Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | generalist n. | genel kültürü yüksek insan | ||
As a generalist, he was well-versed in many different fields. Genel kültürü yüksek biri olarak pek çok farklı alanda bilgi sahibiydi. More Sentences |
||||
General | generalist n. | kültürlü kimse | ||
General | generalist n. | genel kültürü kapsamlı kişi | ||
General | generalist n. | kültürlü kişi | ||
General | generalist n. | her konuda anlatacak bir şeyleri olan bilgili kimse | ||
Medical | ||||
Medical | generalist n. | pratisyen doktor | ||
Biology | ||||
Biology | generalist n. | birçok gıda kaynağını tüketebildiği için birçok habitatta gelişebilen organizma |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | senior generalist n. | kıdemli yetkili/yönetici |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | human resources generalist n. | insan kaynakları uzmanı |
Trade/Economic | human resources generalist n. | insan kaynakları yönetmeni |