içerme

HistoriquePhrases

Sens de "içerme" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General

1	General	içerme	inclusion n.
We need access to vocational training, education and the right to inclusion, which is so important. Mesleki eğitime, eğitime ve çok önemli olan içerme hakkına erişime ihtiyacımız var. More Sentences
2	General	içerme	comprising n.
3	General	içerme	including n.
4	General	içerme	encapsuling n.
5	General	içerme	encapsulating n.
6	General	içerme	containment n.
7	General	içerme	implication n.
8	General	içerme	comprisal n.
9	General	içerme	inclusivity n.
10	General	içerme	inclusiveness n.
11	General	içerme	implication n.
12	General	içerme	comprehension n.

	Catégorie	Turc	Anglais
Politics

1	Politics	sosyal içerme	social inclusion n.
So I am all for social justice and social inclusion, but the biggest enemy of both is unemployment. Yani ben sosyal adalet ve sosyal içermeden yanayım ama her ikisinin de en büyük düşmanı işsizliktir. More Sentences
Social Sciences

2	Social Sciences	sosyal içerme	social inclusion n.
Until this is done, there can be no real social inclusion. Bu yapılana kadar gerçek bir sosyal içerme söz konusu olamaz. More Sentences
General

3	General	tam katları kadar kromozom içerme durumu	euploidy n.
4	General	çok uzun olup laf kalabalığı içerme	tediousness n.
5	General	atıf içerme	referentiality n.
6	General	gönderme içerme	referentiality n.
7	General	üç kişiyi içerme	triangularity n.
8	General	tamamen içerme	encompassment n.

9	General	mizah içerme	humorism n.
10	General	keskin baharatlar içerme	piquance n.
11	General	argo içerme	subliteracy n.
12	General	kükürt içerme	sulphureity n.
13	General	içerme eğiliminde olan	inclusory adj.
14	General	bir atom, radikal veya grup içerme anlamı veren ön ek	mono- pref.
Technical

15	Technical	sağdan sola içerme	right to left embedding n.
Food Engineering

16	Food Engineering	içerme bileşiği	inclusion compound n.
Chemistry

17	Chemistry	sülfür içerme	sulfurousness [us] n.