmamak	fray around the seams v.
32	Idioms	(biri/bir şey) eskisi kadar iyi olmamak	be past (someone's or something's) best v.
33	Idioms	biri/bir şey eskisi kadar iyi, güçlü, genç, güzel olmamak	be past your/its best v.
34	Idioms	eskisi kadar iyi (bir şey) olmamak	be half the (something) (one) used to be v.
35	Idioms	eskisi gibi (bir şey) olmamak	be half the (something) (one) used to be v.
36	Idioms	her zamanki/eskisi kadar iyi olmamak	be slipping v.
37	Idioms	eskisi gibi olmamak	become a shadow of (someone's or something's) old self v.
38	Idioms	eskisi gibi olmamak	become a shadow of (someone's or something's) former self v.
39	Idioms	eskisi kadar yetenekli/becerikli olmamak	lose a step v.
40	Idioms	(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak	lose your touch v.
41	Idioms	eskisi gibi olmak	make up the time v.
42	Idioms	eskisi gibi olmayan	not your father's adj.
43	Idioms	her şeyin yenisi dostun eskisi	of everything the newest, of friends the oldest expr.
44	Idioms	eskisi kadar güçlü/etkili değil	in the wilderness expr.
45	Idioms	eskisi gibi olmayan (bir şey)	(something) is not your dad's expr.
46	Idioms	eskisi gibi olmayan (bir şey)	(something) is not your daddy's expr.
47	Idioms	sosyal normlar/standartlar/beklentiler eskisi gibi değil	the times (they) are a-changing expr.
Speaking
48	Speaking	asla eskisi gibi olmayacak	never gonna be the same expr.
49	Speaking	artık eskisi gibi yapamıyorlar	they don't make them like they used to expr.
50	Speaking	artık eskisi gibi yapmıyorlar	they don't make them like they used to expr.
51	Speaking	eskisi gibi	like you used to expr.
52	Speaking	eskisi kadar genç değil	not as young as one used to be expr.
53	Speaking	hayat eskisi gibi devam ediyor	same old same old expr.
54	Speaking	hayat eskisi gibi devam ediyor	same ole same ole expr.
55	Speaking	eskisi kadar işe yaramaz	it has seen better days expr.
Literature
56	Literature	aynı isimli iki veya daha fazla şeyin daha eskisi olan	old adj.
Slang
57	Slang	eskisi gibi yapamamak	lose it v.
Modern Slang
58	Modern Slang	youtube'da algoritmanın bir üreticinin içeriğini eskisi kadar öne çıkarmaması	algorithm hell n.