Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | küçük leke | speck n. |
General | küçük leke | tatch n. |
General | küçük leke | point n. |
Technical | ||
Technical | küçük leke | fleck n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | küçük bir dairesel leke | dot n. |
Textile | ||
Textile | ağartılmamış kumaşta oluşan küçük leke | sprit n. |
Veterinary | ||
Veterinary | atın dişinde oluşan küçük siyah leke | charbon n. |
Astronomy | ||
Astronomy | mars'ta kanalların kesiştiği noktalarda bulunan çok sayıda küçük koyu yuvarlak leke | oasis n. |
Ornithology | ||
Ornithology | boynunda ince siyah bir leke bulunan ve genellikle kahverengi tüylere sahip küçük bir afrika güvercini | ringed turtle dove (streptopelia roseogrisea) n. |
Ornithology | boynunda ince siyah bir leke bulunan ve genellikle gri tüylere sahip küçük bir afrika güvercini | ring-necked dove (streptopelia capicola) n. |