Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | içini doldurmak | pad v. |
General | içini doldurmak | lard v. |
General | içini doldurmak | line v. |
Technical | ||
Technical | içini doldurmak | stuff v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | içini parayla doldurmak | stuff something full of cash v. |
General | içini endişeyle doldurmak | beworry v. |
General | (yastık) içini doldurmak | squab v. |
General | içini doldurmak (hayvan) | stuff v. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir şeyin içini doldurmak | fill in v. |
Phrasals | sınırlı bir alanın içini doldurmak | fill in v. |
Phrasals | büyüyüp (bir şeyin) içini doldurmak | grow into (something) v. |
Phrasals | içini (bir şeyle) doldurmak | suffuse with (something) v. |
Phrasals | (bir şeyin) içini (bir şeyle) doldurmak | stuff into (something) v. |
Phrasals | (birinin) içini bir his doldurmak | flow over (someone) v. |
Phrasals | (boş bir alanın) içini mürekkeple doldurmak/boyamak | ink in v. |
Idioms | ||
Idioms | (bir şeyin) içini (bir şeyle) doldurmak | stuff (something) full of (something) v. |