küçük parça - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

küçük parça



Sens de "küçük parça" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

Turc Anglais
General
küçük parça fraction n.
küçük parça chip n.
küçük parça fragment n.
küçük parça piece part n.
küçük parça moment [obsolete] n.
küçük parça colp n.
küçük parça pea n.
küçük parça flibbert [dialect] [uk] n.
küçük parça scliff [dialect] [scotland] n.
küçük parça scooch n.
küçük parça scrimption n.
küçük parça shtickl n.
küçük parça schtikl n.
küçük parça shtikl n.
küçük parça sippet n.
küçük parça crumbling n.
küçük parça snipping n.
Colloquial
küçük parça smithereen n.
Politics
küçük parça rump n.
Technical
küçük parça fraction n.
küçük parça dribblet n.
Statistics
küçük parça bit n.

Sens de "küçük parça" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok küçük parça grain n.
küçük bir parça (bir şeyden) fraction n.
herhangi bir malzemeden küçük bir parça patch n.
ufak/küçük parça whit n.
ufak/küçük parça iota n.
ufak/küçük parça smidgen n.
ufak/küçük parça smidgin n.
ufak/küçük parça shred n.
ufak/küçük parça smidge n.
ufak/küçük parça scintilla n.
ufak/küçük parça tittle n.
ufak/küçük parça smidgeon n.
çok küçük parça tiny piece n.
ağın ana gövdesini daha küçük alt ağlarla birleştiren parça backhaul n.
yüksek patlama sesi ile havaya saçılan çeşitli küçük havai fişeklerden oluşan piroteknik parça mine n.
mümkün olan en küçük parça minim n.
(kömür, damla biçimli metal) küçük parça pearl n.
(derisidikenli iskeletinde) küçük kemikleşmiş parça ossicle n.
tevrat'tan parça taşıyan küçük deri kutu phylactery n.
cisimden çıkarılan çekirdek veya küçük parça plug n.
daha büyük bir yapıyı destekleyen küçük parça bearer n.
küçük bir parça ile karıştırmak dollop [uk] v.
küçük bir parça ile karıştırmak dallop [uk] v.
çok küçük parça minuscule adj.
çok küçük parça miniscule adj.
küçük parça veya birimlerden oluşan small adj.
Phrasals
küçük ve yassı bir parça koparmak chip off v.
Colloquial
küçük bir parça bir şey touch of something n.
küçük bir parça a nugget of expr.
Idioms
sistemin işlemesini sağlayan küçük bir parça a cog in the machine n.
sistemin işlemesini sağlayan küçük bir parça cog in the machine n.
sistemin işlemesini sağlayan küçük bir parça cog in the wheel n.
Technical
çivi yapımında bitmiş çivileri delikten çıkaran küçük metal parça tit n.
havşa matkabındaki küçük çıkıntılı parça tit n.
herhangi bir malzemeden küçük bir parça patch n.
küçük metal parça billet n.
kemerin dış kıvrımına çakılıp kemerin ağırlığını alan küçük parça bolster n.
at arabalarının aksının üstünde bulunup ön tekerleklerin dönmesi için yeterli mesafeyi sağlayan küçük bir ara parça bolster n.
işlem sırasında ayrılan küçük parça cut n.
(büyük bir süngerden kesilen) küçük satılabilir büyüklükte parça cut n.
(doku veya taş) mikroskobik incelemeye müsait çok küçük parça section n.
Textile
bebekler ve küçük çocukların giydiği tulum veya zıbın gibi tek parça kıyafetler onesies n.
Architecture
(korniş, payanda başlığı, sütun başlığı) küçük mimari parça detail n.
Construction
mozaik işlerinde kullanılan küçük bir parça (mermer, cam veya fayans) tessella n.
küçük parça halinde kırılarak ayrılma chipping n.
Mining
taş ocağından çıkarılan taştan ufalanan küçük parça quarrying n.
Food Engineering
büyük bir blok peynirden tadım amacıyla küçük bir parça çıkarmak için kullanılan alet cheesetaster n.
Gastronomy
et, balık, sebze gibi malzemelerden oluşan küçük, yuvarlak ve ince parça médaillons n.
(yemek) küçük küp şeklinde parça dice n.
sığır filetosunun iç kısmından kesilmiş kemiksiz küçük parça filet mignon n.
Biology
bitki tomurcuğuna benzeyen küçük yuvarlak organik parça bud n.
Religious
(doğu ortodoks kilisesi'nde) aşai rabbani ayini sırasında kutsanan mayalı ekmekten rahip sınıfından olmayan bir kimseye verilen küçük parça particle n.
Hunting
herhangi bir silahta daha küçük bir mermi atılmasını sağlayan parça adapter n.
Slang
ufak/küçük bir parça a smidge expr.
ufak/küçük bir parça a smidgen expr.