|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
felsefi teori |
philosophical theory n.
|
|
2 |
General |
felsefi araştırma |
philosophical investigation n.
|
|
3 |
General |
felsefi değer |
philosophical value n.
|
|
4 |
General |
felsefi yaptırım |
philosophical doctrine n.
|
|
5 |
General |
felsefi antropoloji |
philosophical anthropolog n.
|
|
6 |
General |
felsefi akım |
philosophical movement n.
|
|
7 |
General |
felsefi akım |
philosophical trend n.
|
|
8 |
General |
felsefi akım |
philosophical thought n.
|
|
9 |
General |
felsefi antropoloji |
philosophical anthropology n.
|
|
10 |
General |
felsefi eğilim |
philosophical trend n.
|
|
11 |
General |
felsefi görüş |
philosophical view n.
|
|
12 |
General |
felsefi kitap |
philosophical book n.
|
|
13 |
General |
felsefi kitaplar |
philosophical books n.
|
|
14 |
General |
felsefi düşünme |
philosophizing n.
|
|
15 |
General |
felsefi düşünme |
philosophising n.
|
|
16 |
General |
felsefi hermenötik |
philosophical hermeneutics n.
|
|
17 |
General |
felsefi çatışma |
philosophical conflict n.
|
|
18 |
General |
m.ö. ilk bin yılda taoizm'in felsefi temellerinin altını çizmek için yazılmış çince bir metin |
tao te ching n.
|
|
|
19 |
General |
felsefi konuşan kişi |
raisonneur n.
|
|
20 |
General |
sanatsal, felsefi vb. amaçlarla bir arada olan seçkin topluluk |
cénacle n.
|
|
21 |
General |
bilimsel veya felsefi hümanizmi benimsemiş kimse |
humanist n.
|
|
22 |
General |
akıl ve maddenin birbirine eşlik etmesine karşın birbiri ile ilişkili olmadığını öne süren felsefi teori |
parallelism n.
|
|
23 |
General |
felsefi düzen |
system n.
|
|
24 |
General |
felsefi olmayan hale getirmek |
unphilosophize [rare] v.
|
|
25 |
General |
felsefi olmayan hale getirmek |
unphilosophise [rare] v.
|
|
26 |
General |
(felsefi, sanatsal, bilimsel akımlar) en etkili olduğu dönemi yaşamak |
flourish v.
|
|
27 |
General |
felsefi olmayan |
nonphilosophic adj.
|
|
28 |
General |
felsefi olmayan |
naïve adj.
|
|
29 |
General |
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formuna ait |
humanist adj.
|
|
30 |
General |
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formu ile ilişkili |
humanist adj.
|
|
31 |
General |
felsefi veya dini hümanizme ait veya ilişkin |
humanistic adj.
|
|
32 |
General |
felsefi paradigmaya ait |
paradigmatic adj.
|
|
33 |
General |
felsefi paradigma ile ilgili |
paradigmatic adj.
|
|
34 |
General |
felsefi paradigmaya ait |
paradigmatical adj.
|
|
35 |
General |
felsefi paradigma ile ilgili |
paradigmatical adj.
|
|
36 |
General |
felsefi paralelizme ait |
parallelistic adj.
|
|
37 |
General |
felsefi paralelizm ile ilgili |
parallelistic adj.
|
|
38 |
General |
felsefi açıdan |
philosophically adv.
|
|
|
Politics |
|
39 |
Politics |
felsefi siyaset bilimi |
metapolitics n.
|
|
Medical |
|
40 |
Medical |
sağlık ve hastalığa ilişkin çeşitli fenomenleri felsefi olarak açıklamaya çalışan bir tıp bilimi dalı |
institutes of medicine n.
|
|
Psychology |
|
41 |
Psychology |
felsefi psikoloji |
philosophical psychology n.
|
|
42 |
Psychology |
felsefi psikiyatri |
philosophical psychiatry n.
|
|
43 |
Psychology |
kişinin varlığının düşünmesiyle bağlantılı olduğunu ileri süren bir felsefi ilke |
cogito n.
|
|
Logic |
|
44 |
Logic |
doğruluk, gereklilik, olasılık, ihtimal gibi felsefi kavramlarla ilgilenen mantık dalı |
alethic logic n.
|
|
45 |
Logic |
zorunluluk, olasılık, olumsallık gibi felsefi kavramların mantık açısından incelenmesi |
modal logic n.
|
|
46 |
Logic |
doğruluk, gereklilik, olasılık, ihtimal gibi felsefi kavramlara ait |
alethic adj.
