kaybolmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kaybolmak



Sens de "kaybolmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kaybolmak get lost v.
General
kaybolmak become lost v.
kaybolmak wither v.
kaybolmak clear away v.
kaybolmak die away v.
kaybolmak go v.
kaybolmak get lost v.
kaybolmak lose ones' bearings v.
kaybolmak lose one's bearings v.
kaybolmak go astray v.
kaybolmak wander v.
kaybolmak disappear v.
kaybolmak lose v.
kaybolmak smear v.
kaybolmak set v.
kaybolmak vanish v.
kaybolmak be lost v.
kaybolmak die down v.
kaybolmak lose out v.
kaybolmak evanish v.
kaybolmak melt v.
kaybolmak get loss v.
kaybolmak perish v.
kaybolmak go missing v.
kaybolmak be gone missing v.
kaybolmak efface v.
kaybolmak will v.
kaybolmak miscarry [obsolete] v.
kaybolmak sink v.
Phrasals
kaybolmak go astray v.
Colloquial
kaybolmak go walkies v.
kaybolmak 23 skidoo v.
kaybolmak do a fade v.
Idioms
kaybolmak go to earth v.
kaybolmak get turned around v.
kaybolmak lose oneself v.
kaybolmak be out of the window v.
kaybolmak go out the window v.
kaybolmak be out the window v.
kaybolmak go out of the window v.
kaybolmak go pound salt v.
kaybolmak go pound sand v.
kaybolmak lose one's way v.
kaybolmak lose the way v.
kaybolmak lose your bearings v.
kaybolmak lose your way v.
Archaic
kaybolmak aroint v.
kaybolmak aroynt v.
Slang
kaybolmak kiss off n.
kaybolmak jet (rap slang) v.
kaybolmak ghost (rap slang) v.
kaybolmak murk (also mirk) (rap slang) v.
kaybolmak go fly a kite v.
kaybolmak shit off v.
kaybolmak rosa [australia] v.

Sens de "kaybolmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 218 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ortadan kaybolmak disappear v.
ortadan kaybolmak vanish v.
gözden kaybolmak disappear v.
General
karışıp kaybolmak merge into v.
aniden kaybolmak be lost suddenly v.
gözden kaybolmak whisk away v.
gözden kaybolmak evanesce v.
yavaş yavaş kaybolmak tail off v.
ortadan kaybolmak be lost v.
ortalıktan kaybolmak disappear v.
azalarak kaybolmak tail off v.
hiç iz bırakmadan kaybolmak vanish without a trace v.
ortadan kaybolmak clear out v.
gözden kaybolmak disappear v.
zayıflayıp kaybolmak fade out v.
ortadan kaybolmak die out v.
gözden kaybolmak go out of sight v.
ortadan kaybolmak clear off v.
gözden kaybolmak fade v.
içine karışıp kaybolmak merge v.
görünüp hızla kaybolmak flash v.
gözden kaybolmak dissolve v.
görünüp kaybolmak glimpse v.
ortadan kaybolmak hive off v.
karanlıkta gözden kaybolmak darkle v.
aniden kaybolmak vanish v.
aniden kaybolmak disappear v.
yavaş yavaş gözden kaybolmak evanesce v.
ortadan kaybolmak recede v.
ortadan kaybolmak dissolve into thin air v.
gözden kaybolmak disappear from sight v.
gözden kaybolmak fade away v.
ortadan kaybolmak cut v.
gözden kaybolmak evanish v.
zamanla kaybolmak dissolve v.
gözden kaybolmak vanish v.
ortadan kaybolmak vanish away v.
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak disappear without a trace v.
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak vanish without a trace v.
gittikçe kaybolmak die away v.
okyanusta kaybolmak get lost in the ocean v.
ortadan kaybolmak fade away v.
gözden kaybolmak get out of sight v.
kaçıp kaybolmak get loose v.
gözden kaybolmak get out of view v.
gözden kaybolmak flee v.
eriyip kaybolmak melt away v.
bir anda gözden kaybolmak disappear suddenly v.
alıp kaybolmak whisk off v.
alıp kaybolmak whisk away v.
kalabalıkta kaybolmak be lost in the throng v.
denizde kaybolmak be lost at sea v.
gözden kaybolmak miche v.
gözden kaybolmak lurk out of sight v.
