kaş - Turc Anglais Dictionnaire

kaş

Sens de "kaş" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Furniture
kas n. (hollanda ve kolonilerinde) 17. ve 18. yüzyıllarda kullanılan, iki kapısı ve birkaç çekmecesi bulunan resimli veya oymalı büyük dolap

Sens de "kaş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kaş brow n.
Tom furrowed his brow.
Tom kaşlarını çattı.

More Sentences
General
kaş eyebrow n.
Tom has a pierced eyebrow.
Tom'un delinmiş bir kaşı var.

More Sentences
kaş brow n.
Tom wrinkled his brow like he was displeased.
Tom hoşnutsuzmuş gibi kaşlarını kırıştırdı.

More Sentences
Medical
kaş brow n.
She wrinkled her brows.
Kaşlarını kırıştırdı.

More Sentences
General
kaş vignette n.
kaş eye brow n.
kaş supercilium n.
kaş bezel n.
kaş bree [scotland] n.
Technical
kaş bezel n.
Music
kaş accolade n.
Photography
kaş vignette n.

Sens de "kaş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 112 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaş çatma frown n.
In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
Milano'da cenaze törenleri veya hastane ziyaretleri dışında kaşları çatmak yasaktır.

More Sentences
tek kaş unibrow n.
He has a unibrow.
Tek kaşı var.

More Sentences
kaş çatmak frown v.
Stop frowning.
Kaşlarını çatmayı bırak.

More Sentences
Phrasals
(birine/bir şeye) kaş çatmak scowl at (someone or something) v.
She scowled at the rude salesman.
Kaba satıcıya kaşlarını çattı.

More Sentences
Colloquial
sağ kaş right eyebrow n.
Fadil shot Layla through the right eyebrow.
Fadıl Leyla'yı sağ kaşından vurdu.

More Sentences
General
kaş çatma scowl n.
kaş çatan scowler n.
kaş aldırma eyebrow plucking n.
kaş kalemi eyebrow pencil n.
kaş çatma frowning n.
tek kaş monobrow n.
tek kaş single eyebrow n.
iple kaş alma eyebrow threading n.
iple kaş aldırma eyebrow threading n.
ince kaş thin eyebrow n.
kalın kaş thick eyebrow n.
çatık kaş beetle brow n.
minik kaş/kirpik fırçası spoolie n.
kaş farı eyebrow powder n.
kaş arası glabellum n.
kaş kalemi crayon n.
yüzüğün kaş ve gravür bölümünü dışarda bırakarak parmağı saran kısmı shank n.
kaş yapayım derken göz çıkarmak make things worse v.
kaş çatmak scowl v.
kaş göz etmek make signs with eye and brow v.
kaş aldırmak pluck eyebrows v.
kaş almak pluck eyebrow v.
kaş göz etmek wink v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak make matters worse while trying to be helpful v.
kaş çatmak frown down v.
kaş çatmak knit one's eyebrows v.
kaş çatmak gather one's brows v.
kaş çatmak knit one's brows v.
-e kaş göz etmek make eyes at v.
kaş çalmak lour v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak chime in v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak chisel in v.
(kaş, ağız etrafındaki) buruşuklukları gidermek unpucker v.
kaş çatmak gloom v.
kaş çatmak glum [dialect] v.
kaş çatmak glunch [scotland] v.
daha fazla kaş çatmak outfrown v.
kaş çatarak göstermek scowl v.
kaş hizasındaki ön kemikte yer alan superciliary adj.
kaş üzeri bölge ile ilgili supraciliary adj.
kaş üzerinde bulunan supraciliary adj.
kaş üzerindeki bölgede görülen supraciliary adj.
kaş çatarak scowlingly adv.
Phrasals
birine kaş çatmak scowl at someone v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak cut in v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak break in v.
birine kaş göz etmek make something at someone v.
birine kaş göz işareti yapmak make something at someone v.
Phrases
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the ailment expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the ill expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the disease expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the cure is worse than the illness expr.
kaş yapayım derken göz çıkarmak the treatment is worse than the disease expr.
Colloquial
kaş yapayım derken göz çıkaran kimse a job's comforter n.
sol kaş left eyebrow n.
kaş yapayım derken göz çıkarmak barge in v.
Idioms
kaş göz etme a nod and a wink [brit] n.
kaş göz etme a nudge and a wink n.
kaş yapayım derken göz çıkarma overegging the pudding n.
kaş yapayım derken göz çıkarma over-egging the pudding n.
kaş göz yaparak uyarma a nod and a wink n.
kaş yapayım derken göz çıkartma a treatment worse than the disease n.
birine kaş göz etmek tip somebody the wink v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay a left-handed compliment v.
kaş çatmak knit one's brow v.
kaş göz etmek make eyes at v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the pudding v.
kaş göz işareti yapmak make eyes at v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak add insult to injury v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak butt in v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak throw the baby out with the bathwater v.
kaş yaparken göz çıkarmak sow dragon's teeth v.
kaş yaparken göz çıkarmak plant dragon's teeth v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the pudding v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak over-egg the cake v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak add insult to injury v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak overegg the pudding v.
kaş çatmak knit brow v.
kaş çatmak knit your brows v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay (one) a backhanded compliment v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay (one) a left-handed compliment v.
kaş yapayım derken göz çıkarmak pay a backhanded compliment v.
Architecture
kaş kemer four-centered arch n.
Furniture
kaş tipi davlumbaz eyebrow hood n.
Marine
lumbuz üstü kaş spurn water n.
Medical
kaş desteği brow rest n.
kaş kemiği eyebrow bone n.
tek kaş synophrys n.
Anatomy
kaş-arası glabella n.
kaş kemerleri arches of the eyebrows n.
kaş sırtı brow ridge n.
kaş kemeri superciliary arch n.
kaş sırtı browridge n.
kaş kaldırıcı, alın derisini kırıştırıcı ve saçlı deriyi arkaya çekici kas occipitofrontal n.
kaş üzerinde yer alan bölüm superciliary n.
kaş bölümünde görülen kabartı superciliary ridge n.
kaş bölümünde görülen kabartı supraorbital torus n.
kaş arasına ait glabellar adj.
kaş arası ile ilişkili glabellar adj.
kaş üzerinde yer alan superciliary adj.
Dermatology
aşırı kaş ve kirpik kaybı madarosis n.
kaş ve kirpiklerde görülen aşırı dökülme madarosis n.
kaş sarkması brow ptosis n.
Archaic
kaş çatma glout n.
kaş üzerinde yer alan supercilious adj.
British Slang
kaş altından bakış shufty n.
Modern Slang
bir kadınla tanışırken kaş yapacağım derken göz çıkarma a bad way to introduce yourself to a woman n.