|
|
47 |
Logic |
doğruluk, gereklilik, olasılık, ihtimal gibi felsefi kavramlarla ilgili |
alethic adj.
|
|
48 |
Logic |
doğruluk, gereklilik, olasılık, ihtimal gibi felsefi kavramlarla ilgilenen mantık dalını tanımlayan |
alethic adj.
|
|
Social Sciences |
|
49 |
Social Sciences |
evrenin kökenine ilişkin felsefi, dini ya da mitolojik açıklama |
cosmogony n.
|
|
50 |
Social Sciences |
bilimsel veya felsefi hümanizme ait veya ilişkin |
humanist adj.
|
|
Education |
|
51 |
Education |
felsefi mantık |
philosophical logic n.
|
|
Religious |
|
52 |
Religious |
aziz thomas aquinas'ın teolojik ve felsefi sistemi |
thomism n.
|
|
53 |
Religious |
aziz thomas aquinas'ın teolojik ve felsefi sistemine inanan kimse |
thomist n.
|
|
54 |
Religious |
teslis inancı karşıtı dini ve felsefi öğreti |
unitarianism n.
|
|
55 |
Religious |
hinduizm'in felsefi ve daha çok mistik yapıdaki kutsal kitapları |
upanishad n.
|
|
56 |
Religious |
dini veya felsefi düalizme inanan kimse |
manichean n.
|
|
57 |
Religious |
dini veya felsefi düalizme inanan kimse |
manichee n.
|
|
Philosophy |
|
58 |
Philosophy |
teknoloji kullanımının toplumları iyiye götüreceği düşüncesine dayanan felsefi akım |
technicism n.
|
|
59 |
Philosophy |
bilginin doğuştan geldiğini öne süren felsefi öğretiyi savunan kimse |
nativist n.
|
|
60 |
Philosophy |
ahlaki özelliklerin var olması yanında ampirik veya doğaüstü özelliklere indirgenemez olduğunu savunan felsefi görüş |
non-naturalism n.
|
|
61 |
Philosophy |
numen ile ilgili çeşitli felsefi kavramlar |
noumenalism n.
|
|
62 |
Philosophy |
ruhun varlığını reddeden felsefi görüş |
nullibism n.
|
|
63 |
Philosophy |
pozitivizmi temel alan bir dinin felsefi adı |
religion of humanity n.
|
|
64 |
Philosophy |
tüm olayların, önceki sebeplerinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu iddia eden bir felsefi görüş |
necessarianism n.
|
|
65 |
Philosophy |
tüm olayların, önceki sebeplerinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu iddia eden felsefi görüş |
necessitarianism n.
|
|
66 |
Philosophy |
hegel'in diyalektiğini 20. yüzyılda yeniden ele alan ve bu yönde gelişme gösteren felsefi görüş |
neo-hegelianism n.
|
|
67 |
Philosophy |
izafiyetçilik ve idealizmi temel alan, bilgi eleştirisi ve bilgi kuramı açısından kant'a yönelen felsefi akım |
neo-kantianism n.
|
|
68 |
Philosophy |
platon ve tasavvuf öğretilerini uzlaştırarak oluşturulmuş felsefi akımın destekçisi kimse |
neoplatonician n.
|
|
69 |
Philosophy |
platon ve tasavvuf öğretilerini uzlaştırarak oluşturulmuş felsefi akımın destekçisi kimse |
neoplatonist n.
|
|
70 |
Philosophy |
ortaçağ skolastik öğretisini çağdaş hayata uyarlayan felsefi görüş |
neo-scholasticism n.
|
|
71 |
Philosophy |
akıl ve bedenin, ne zihinsel ne de fiziksel olarak sınıflandırılamayan, aynı esaslara ait yapılar olduğu ortaya koyan bir felsefi doktrin |
neutral monism n.
|
|
72 |
Philosophy |
doğayı temel alan ve felsefi sorunları doğa bilimleri vasıtasıyla inceleyen bir felsefe akımı |
new realism n.
|
|
73 |
Philosophy |
evreni amaçlarla araçlar arasında bir ilişkiler sistemi olarak gören felsefi doktrin |
teleology n.
|
|
74 |
Philosophy |
zamanı ebedi olanın sembolüne indirgemek yerine, zamanın ve zamansal olanın nihai gerçekliğini vurgulayan felsefi doktrin |
temporalism n.
|
|
75 |
Philosophy |
felsefi nominalizm |
terminism n.
|
|
76 |
Philosophy |
tanrıcılıkla ilgilenen felsefi akım |
theistic naturalism n.
|
|
77 |
Philosophy |
tanrıcılıkla ilgilenen felsefi akım |
process philosophy n.
