in hair - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

in hair



Sens de "in hair" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 6 résultat(s)

Anglais Turc
Idioms
in hair expr. kızdıran
in hair expr. sinirine dokunan
in hair expr. canını sıkan
in hair expr. saç baş yolduran
in hair expr. deli eden
in hair expr. ayağına dolanan

Sens de "in hair" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 82 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
get in somebody's hair v. rahat vermemek
get in somebody's hair v. rahat bırakmamak
get in somebody's hair v. başının dibinden ayrılmamak
General
dandruff in hair n. saçta kepek
hair in plaits n. örgülü saç
leave-in hair conditioner n. durulanmayan saç kremi
get in someone's hair v. kızdırmak
get in someone's hair v. canını sıkmak
get in other people's hair v. başkalarını rahatsız etmek
get in someone's hair v. rahatsız etmek
get in someone's hair v. birini rahatsız etmek
wear one's hair in a bun v. saçını topuz yapmak
get in somebody's hair v. rahatsız etmek
have one's hair cut in layers v. saçını kat kat kestirmek
have one's hair cut in layers v. saçını katlı kestirmek
part hair in the middle v. saçlarını ortadan ayırmak
part hair in the middle v. saçlarını ortadan ikiye ayırmak
wear someone's hair in a ponytail v. saçını at kuyruğu yapmak
wear someone's hair up in a ponytail v. saçını at kuyruğu yapmak
in someone's hair expr. gıcık edici durumda
Idioms
a hair in the butter n. planların bozulması
a hair in the butter n. işin içine edilmesi
a hair in the butter n. her şeyin mahvolması
a hair in the butter n. can sıkıcı/berbat/iğrenç bir durum
a hair in the butter n. zorluk
a hair in the butter n. (plan) bozulma/altüst olma
a hair in the butter n. planların suya düşmesi
straws in your hair n. delilik
straws in your hair n. akli bozukluk
straws in your hair n. akli dengesizlik
straws in your hair n. akıl hastalığı
get in someone's hair v. birinin başına bitmek
have straws in (one's) hair [obsolete] v. kafayı çizmek
have straws in (one's) hair [obsolete] v. delirmek
have straws in (one's) hair [obsolete] v. akli dengesi bozulmak
have straws in (one's) hair [obsolete] v. akli dengesini yitirmek
have straws in (one's) hair [obsolete] v. akıl hastası olmak
have straws in (one's) hair [obsolete] v. akıl hastanesinde yatmak/yatmış olmak
be in (one's) hair v. (birini) kızdırmak
be in (one's) hair v. (birine) saç baş yoldurmak
be in (one's) hair v. (birinin) işini engelleyip canını sıkmak
be in (one's) hair v. (birinin) işine burnunu sokup kızdırmak
be in (one's) hair v. (birini) işine karışıp sinirlendirmek
straws in (one's) hair [obsolete] v. delilik
straws in (one's) hair [obsolete] v. akli dengesizlik
straws in (one's) hair [obsolete] v. akli bozukluk
straws in (one's) hair [obsolete] v. akıl hastalığı
get in (one's) hair v. (birini) kızdırmak/sinir etmek
get in (one's) hair v. (birini) rahatsız etmek
get in (one's) hair v. (birinin) ayağına dolanmak
get in (one's) hair v. (birine) rahat vermemek
in (one's) hair expr. (birinin) sinirine dokunan
in (one's) hair expr. (birini) kızdıran
in (one's) hair expr. (birine) saç baş yolduran
in (one's) hair expr. (birini) sinir eden
in (one's) hair expr. (birinin) ayağına dolanan
in someone's hair expr. birinin sinirini bozan
in someone's hair expr. birini rahatsız eden
in someone's hair expr. birinin tepesinde biten/dikilen
in someone's hair expr. birinin tepesine çıkan
in someone's hair expr. birine musallat olan
in someone's hair expr. birine baş belası olan
in someone's hair expr. birine rahat vermeyen
in someone's hair expr. birinin işine burnunu sokup/karışıp kızdıran
in someone's hair expr. birine saç baş yolduran
in your hair expr. sinirine dokunan
in your hair expr. kızdıran
in your hair expr. saç baş yolduran
in your hair expr. sinir eden
in your hair expr. ayağına dolanan
Pathology
variations in hair colour n. saç renginde değişmeler
Gastronomy
oven baked shredded pastry with pistachio filling in thick syrup angel’s hair dessert n. kadayıf
angel’s hair, oven shredded pastry with soft cheese filling in thick syrup n. künefe
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit adj. (istenmediği halde) sürüp giden
hanging in there like a hair in a biscuit adj. takılıp kalmış
hanging on like a hair in a biscuit adj. (istenmediği halde) sürüp giden
hanging on like a hair in a biscuit adj. takılıp kalmış
hanging in there like a hair in a biscuit expr. eh işte idare eder
hanging in there like a hair in a biscuit expr. fena değil, iyiyim
hanging in there like a hair in a biscuit expr. idare eder, yuvarlanıp gidiyorum
hanging on like a hair in a biscuit expr. fena değil, iyiyim
hanging on like a hair in a biscuit expr. idare eder, yuvarlanıp gidiyorum