ıvır zıvır içinde kaybolmak be bogged down in trivia v.
gözden kaybolmak keep out of sight v.
ortadan kaybolmak relinquish [obsolete] v.
bir görünüp bir kaybolmak twinkle v.
bulutları kaybolmak uncloud v.
sihirli bir şekilde ortadan kaybolmak magic v.
gözden kaybolmak vade [obsolete] v.
ortadan kaybolmak vade [obsolete] v.
tamamen saran bir maddenin içinde kaybolmak merge [obsolete] v.
(mektup, kargo) yolda kaybolmak miscarry v.
gözden kaybolmak mitch [dialect] v.
bir anda ortadan kaybolmak burst v.
görünüp hızla kaybolmak gleam v.
zamanla ve fark etmeden başka bir şeyin içinde kaybolmak glide v.
içine karışıp kaybolmak glide v.
görünüp kaybolmak glint v.
birdenbire ortaya çıkıp kaybolmak hod [scotland] v.
(gök cismi) ufkun veya başka bir gök cisminin arkasında kalarak kaybolmak immerge [obsolete] v.
ortadan kaybolmak drop v.
gözden kaybolmak drop v.
ortadan kaybolmak involute v.
ortadan kaybolmak sant [scotland] v.
ortadan kaybolmak fleet v.
ortadan kaybolmak fly v.
yavaş yavaş kaybolmak seep v.
gözden kaybolmak set v.
ortadan kaybolmak set v.
ortadan kaybolmak slide v.
radardan kaybolmak go dark v.
Phrasals
ortadan kaybolmak pass away v.
yavaş yavaş kaybolmak pass off v.
gözden kaybolmak pass off v.
ortadan kaybolmak strike in v.
ortadan kaybolmak fall away v.
gözden kaybolmak clear off v.
gözden kaybolmak peter out v.
gözden kaybolmak clear away v.
içinde kaybolmak caught up in v.
ortadan kaybolmak dry up v.
yavaş yavaş gözden kaybolmak fade back v.
yavaş yavaş kaybolmak fade back v.
(bir şeyden) yavaş yavaş kaybolmak/silinmek pass from (something) v.
gözden kaybolmak tail out v.
birden ortadan/gözden kaybolmak vanish from (something) v.
aniden kaybolmak vanish from (something) v.
bir yerden kaybolmak vanish from (something) v.
birden ortadan/gözden kaybolmak vanish from something v.
aniden kaybolmak vanish from something v.
bir yerden kaybolmak vanish from something v.
başka bir görüntü içerisinde kaybolmak dissolve into something v.
geride gözden kaybolmak fade back v.
ortadan kaybolmak fade back v.
gözden kaybolmak go in v.
hızla gözden kaybolmak gutter away v.
işin içinde kaybolmak bury in v.
(bir şeyde/yerde) gözden kaybolmak vanish into (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) içinde gözden kaybolmak vanish into (something or some place) v.
(bir şeyde/yerde) kaybolmak vanish into (something or some place) v.
bir şeye doğru gözden kaybolmak vanish into something v.
bir şeyin içinde gözden kaybolmak vanish into something v.
giderek kaybolmak phase out of (something) v.
aniden bir şeyin altında kaybolmak bob (under) v.
aniden bir şeyin altında kaybolmak bob (below) v.
suyun altında bir anda kaybolmak bob under v.
-den kaybolmak disappear from v.
ortadan kaybolmak disappear from v.
gözden kaybolmak disappear from (something) v.
(bir şeyden/yerden) kaybolmak disappear from (something) v.
ortadan kaybolmak disappear from (something) v.
-den kaybolmak fade from v.
yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak fade from v.
