kaçan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kaçan



Sens de "kaçan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaçan eloper n.
kaçan escaper n.
kaçan renegade adj.
kaçan fled adj.
kaçan fugitive adj.
kaçan runaway adj.
Law
kaçan absconding adj.

Sens de "kaçan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)

Turc Anglais
General
gözden kaçan escaper n.
ifrata kaçan extremer n.
insanlardan kaçan kimse misanthrope n.
karşı tarafa kaçan defector n.
ifrata kaçan kimse extremist n.
sevgilisi ile gizlice kaçan eloper n.
insandan kaçan kişi misanthrope n.
ifrata kaçan exceeder n.
geri kaçan wincer n.
aşırıya kaçan extremer n.
topluluktan kaçan kimse hermit n.
gerçeklerden kaçan kimse escapist n.
karşı tarafa kaçan kimse defector n.
acele kaçan scutter n.
işten kaçan layabout n.
ağzına sinek kaçan gobemouche n.
kaçan kimse runaway n.
kaçan fırsat lost opportunity n.
toplumdan kaçan kimse anchorite n.
gerçeklerden kaçan/hayal dünyasında yaşayan kimse wishful thinker n.
kaçan satış lost sale n.
gözden kaçan hususlar matters not provided for n.
(kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca capture gun n.
(kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca tranquilizer gun n.
(kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca tranquillizer gun n.
(kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca tranquilliser gu n.
(kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca dart gun n.
kaçan araba runaway car n.
aşırıya kaçan ilgi, şefkat ve onaylanma ihtiyacı neediness n.
göze kaçan madde eyeful n.
sorumluluktan kaçan kimse weaseller n.
sorumluluktan kaçan kimse weaseller n.
aşırıya kaçan kullanıcı hog n.
birçok sürüden kaçan yabani bir dana veya inek mossback n.
aşırıya kaçan talep overclaim n.
aşırıya kaçan kimse overdoer n.
kaçan atış overshoot n.
evden kaçan genç kimse runaway n.
evden kaçan ergen runaway n.
ödemeden kaçan kimse runout n.
görevden kaçan kimse runout n.
acele ile kaçan kimse scamperer n.
kaçan kimse scuttler n.
hastaymış veya beceremiyormuş gibi yaparak vazifeden kaçan kimse shammer n.
sorumluluklarından kaçan kimse shirk n.
gözden kaçan şey skip n.
(ahşap yüzeyinde) planyadan kaçan çöküntü skip n.
ödeme yapmamak için adres değiştirip kaçan borçlu skip n.
okuldan kaçan öğrenci skipper n.
bir işten kaçan kimse sugarer [uk] n.
kaçan arabanın arayı açması pull away v.
insanlardan kaçan antisocial adj.
cevap vermekten kaçan evasive adj.
çarpıp kaçan hit and run adj.
insanlardan kaçan shy adj.
kanundan kaçan at large adj.
gerçeklerden kaçan escapist adj.
kolaya kaçan ve içtenliksiz glib adj.
toplumdan kaçan antisocial adj.
kaçan kaçana helter-skelter adj.
çarpıp kaçan (şoför) hit-and-run adj.
toplumdan kaçan asocial adj.
gözden kaçan unnoticeable adj.
gözünden kaçan unnoticing adj.
yargıda aşırıya kaçan hypercritic adj.
çarpıp kaçan hit-and-run adj.
çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza) hit-and-run adj.
aşırıya kaçan bir üsluba sahip overmannered adj.
tehlikeden kaçan runaway adj.
görevden kaçan runaway adj.
gözden kaçan imperceived [obsolete] adj.
ifrata kaçan disproportional adj.
sorumluluktan kaçan feckless adj.
sorumluluktan kaçan inofficious [obsolete] adj.
hemen keyfi kaçan snuffy adj.
Colloquial
ağızdan kaçan söz throwaway n.
kaçan/kaçmakta olan hırsız burglar running out n.
kaçan fırsat a missed opportunity n.
başkasına yükleyerek sorumluluktan kaçan kimse buck passer n.
sorumluluktan kaçan kimse goof-off n.
(iç savaş dönemi) kanada'ya kaçan amerikan vatandaşı skedaddler [canada] n.
dışarı giden/kaçan topları toplamak fag out [dated] [uk] v.
Idioms
kaçan fırsat one that got away n.
kaçan balık one that got away n.
ayakkabının içine kaçan taş/kum a burr in (one's) saddle v.
gözden kaçan küçük şeyler dışında hata yapmamaya çalışmak err on the right side v.
polisten/kanundan kaçan on the lam expr.
garip kaçan out of keeping expr.
Trade/Economic
alacaklılardan kaçan borçlu absconding debtor n.
kaçan sermaye flight capital n.
vergiden kaçan evader n.
Law
adaletten kaçan suçlu fugitive from justice n.
askeri yükümlülükten kaçan absentee n.
kanundan kaçan outlaw n.
borçlarından dolayı ülkeden kaçan kimse bankrupt [obsolete] n.
darağacından kaçan suçlu scapegallows n.
hapisten kaçan kişiyi bulup tutuklamak rearrest v.
Technical
kaçan su escape water n.
ışıktan kaçan lucifugous adj.
Dyeing
koyu grimsi, siyaha kaçan bir zeytin yeşili tonu rifle n.
koyu grimsi, siyaha kaçan bir zeytin yeşili tonu rifle green n.
Traffic
çarpıp kaçan hit-and-run n.
Biology
nemden kaçan hydrotropic adj.
Zoology
yerleştirildikten sonra kaçan oğul absconded swarm n.
sürüden kaçan yabani inek mossyback n.
ışıktan kaçan lucifugous adj.
Botanic
(yaprak) güneşten kaçan paraheliotropic adj.
(yaprak) ışıktan kaçan paraheliotropic adj.
Apiculture
kulağa kaçan earwig n.
Social Sciences
insanlardan kaçan kimse misanthropos n.
History
15. yüzyılda osmanlıların yunanistan'ı ele geçirmesiyle dağlara kaçan ve 19. yüzyıla kadar çetecilik yapan yunanlı gruba mensup kimse klepht n.
(amerikan iç savaşı'nda) birleşik devletler safına kaçan veya getirilen köle contraband n.
Geology
volkanik bir kaya içerisinde kaçan bir gaz baloncuğundan oluşan, kuvars ve kalsit gibi açık renkli minerallerle dolu sert bir kese amygdale n.
volkanik kaya içerisinde kaçan bir gaz baloncuğundan oluşan, kuvars ve kalsit gibi açık renkli minerallerle dolu sert bir kese amygdule n.
Military
askerlikten kaçan draft-dodger n.
görevden kaçan asker goldbrick n.
görevden kaçan asker goldbricker n.
Sport
(krikette) kaçan topun geri gelmesi (kaçan topun üzerinden gerçekleşen) koşu overthrow n.
Basketball
kaçan bir basket sonrası ribaundu alıp tekrar tekrar atış yapmak crash the boards n.
Baseball
kaçan top passed ball n.
kıvrılıp uzağa kaçan yavaş top atışı roundhouse n.
Archaic
darağacından kaçan kimse slipstring n.
Slang
polisten kaçan kimse lamister n.
sorumluluktan kaçan buckpasser n.
aşırıya kaçan (porno) (the) hard core [uk] n.