Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
module relais
grup halinde
Historique
Phrases
Sens de
"grup halinde"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
grup halinde
flockmel
adv.
Phrases
2
Phrases
grup halinde
as one
expr.
Sens de
"grup halinde"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme
junketing
n.
2
General
(insanları, hayvanları) grup halinde bir araya getirmek
herd together
n.
3
General
büyük bir grup halinde ilerletmek
herd
v.
4
General
basılan sayfaları grup halinde üretmek
gang (up)
v.
5
General
grup halinde haldır huldur ilerlemek
pile
v.
6
General
grup halinde toplanmak
gather together
v.
7
General
grup halinde yaşama eğilimi gösteren
gregarious
adj.
Phrasals
8
Phrasals
sürü/grup halinde toplamak
herd someone together
v.
9
Phrasals
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek
troop into (something or some place)
v.
10
Phrasals
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek
troop in (something or some place)
v.
11
Phrasals
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek
troop into (something)
v.
12
Phrasals
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek
troop in (something)
v.
13
Phrasals
birilerini/bir şeyleri grup halinde bir araya getirmek
herd someone or something together
v.
14
Phrasals
birilerini/bir şeyleri sürü/grup halinde toplamak
herd someone or something together
v.
15
Phrasals
(bir şey/bir yer) boyunca grup halinde/grupça/topluca yürümek
troop across (something or some place)
v.
16
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) grup halinde/grupça/topluca yürüyerek geçmek
troop across (something or some place)
v.
17
Phrasals
boyunca grup halinde/grupça yürümek
troop across
v.
18
Phrasals
'-den grup halinde yürüyerek geçmek
troop across
v.
Idioms
19
Idioms
grup halinde hareket etmenin gücü
weight of numbers
n.
20
Idioms
grup halinde varmak
arrive (some place) in a body
v.
21
Idioms
grup halinde varmak
reach (some place) in a body
v.
22
Idioms
grup halinde gitmek
travel in a body
v.
23
Idioms
insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek
bring someone or something out in droves
v.
24
Idioms
grup halinde gelmek/hareket etmek
come in a body
v.
Trade/Economic
25
Trade/Economic
bir grup halinde yapılan mal satın alımı
basket purchase
n.
26
Trade/Economic
grup halinde satın alma
basket purchase
n.
27
Trade/Economic
grup halinde nakliyat
groupage
n.
28
Trade/Economic
grup halinde yapılan satış yapması
group selling
n.
Technical
29
Technical
grup halinde tahrik
group drive
n.
Automotive
30
Automotive
grup halinde püskürtme
batch fire
n.
Marine Biology
31
Marine Biology
aynı tür veya cins balıkların grup halinde bir arada yüzmeleri
school
n.
Zoology
32
Zoology
toynakları ayak etrafında tek dizi halinde bulunan, fil ve gergedan benzeri bir grup otçul memeli
anisodactyla
n.
33
Zoology
grup halinde yaşama eğilimi göstermeyen
ungregarious
adj.
Botanic
34
Botanic
linne sistemine göre erkeklik organları iki grup halinde birleşmiş bir bitki sınıfı
diadelphia
n.
35
Botanic
uzun sıra halinde dikilmiş bir grup çiçek
drift
n.
36
Botanic
erkeklik organları iki grup halinde birleşmiş olan
diadelphian
adj.
37
Botanic
erkeklik organları iki grup halinde birleşmiş olan (çiçek)
diadelphous
adj.
Breeding
38
Breeding
avlanırken hem grup halinde hem tek başına kullanılan bir tilki ırkı
american foxhound
n.
Social Sciences
39
Social Sciences
grup halinde alınan kararların bireysel olarak alınan kararlara oranla daha fazla risk taşıması
risky shift
n.
Military
40
Military
grup halinde açılan topçu ateşi
sheaf
n.
Hunting
41
Hunting
grup halinde saldırı
mass attack
n.
Art
42
Art
solo dansı olmayıp grup halinde dans eden dans topluluğu üyesi
figurant
n.
Slang
43
Slang
grup halinde tecavüz
clusterfuck
n.
44
Slang
grup halinde tecavüz
cluster fuck
n.
Modern Slang
45
Modern Slang
grup halinde oynanan oyunlarda bir oyuncunun grup içerisinde üstünlük/liderlik sağlamaya çalışması
alpha gaming
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of grup halinde
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy