Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ile karşılaştırılabilir | comparable to prep. | ||
This was a case comparable to Kralowetz, but on a smaller scale. Bu Kralowetz ile karşılaştırılabilir bir durumdu ancak daha küçük ölçekliydi. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ile karşılaştırılabilir olmak | be comparable with v. |
General | … ile karşılaştırılabilir | akin to adj. |