Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Computer | hareketli resim | gif n. | ||
She shared a funny gif with her friends on social media. Sosyal medyada arkadaşlarıyla komik bir hareketli resim paylaştı. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | dönen cam bir tabaka üzerine monte edilmiş görüntülerin kullanılarak hareketli resim efekti yaratılan bir çeşit resim tüpü | tachyscope n. |
Computer | ||
Computer | hareketli resim uzmanları grubu | moving pictures experts group n. |
Telecom | ||
Telecom | hareketli resim uzman grubu | motion picture experts group n. |
Cinema | ||
Cinema | hareketli resim taranırken makaralar arasında bir projektörden diğerine geçiş yapılması | changeover n. |
Cinema | hareketli resim kamera kartuşu | motion picture camera cartridge n. |