fence - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

fence

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "fence" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 55 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
fence n. çit
General
fence n. tahta perde
fence n. engel
fence n. çalıntı mal alıp satan kimse
fence n. parmaklık
fence n. eskrim
fence n. çit
fence n. tahtaperde
fence n. tel örgü
fence n. satılan malların alışverişinin yapıldığı yer
fence n. pazar alanı
fence v. çalıntı mal satmak
fence v. savunmak
fence v. kaçamak yanıt vermek
fence v. kaçamak cevap vermek
fence v. doğru yanıt vermekten kaçınmak
fence v. korumak
fence v. kaçamaklı konuşmak
fence v. eskrim yapmak
fence v. çit ile çevirmek
fence v. etrafı çitle çevirmek
fence v. etrafını çitle çevirmek
fence v. etrafını çevirmek
fence v. tel örgüyle çevirmek
fence v. çit ile ayırmak
fence v. bariyer ile ayırmak
fence v. uzak tutmak
fence v. uzaklaştırmak
fence v. savmak
fence v. savuşturmak
fence v. defetmek
fence v. eskrim çalışmak
fence v. eskrim pratiği yapmak
fence v. eskrimi andıran savunma ve saldırı taktikleri kullanmak
fence v. sorguyu geçersiz kılmak
fence v. argümanları savuşturmak
fence v. (at, binici, tazı) çitten atlamak
fence v. çit yapmak
fence v. çit onarmak
fence v. çit inşa etmek
Trade/Economic
fence n. çalıntı eşya alıp satan kişi
Technical
fence n. çift parmaklık
fence n. tahta perde
fence n. masa testeresi tutucu
fence n. masa testeresi sabitleme aparatı
Aeronautic
fence n. engel çıkıntıları
Geography
fence n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Military
fence n. çit
fence n. tel örgü
Sport
fence v. eskrim yapmak
Archaic
fence n. koruma
fence n. savunma aracı
fence n. koruma çiti
Slang
fence n. alıcı
British Slang
fence n. çalıntı eşyalar satan kimse

Sens de "fence" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 327 résultat(s)

Anglais Turc
General
wire fence n. tel örgü
fence in n. tahta perdeyle
ring fence n. çit
picket fence n. kazık çit
picket fence n. kazıklardan yapılmış çit
fence post n. parmaklık babası
wire fence n. tel örgüsü
worm fence n. çit
safety fence n. bariyer
picket fence n. daraba
fence wire n. çit teli
fence nail n. çit çivisi
fence wire n. parmaklık teli
fence post n. çit kazığı
fence post n. parmaklık dikmesi
green fence n. yeşil çit
protection fence n. koruma parmaklığı
sunk fence n. hendek içinde çit
picket fence n. bahçe çiti
trellis fence n. kafes tel örgü
fence (usually built of shrubs) n. siyeç
fence line n. çit çizgisi
electric fence n. elektrikli çit/tel/tel örgü
electrified fence n. elektrikli çit/tel/tel örgü
fence-sitting n. iki uç arasında tarafsız olma durumu
wire-mesh fence n. tel örgü
diamond-mesh fence n. tel örgü
cyclone fence n. tel örgü
chain-wire fence n. tel örgü
hurricane fence n. tel örgü
chain-link fence n. tel örgü
fence gate n. tahta (çit) kapı
security fence n. güvenlik çiti
peripheral fence n. çevre çiti
rail fence n. bir tür çit
chainlink fence n. tel örgü
wooden fence n. ahşap çit
split-rail fence n. (uzunlamasına aralıklı) tahta çit
split-rail fence n. (boylamasına aralıklı) tahta çit
log fence n. (uzunlamasına aralıklı) tahta çit
log fence n. (boylamasına aralıklı) tahta çit
zigzag fence n. (uzunlamasına aralıklı) tahta çit
zigzag fence n. (boylamasına aralıklı) tahta çit
worm fence n. (uzunlamasına aralıklı) tahta çit
worm fence n. (boylamasına aralıklı) tahta çit
snake fence n. (uzunlamasına aralıklı) tahta çit
snake fence n. (boylamasına aralıklı) tahta çit
virginia fence n. çapraz çubuklu çit
snake fence n. çapraz çubuklu çit
fence-mending n. ilişkileri düzeltme
fence-mending n. anlaşmazlığı giderme
fence mending n. (özellikle siyasette) ilişkileri düzeltme hamlesi
fence mending n. normalleşme hamlesi
fence time n. (hayvan için av yasağının bulunduğu) çiftleşme ve yavrulama dönemi
fence-sitter n. tarafsız kimse
fence-sitter n. kararsız kimse
snake-rail fence n. yılan biçimli çit
snake-rail fence n. zikzak şekilli çit
stockade fence n. kazık çit
stockade fence n. ahşap çit
stockade fence n. ahşap panel çit
fence in v. parmaklıkla çevirmek
fence in v. çitle çevirmek
fence in v. çit yapmak
sit on the fence v. tarafsız kalmak
fence in v. kapamak
fence in v. çit ile çevirmek
fence in v. etrafını çitle çevirmek
sit on the fence v. kararsız olmak
fence in v. kilitlemek
enclose (a place) with a picket fence v. çit çekmek
enclose (a place) with a brush fence v. çit çekmek
enclose (a place) with a rail fence v. çit çekmek
fence off v. bertaraf etmek
fence off v. çitle ayırmak
mend one's fence v. zayıf yönlerini veya kusurlarını gidermek
enclose (a place) with a barbed-wire fence v. çit çekmek
put a fence around v. etrafına çit örmek
put a fence around v. etrafına tel örmek
put a fence around v. etrafını tel örgü ile kaplamak
jump the fence v. çitten atlamak
ring-fence v. çitlerle korumak
ring-fence v. çitle çevrelemişçesine korumak
fence [obsolete] v. koruma sağlamak
fence [obsolete] v. güvenlik sağlamak
fence [obsolete] v. kendini savunmak
fence [obsolete] v. kendini korumak
fence-sitting adj. tarafsız kalan
on the right side of the fence adv. kazanacak tarafla
Phrasals
fence (someone or something) off from (something) v. (bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) ulaşmasına engel olmak
fence (someone or something) off from (something) v. (birinin/bir şeyin) yaklaşmasına engel olmak için (bir şeyi) çitle çevirmek
fence (someone or something) off from (something) v. çitle çevirmek
fence (someone or something) off from (something) v. (bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) girmesini engellemek
fence (someone or something) off from (something) v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak için (bir şeyi) çitle çevirmek
fence (someone or something) off from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) karşı çitle çevirmek
fence out v. çitle ayırmak
fence out v. çitle çevirerek bir şeyin girmesini engellemek
fence (someone or an animal) out v. çitle ayırmak
fence (someone or an animal) out v. çitle çevirerek bir şeyin girmesini engellemek
fence with (someone) v. (birine) kaçamak cevaplar vermek
fence with (someone) v. cevaplamaktan kaçınmak
fence with (someone) v. (birini) savuşturmak
fence with (someone) v. (birini) başından savmak
fence with (someone) v. yan çizmek
fence with (someone) v. (birini) geçiştirmek
fence with (someone) v. (birine) sınırlı cevap vermek
fence with (someone) v. lafı dolandırmak
fence with v. kaçamak cevaplar vermek
fence with v. cevaplamaktan kaçınmak
fence with v. savuşturmak
fence with v. başından savmak
fence with v. yan çizmek
fence with v. geçiştirmek
fence with v. sınırlı cevap vermek
fence with v. lafı dolandırmak
fence in v. birini kısıtlamak
fence in v. birine kısıtlama/sınır koymak
fence in v. birinin özgürlüğünü kısıtlamak
fence in v. birini kafeslemek/kafese almak
fence an animal in v. bir hayvanın etrafını çitle çevirmek
fence an animal in v. bir hayvanı kafeslemek
fence an animal in v. bir hayvanın etrafını parmaklıklarla çevirmek
fence an animal in v. bir hayvanın etrafına çit/kafes yapmak
fence an animal in v. bir hayvanın etrafına bariyer koymak
fence someone in v. birini kısıtlamak
fence someone in v. birine kısıtlama/sınır koymak
fence someone in v. birinin özgürlüğünü kısıtlamak
fence someone in v. birini kafeslemek/kafese almak
fence something in v. bir şeyin etrafını çitle çevirmek
fence something in v. bir şeyi parmaklıkla çevirmek
fence something in v. bir şeyin etrafına çit yapmak
fence in v. surla çevrelemek
fence in v. duvarla çevrelemek
fence off v. çitle çevirmek
fence off v. alanı çitle çevrelemek
Proverb
the grass is always greener on the other side of the fence komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
the grass is always greener on the other side of the fence davulun sesi uzaktan hoş gelir
a good fence makes good neighbors i̇yi çit iyi komşu yapar
Colloquial
rabbit-proof fence n. bazı avustralya eyaletleri arasında tel örgüyle belirlenmiş sınır
fence hanger n. tarafını seçemeyen
fence hanger n. hangi tarafta olacağına karar veremeyen
fence hanger n. kararsız kalan
fence hanger n. arada kalan
fence hanger n. ikilemde kalan
fence hanger n. muallakta kalan
on the fence adj. kararsız
on the fence adj. tarafsız
on the fence adj. taraf seçmemiş
on the fence adj. muallakta
on the fence adj. ikilemde
on the fence adj. hangi tarafta olacağına karar verememiş
on the fence adj. kararsız kalmış
on the fence adj. arada kalmış
on the fence adj. çekimser
on the fence adj. nötr
on the fence (about something) adj. (bir konuda) kararsız
on the fence (about something) adj. (bir konuda) kararsız kalmış
on the fence (about something) adj. (bir konuda) karar verememiş
on the fence (about something) adj. (bir konuda) ikilemde
on the fence (about something) adj. (bir konuda) muallakta
over the fence (austral and nz informal) expr. adaletsiz
over the fence (austral and nz informal) expr. haksız
Idioms
fence sitter n. tarafsız gözlemci
fence sitter n. tarafsız kimse
side of the fence n. (bir tartışmada) bakış açısı
side of the fence n. (bir tartışmada) belli bir duruş
come off the fence v. sonunda bir karar vermek
come off the fence v. nihayet düşüncesini belirtmek
come off the fence v. kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak
get off the fence v. sonunda bir karar vermek
get off the fence v. nihayet düşüncesini belirtmek
get off the fence v. kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak
climb off the fence v. sonunda bir karar vermek
climb off the fence v. nihayet düşüncesini belirtmek
climb off the fence v. kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak
sit on the fence v. bir karar vermekten kaçınmak
be on the fence about something v. bir konuda kararsız kalmak
sit on the fence about something v. bir konuda kararsız kalmak
sit on the fence v. herhangi bir karar almaktan kaçınmak
straddle the fence v. iki arada bir derede kalmak
straddle the fence v. iki tarafı da desteklemek
be on the fence v. ikilemde kalmak
straddle the fence v. ikilemde kalmak
straddle the fence v. iki oynamak
sit on the fence v. muallakta kalmak
straddle the fence v. kararsız kalmak
sit on the fence v. kararsız kalmak
sit on the fence v. ortada olmak
be on the fence v. muallakta kalmak
sit on the fence v. şaibeye düşmek
straddle the fence v. tereddütte kalmak
sit on the fence v. taraf olmamak
sit on the fence v. taraf tutmamak
ride the fence v. (bazı konularda) tutum belirleyememek
ride the fence v. (bazı konularda) tavır takınamamak
sit on the fence v. yan tutmamak
come off the fence v. bir karar verebilmek
come off the fence v. nihayet bir karar verebilmek
come off the fence v. belirsizlikten kurtulabilmek
come off the fence v. sonunda bir fikir belirtmek
come off the fence v. sonunda birinin tarafını seçmek
come off the fence v. sonunda kimi desteklediğini göstermek
make a virginia fence [obsolete] v. düz yürüyememek
make a virginia fence [obsolete] v. zikzak çizmek
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan düz yürüyememek
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan ayakta duramamak
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan çarpık çurpuk yürümek
make a virginia fence [obsolete] v. yalpalaya yalpalaya yürümek
pull (one) off the fence v. (birine) kararını verdirmek
pull (one) off the fence v. (birinin) kararsızlığına son vermek
pull (one) off the fence v. (birine) sonunda kararını verdirmek
pull (one) off the fence v. (birine) seçimini yaptırmak
pull (one) off the fence v. (birine) tarafını seçtirmek
pull (one) off the fence v. (birinin) seçimini yapmasını/tarafını seçmesini/kararını vermesini sağlamak
be sitting on the fence v. kararsız olmak
be sitting on the fence v. tarafsız kalmak
be sitting on the fence v. arada kalmak
be sitting on the fence v. muallakta kalmak
be sitting on the fence v. kararsız kalmak
be sitting on the fence v. karar verememek
be sitting on the fence v. seçim yapamamak
I'm on the fence expr. kararsızım
Trade/Economic
ring-fence v. (fonları) korumak
ring-fence v. (bir kimseyi veya kurumu) parayı belirli bir amaç doğrultusunda kullanmaya mecbur bırakmak
Law
partition fence n. iki araziyi birbirinden ayıran duvar veya çit
of fence related to patent right n. patent hakkına müteallik suç
fence month n. dişi geyiklerin üreme ayı
fence month n. geyik avının yasaklandığı ay
Politics
fence-mending n. (siyasette) ilişkileri düzeltme hamlesi
fence-mending n. normalleşme hamlesi
mend one's fence v. açık kapı bırakmamak
ring-fence v. koruma altına almak
Technical
