iyi olarak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

iyi olarak



Sens de "iyi olarak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
iyi olarak in a good way adv.

Sens de "iyi olarak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 38 résultat(s)

Turc Anglais
General
yaygın olarak bilinen ve genellikle iyi bir ünü olan marka adı name brand n.
türünün en iyi örneği olarak korunan şey gold n.
bir grup insan arasında doğal olarak oluşan dostluk ve iyi niyet freemasonry n.
maddi olarak daha iyi bir duruma gelmek get ahead v.
iyi ve kötü olarak birbirinden net çizgilerle ayrılmış black-and-white adj.
fiziksel olarak iyi durumda gradely [dialect] adj.
yapısal olarak iyi kurgulanmış (fotoğraf) well-composed adj.
iyi kalpli olarak kindheartedly adv.
iyi kalpli olarak kind-heartedly adv.
Phrasals
(birini/bir şeyi) iyi biri/bir şey olarak tanıtmak tout (someone or something) as v.
(birini/bir şeyi) iyi biri/bir şey olarak tanıtmak tout someone or something as something v.
iyi biri/bir şey olarak tanıtmak tout as v.
Proverb
içinde bulunulan durum/zaman hiçbir zaman en iyi durum/zaman olarak görünmez the golden age was never the present age
Idioms
genel olarak kötü fakat bazı iyi tarafları da olan durum horse and rabbit stew n.
fiziksel olarak iyi (fit) durumda olmak be in fighting trim v.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil for (someone) v.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil to (someone) v.
birini çok iyi anlayıp doğru olarak tanımlamak get someone bang to rights [uk] v.
tartışmasız olarak en iyi far and away the best expr.
Formal
(monarşide) varis olarak daha iyi bir seçeneğin bulunmadığı durumda mirası alan kimse heir presumptive n.
Speaking
en iyi arkadaşın olarak as your best friend expr.
seni hala en iyi dostum olarak görüyorum I still consider you my best friend expr.
Trade/Economic
yer tutmak veya iyi niyet göstergesi olarak yapılan kısmi ödeme deposit n.
Technical
bir dizel motorunun iyi işletme koşullarında aralıklı olarak geliştirdiği güç intermittent horsepower n.
Pathology
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü ateleiosis n.
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü ateliosis n.
temel olarak fibröz dokudan oluşan iyi huylu bir tümör fibroma n.
hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği infantilizme ait veya ilgili ateleiotic adj.
Statistics
asimptotik olarak yerel en iyi tasarım asymptotically locally optimal design n.
Linguistics
daha eski bir biçimden daha iyi olarak kabul edilen bir biçime değişme corruption n.
Military
(hedefe atılan bomba için başlangıç noktası olarak kullanılan) iyi tanımlanmış hedef nokta initial point n.
Baseball
gayri resmi olarak en iyi üç istatistiği elde eden oyuncu triple crown n.
gayri resmi olarak en iyi üç istatistiği elde eden oyuncunun olduğu bir sezon triple-crown season n.
gayri resmi olarak en iyi üç istatistiği elde eden (oyuncu) triple-crown adj.
Card
(pokerde) olağandışı iyi el nedeniyle ceza olarak çekilen fazladan kart penalty n.
Archaic
en iyi örnek olarak görmek paragon v.
Slang
riskli olarak kabul edilen fakat iyi bir yatırım olarak görülen devlet tahvilleri fallen angels n.
zihinsel ve fiziksel olarak çok iyi durumda finer than frog hair expr.