|
|
78 |
Philosophy |
deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım |
transcendental philosophy n.
|
|
|
79 |
Philosophy |
deneysel varlığın ve maddenin ötesinde sezgisel ve manevi bir varlığın olduğunu vurgulayan felsefi akım |
transcendentalism n.
|
|
80 |
Philosophy |
gerçekliği hem teolojik hem de felsefi bir yönü olduğuna dair bir teori |
twofold truth n.
|
|
81 |
Philosophy |
felsefi ikilik |
two-worlds theory n.
|
|
82 |
Philosophy |
felsefi doktrin |
philosophical doctrine n.
|
|
83 |
Philosophy |
felsefi tanrı bilimi |
theodicy n.
|
|
84 |
Philosophy |
evrenin anlamsız olduğunu savunan felsefi akım |
absurdism n.
|
|
85 |
Philosophy |
felsefi düşünce sistemi |
philosophical thought system n.
|
|
86 |
Philosophy |
3. yüzyılda iskenderiye'de doğan eflatun'un düşünceleriyle doğu gizemciliğinin karışımından oluşan felsefi ve dini sistem |
neo-platonism n.
|
|
87 |
Philosophy |
3. yüzyılda iskenderiye'de doğan eflatun'un düşünceleriyle doğu gizemciliğinin karışımından oluşan felsefi ve dini sistem |
neoplatonism n.
|
|
88 |
Philosophy |
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler |
analytic philosophy n.
|
|
89 |
Philosophy |
mantık, kavramlar ve dilin doğası ile ilgilenen bir felsefi ekol |
analytic philosophy n.
|
|
90 |
Philosophy |
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler |
analytical philosophy n.
|
|
91 |
Philosophy |
mantık, kavramlar ve dilin doğası ile ilgilenen bir felsefi ekol |
analytical philosophy n.
|
|
92 |
Philosophy |
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler |
philosophical analysis n.
|
|
93 |
Philosophy |
mantık, kavramlar ve dilin doğası ile ilgilenen bir felsefi ekol |
philosophical analysis n.
|
|
94 |
Philosophy |
zihinsel ve fiziksel olgular arasında bir bağlantı olmadığını savunan felsefi doktrin |
anomalous monism n.
|
|
95 |
Philosophy |
sokrat'ın eserlerinde çözüm önerilmeksizin felsefi itirazların dile getirilmesinin yarattığı şaşkınlık |
aporia n.
|
|
96 |
Philosophy |
mantık, metafizik, etik, şiir, siyaset ve doğa bilimleriyle ilgilenen bir felsefi akım |
aristotelianism n.
|
|
97 |
Philosophy |
mantık, metafizik, etik, şiir, siyaset ve doğa bilimleriyle ilgilenen bir felsefi akım |
peripateticism n.
|
|
98 |
Philosophy |
nietzsche'nin geliştirdiği felsefi bir terim |
übermensch n.
|
|
99 |
Philosophy |
sosyal birlik ve eşitliği savunan felsefi doktrin |
ubuntu n.
|
|
100 |
Philosophy |
immanuel kant'ın ortaya koyduğu felsefi görüş |
kantianism n.
|
|
101 |
Philosophy |
aklın tanrı ile olan bağı dışında kendisinin ötesinde hiçbir şeye dair bilgisinin olamayacağı öğretisine dayanan, fransız metafizikçi malebranche'ın felsefi sistemi |
malebranchism n.
|
|
102 |
Philosophy |
doğaya ve yaşama dair süreçlerin fiziksel olarak belirlendiğini ve bu süreçlerin fizik ve kimya kanunlarıyla tamamen açıklanabileceğini öne süren felsefi görüş |
mechanism n.
|
|
103 |
Philosophy |
metafiziğin altında yatan felsefi veya kuramsal ilke |
metaphysic n.
|
|
104 |
Philosophy |
anlaşılması daha güç olan felsefi bilimler |
metaphysics n.
|
|
105 |
Philosophy |
hermes'e atfedilip rönesans döneminde popüler olan dini ve felsefi inançlara dayalı bir kült |
hermeticism n.
|
|
106 |
Philosophy |
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü |
hindooism n.
|
|
107 |
Philosophy |
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü |
hinduism n.
|
|
108 |
Philosophy |
kilise otoritesinin aksine insan aklının bağımsızlığını vurgulayan felsefi görüş |
humanism n.
|
|
109 |
Philosophy |
felsefi açıdan hümanizmi benimsemiş kimse |
humanist n.