guard fence n. bariyer
fence post n. çit direği
fence wire n. çit teli
fence picket n. çit direği
wrought iron fence n. dövme demir parmaklık
electric fence energizer n. elektrikli çit enerjilendiricisi
electric fence energizer n. elektrikli tel çit enerjilendiricisi
wrought iron fence n. ferforje parmaklık
double apron fence n. iki taraflı dikenli tel çiti
lattice fence n. kafes parmaklık
snow fence n. kar parmaklığı
picket snow fence n. kar siperi
snow fence n. kar siperi
picket fence n. kazıklı çit
plant fence n. santral tel örgüsü
plant fence n. santral çiti
site fence n. şantiye çiti
site fence n. şantiye tel örgüsü
wire fence n. tel örgü
wire fence n. tel çit
woven-wire fence n. tel örgülü çit
fence energizer n. tel çit enerjilendiricisi
worm fence n. yılankavi çit
Computer
fence overhang n. alt/üst çıkıntı aralığı
fence templates n. sınırlayıcı şablonlar
Construction
batten fence n. ahşap parmaklık
board fence n. daraba
precast concrete fence post n. öndökümlü parmaklık dikmesi
fence wall n. parmaklık duvarı
board fence n. tahta perde
fence pliers n. çit uygulamalarında kullanılan ağır bir pense
fence rail n. kütükten ayrılmış çit
fence roof n. çitten yapılmış tavan
fence roof n. çitten yapılmış savunma çatısı
post-and-rail fence n. dikey kerestelerin yatay keresteleri desteklediği çit modeli
enclose with a wicker fence v. çitişmek
Traffic
safety fence n. bariyer
living tree fence n. canlı ağaç siper
safety fence n. güvenlik parmaklığı
snow fence n. kar siperi
safety fence n. korkuluk
Railway
snow fence n. kar duvarı
snow fence n. kar siperi
portable snow fence n. seyyar kar siperi
Aeronautic
pre-manufactured blast fence n. önceden imal edilmiş blast kalkanı
louvered fence n. panjur kalkan
custom-design blast fence n. sipariş üzerine yapılan blast kalkanı
Marine
pollution protection fence n. kirliliği önleme çiti
oil fence n. petrolün yayılmasını önleme çiti
silt fence n. siltin girmesini engelleyen çit
Marine Biology
fish fence n. balık perdesi
fish fence n. balık çiti
Botanic
peacock flower fence n. hindistan'ın doğusunda yetişen, sarı-beyaz çiçek salkımları olan bir tür süs ağacı
peacock flower fence (adenanthera pavonina) n. eski dünya'nın tropik bölgelerinde yetişen ve sarı-beyaz çiçek salkımları olan bir süs ağacı
flower-fence n. cennet kuşu çalısı
Agriculture
rabbit-proof fence n. tavşan çiti
dogleg fence [australia] n. eğimli kazık çit
Forestry
board fence n. tahtaperde
Religious
fence the tables v. aşai rabbani ayinine katılmayı hak edenlere ciddiyetle hitap ederek katılamayanları dışarıda bırakmak
Environment
frost protection fence n. don koruma çiti
snow fence n. kar çiti
flood fence n. sel bariyeri
flood fence n. taşkın koruma çiti
Geography
geo-fence n. coğrafi mevki koruma duvarı
Meteorology
wild fence n. fırtına çiti
snow fence n. kar çiti
Geology
fence diagram n. fens diyagramı
fence diagram n. panel diyagram
Military
tangle foot fence n. ayak tel çiti
microwave fence sensor n. mikrodalga çit algılayıcısı
border zone fence n. sınır hattı tel örgüsü
fence disturbance sensor n. tel örgü ihlal algılayıcısı
single-apron fence n. tek taraflı dikenli tel
snow fence n. tahta kar perdesi
Sport
fence off n. beraberliği bozmak için yapılan maç
Reptiles
eastern fence lizard (sceloporus undulatus) n. doğu çit kertenkelesi
eastern fence lizard (sceloporus undulatus) n. çayır kertenkelesi
eastern fence lizard (sceloporus undulatus) n. gri kertenkele
eastern fence lizard (sceloporus undulatus) n. kuzey çit kertenkelesi
eastern fence lizard (sceloporus undulatus) n. çam kertenkelesi
fence swift n. doğu çit kertenkelesi
fence swift n. çayır kertenkelesi
fence swift n. gri kertenkele
fence swift n. kuzey çit kertenkelesi
fence swift n. çam kertenkelesi
northern fence lizard n. doğu çit kertenkelesi
northern fence lizard n. çayır kertenkelesi
northern fence lizard n. gri kertenkele
northern fence lizard n. kuzey çit kertenkelesi
northern fence lizard n. çam kertenkelesi
western fence lizard n. batı çit kertenkelesi
fence lizard n. birleşik devletler ve meksika'nın kuzeyinde yaşayan dikenli bir kertenkele
Slang
fence parole n. firar
fence sitter n. biseksüel kimse
fence sitter n. cinsel yönelimini bilmeyen kimse