Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
youth of turkey's future
hole see
antiplasticizer
black sun's clinic
you’ll regret it
hapishanede
Historique
Phrases
Sens de
"hapishanede"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Idioms
1
Idioms
hapishanede
in the can
adv.
Slang
2
Slang
hapishanede
in the slammer
expr.
Sens de
"hapishanede"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
kadın yönetici (hapishanede/yetimhanede)
matron
n.
2
General
hapishanede yatan kimse
inmate
n.
3
General
hapisten çıkanlara zamanında hapishanede yaptıkları işin maaşı olarak ödenen para
gratuity
n.
4
General
(hapishanede) nispeten tecrübesiz suçluların acımasız suçlularca yoldan çıkarılması
contamination
n.
5
General
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
deadline
n.
6
General
hapishanede çürümek
languish in prison
v.
7
General
hapishanede verilen şeyler gibi kötü
boob
adj.
Colloquial
8
Colloquial
hapishanede geçirilen zaman
stretch
n.
9
Colloquial
(hapishanede) mahkumiyet
stretch
n.
Idioms
10
Idioms
bir grup insanın geçmiş bir olayı/bir şeyi yanlış hatırladığı durum (nelson mandela'nın 1980'de hapishanede öldüğü konusundaki yaygın yanlış anlaşılmaya gönderme yapılarak türetilmiş bir ifade)
mandela effect
n.
Law
11
Law
hapishanede çalışma
prison labour
n.
12
Law
hapishanede çalışma
prison labor
n.
13
Law
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler
halfway house
n.
14
Law
(ingiliz kilise hukuku) aforoz edilmiş birinin kiliseye teslim olana kadar kırk gün hapishanede tutulmasına dair baş mahkeme emri
significavit
n.
Politics
15
Politics
hapishanede çalışma
prison labor
n.
Military
16
Military
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
dead line
n.
Slang
17
Slang
hapishanede ziyaretçi ile mahkumun cinsel ilişkiye girdiği bölüm
pecker palace
n.
18
Slang
hapishanede güvenli bölge
sally port
n.
19
Slang
hapishanede güvenli bölge
sallyport
n.
20
Slang
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum
old head
n.
21
Slang
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum
old-timer
n.
22
Slang
uzun senedir söz konusu hapishanede yatan mahkum
old school
n.
23
Slang
hapishanede hindistancevizi ve sudan yapılan bir içki
idiot juice
n.
24
Slang
hapishanede yapılan alkollü içecek
idiot juice
n.
25
Slang
(hapishanede) bir memura dik dik bakmak
eyeball
v.
26
Slang
(hapishanede) disiplin cezası almak
catch a beef
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hapishanede
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy