Historique

küçük şey

Sens de "küçük şey" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	küçük şey	trifle n.
2	General	küçük şey	tot n.
3	General	küçük şey	thraneen n.
4	General	küçük şey	traneen [irish] n.
5	General	küçük şey	traneen [irish] n.
6	General	küçük şey	minnow n.
7	General	küçük şey	minutiae n.
8	General	küçük şey	runt n.
9	General	küçük şey	peewee n.
10	General	küçük şey	pewee n.
11	General	küçük şey	pewee n.
12	General	küçük şey	rope yarn n.
13	General	küçük şey	rope-yarn n.
14	General	küçük şey	scooch n.
15	General	küçük şey	scrunt [scotland] n.
16	General	küçük şey	fribble n.
17	General	küçük şey	smallness n.
18	General	küçük şey	snicket [dialect] [uk] n.
19	General	küçük şey	softling n.
20	General	küçük şey	pocket handkerchief n.
Archaic
21	Archaic	küçük şey	whim-wham n.

Sens de "küçük şey" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	küçük düşürücü şey	detractor n.
2	General	küçük ve önemsiz şey	pinhead n.
3	General	küçük ama değerli olan şey	nugget n.
4	General	küçük bir kuleye benzeyen şey	tourelle n.
5	General	küçük bir şey	a little something n.
6	General	küçük fıçıya benzeyen şey	barillet n.
7	General	elde idare edilecek kadar küçük olan şey	hand-held n.
8	General	benzerlerine göre bariz küçük olan şey	mini n.
9	General	boyutu en küçük olan şey	minim n.
10	General	sonucu en küçük olan şey	minim n.
11	General	çok küçük şey	minute [obsolete] n.
12	General	küçük düşüren şey	mortification n.
13	General	küçük düşüren şey	mortifier n.
14	General	küçük düşürücü şey	derogator n.
15	General	çok küçük şey	dot n.
16	General	çok küçük şey	pin n.
17	General	küçük görülen şey	contempt [obsolete] n.
18	General	çok küçük şey	peanuts n.
Phrasals
19	Phrasals	bir şeyi daha küçük/kısa bir şey haline getirmek	condense (something) to (something) v.
20	Phrasals	(bir şey, bir yer, bir grup içerisinde) küçük küçük/kulaktan kulağa yayılmak	ripple through (something) v.
Proverb
21	Proverb	küçük bir şey olacakların işareti olabilir	a straw will show which way the wind blows
Colloquial
22	Colloquial	küçük bir parça bir şey	touch of something n.
23	Colloquial	en küçük/ufak şey	tiniest thing n.
24	Colloquial	küçük bir/neredeyse bir (bir şey)	quite the little (something) expr.
25	Colloquial	boyutu büyük olan bir şey küçük olandan daha iyidir	size matters expr.
Idioms
26	Idioms	en ufak/küçük şey	least little thing n.
27	Idioms	en küçük şey	littlest thing n.
28	Idioms	küçük bir mesele olan (bir şey)	the small matter of (something) n.
29	Idioms	küçük/önemsiz görünen ama geleceği parlak şey	a grain of mustard seed n.
30	Idioms	küçük/önemsiz görünen ama potansiyeli yüksek şey	a grain of mustard seed n.
31	Idioms	küçük ama gelişmeye müsait şey	a grain of mustard seed n.
32	Idioms	küçük de olsa sahip olduğu/elindeki her şey için şükretmek	thank god for small mercies v.
33	Idioms	küçük çapta bir şey yapmak	do something in a small way v.
34	Idioms	küçük ölçüde bir şey yapmak	do something in a small way v.
35	Idioms	küçük çaplı bir şey yapmak	do something in a small way v.
36	Idioms	küçük ölçekli bir şey yapmak	do something in a small way v.
37	Idioms	(birine bir şey yapması için) küçük bir şans vermek	give somebody half a chance (to do something) v.
38	Idioms	(bir şey için) küçük bir umut vermek	hold out little hope (of something/that...) v.
39	Idioms	(bir şey yaparak) kendini küçük düşürmek	lower yourself (by doing something) v.