Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | kıyıya yakın | seaboard n. |
General | kıyıya yakın | littoral adj. |
General | kıyıya yakın | near-coastal adj. |
General | kıyıya yakın | onshore adv. |
General | kıyıya yakın | inshore adv. |
General | kıyıya yakın | in shore adv. |
General | kıyıya yakın | on soundings adv. |
General | kıyıya yakın | in soundings expr. |
Geography | ||
Geography | kıyıya yakın | riparian adj. |
Geography | kıyıya yakın | riparial adj. |
Geography | kıyıya yakın | riparious adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | liman gibi kıyıya yakın veya kıyıda bulunan bölge | waterfront n. |
General | kıyıya yakın olan | onshore adj. |
General | kıyıya yakın olan | shoreside adj. |
Idioms | ||
Idioms | kıyıya yakın bir yerde demirlemek | make port v. |
Marine | ||
Marine | kıyıya yakın seyretmek | borrow v. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | barbunyagiller familyasından olan, akarsu ve çoğu denizde bulunup kıyıya yakın yaşayan bir balık | mullet n. |
Geography | ||
Geography | meksika körfezi'nin güney louisiana, güney mississippi, güneybatı alabama ve kıyıya yakın bir dizi küçük adayı sınırlayan kolu | mississippi sound n. |
Geography | kuzey amerika'da anakara ve kıyıya yakın adalar arasındaki kanalları takip eden korunaklı deniz yolu | inside passage n. |