|
|
110 |
Philosophy |
ruhun ölümlü olduğunu öne süren bir felsefi doktrin |
mortalism n.
|
|
111 |
Philosophy |
mahayana budizmi'nin iki büyük felsefi sisteminden biri |
yogacara n.
|
|
112 |
Philosophy |
evrenin ilk nedeninin özdek ile açıklandığı felsefi doktrin |
hylomorphism n.
|
|
113 |
Philosophy |
tüm maddelerde ruh bulunduğunu öne süren felsefi doktrin |
hylozoism n.
|
|
114 |
Philosophy |
thomas hobbes tarafından toplumun siyasi örgütlenmesi üzerine yazılmış felsefi bir kitap |
leviathan n.
|
|
115 |
Philosophy |
plato'nun felsefi alegorileri |
myth n.
|
|
116 |
Philosophy |
dünya üzerine düşünme şeklimizi konu alan felsefi çalışma |
descriptive metaphysics n.
|
|
117 |
Philosophy |
kendi mental durumumuzu özel bir iç farkındalık veya genel bir algısal farkındalık sayesinde tespit ettiğimizi öne süren felsefi kuramı destekleyen kimse |
detectivist n.
|
|
118 |
Philosophy |
nesne gerçekliğinin algılanabilirlik kaynaklı olduğunu savunan felsefi akım |
epistemological idealism n.
|
|
119 |
Philosophy |
bütün gerçekliğin idealara dayandığını savunan felsefi akım |
metaphysical idealism n.
|
|
120 |
Philosophy |
dilin felsefi analizinin gerçekliğin temel elementlerine tekabül eden anlam atomlarında sona erdiğini öne süren felsefi bir yaklaşım |
logical atomism n.
|
|
121 |
Philosophy |
eski gana cumhurbaşkanı kwame nkrumah'ın öne sürüp adlandırdığı bir felsefi akım |
consciencism n.
|
|
122 |
Philosophy |
aşamalı ilerleme sağlanan felsefi akıl yürütme |
discursion n.
|
|
123 |
Philosophy |
normatif etiğin yargılarını felsefi olarak irdeleyen çalışma alanı |
metaethics n.
|
|
124 |
Philosophy |
normatif etiğin yargılarını felsefi olarak irdeleyen çalışma alanı |
meta-ethics n.
|
|
125 |
Philosophy |
var olanın yalnızca materyalistik evren olduğuna ilişkin felsefi doktrin |
pancosmism n.
|
|
126 |
Philosophy |
doğa fenomenini küçük madde parçacıkları ile açıklamaya çalışan felsefi görüş |
corpuscular philosophy n.
|
|
127 |
Philosophy |
felsefi düşünce okulu |
sect n.
|
|
128 |
Philosophy |
(felsefi) kuram |
philosopheme n.
|
|
129 |
Philosophy |
felsefi bir ifade |
philosopheme n.
|
|
130 |
Philosophy |
plato tarafından yazılan felsefi diyalog |
symposium n.
|
|
131 |
Philosophy |
platon ve tasavvuf öğretilerini uzlaştırarak oluşturulmuş felsefi akıma uyan |
neoplatonic adj.
|
|
132 |
Philosophy |
platon ve tasavvuf öğretilerini uzlaştırarak oluşturulmuş felsefi akıma uyan |
neoplatonist adj.
|
|
133 |
Philosophy |
felsefi tanrıbilime ait |
theodicean adj.
|
|
134 |
Philosophy |
felsefi tanrıbilimle ilgili |
theodicean adj.
|
|
135 |
Philosophy |
felsefi tanrıbilimin özelliklerini taşıyan |
theodicean adj.
|
|
136 |
Philosophy |
felsefi olmayan |
unphilosophical adj.
|
|
137 |
Philosophy |
kendi mental durumumuzu özel bir iç farkındalık veya genel bir algısal farkındalık sayesinde tespit ettiğimizi öne süren felsefi kuramı destekleyen |
detectivist adj.
|
|
138 |
Philosophy |
kendi mental durumumuzu özel bir iç farkındalık veya genel bir algısal farkındalık sayesinde tespit ettiğimizi öne süren felsefi kuram ile ilişkili |
detectivist adj.
|
|
139 |
Philosophy |
felsefi pragmatizme ait veya ilişkin |
pragmatic adj.
|
|
140 |
Philosophy |
sokrat öncesi felsefi sistemlere ait veya ilişkin |
pre-socratic adj.
|
|
Environment |
|
141 |
Environment |
çevrecilik ve feminizmi ilişkilendiren hipotezi savunan felsefi hareket |
ecofeminism n.
|
|