(bir şeyden) yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak fade from (something) v.
(açıklama yapmadan) ortadan kaybolmak go away v.
içinde kaybolmak lose in v.
'-den yavaş yavaş kaybolmak/silinmek pass from v.
giderek kaybolmak phase out of v.
Colloquial
ortadan kaybolmak houdini n.
görünüp kaybolmak dart in and out v.
iz bırakmadan kaybolmak melt in the air v.
ile ortadan kaybolmak make away with v.
içinde kaybolmak get lost in it v.
iz bırakmadan kaybolmak disappear in the air v.
iz bırakmadan kaybolmak vanish in the air v.
ortadan kaybolmak go walkies v.
(bir şeyde) kaybolmak be lost in (something) v.
bir şeyde kaybolmak be lost in something v.
(birine/bir şeye) olan ilgisi kaybolmak be over (someone or something) v.
birdenbire (ortadan kaybolmak/yok olma) poof expr.
giderek/git gide gözden kaybolmak going, going, gone expr.
Idioms
ortadan kaybolmak pull a disappearing act n.
bir anda gözden kaybolmak pull a disappearing act n.
ortadan kaybolmak pull a vanishing act n.
bir anda gözden kaybolmak pull a vanishing act n.
ortadan kaybolmak make one's self scarce v.
piyasadan kaybolmak drop off the map v.
… arasında kaybolmak be up to (one's) chin in (something) v.
ortadan kaybolmak cease to be v.
çabucak kaybolmak make oneself scarce v.
gözden kaybolmak drop out of sight v.
içinde kaybolmak engulf in v.
ortadan kaybolmak go off into the blue v.
ortadan kaybolmak disappear into the blue v.
ortadan kaybolmak fade from the scene v.
ortadan kaybolmak make oneself scarce v.
ortadan kaybolmak vanish into the blue v.
ortadan kaybolmak duck out v.
yavaş yavaş gözden kaybolmak fade from view v.
ortadan kaybolmak e boff like a prom dress (in may) v.
(konunun içinde) kaybolmak lose the drift (of something) v.
(konunun içinde) kaybolmak lose the drift/thread of something v.
hızlıca gözen kaybolmak fade fast v.
hızlıca ortadan kaybolmak fade fast v.
ortadan kaybolmak disappear into the woodwork v.
bir anda ortadan kaybolmak do a disappearing act v.
bir anda ortadan kaybolmak pull a disappearing act v.
bir anda ortadan kaybolmak do a disappearing act v.
çeviride incelikleri kaybolmak be lost in translation v.
çeviride kaybolmak be lost in translation v.
ortadan kaybolmak go south v.
ortadan kaybolmak vanish into the woodwork v.
ortadan kaybolmak do a disappearing act v.
bir anda gözden kaybolmak do a disappearing act v.
ortadan kaybolmak do a disappearing act v.
bir anda gözden kaybolmak do a disappearing act v.
ortadan kaybolmak do a vanishing act v.
bir anda gözden kaybolmak do a vanishing act v.
ortadan kaybolmak perform a disappearing act v.
bir anda gözden kaybolmak perform a disappearing act v.
ortadan kaybolmak perform a vanishing act v.
bir anda gözden kaybolmak perform a vanishing act v.
ortadan kaybolmak stage a disappearing act v.
bir anda gözden kaybolmak stage a disappearing act v.
ortadan kaybolmak stage a vanishing act v.
bir anda gözden kaybolmak stage a vanishing act v.
ortadan kaybolmak do a vanishing act v.
bir anda gözden kaybolmak do a vanishing act v.
birden ortadan kaybolmak pull a houdini (act) v.
karmaşada kaybolmak be lost in the shuffle v.
(bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak be up to (one's) eyes in (something) v.
(bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak be up to (one's) neck in (something) v.
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak be up to your neck in something v.
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak be in something up to your neck v.
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak be up to your eyes in something v.
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak be up to your eyeballs in something v.
birinin/bir şeyin yokluğunda kaybolmak be lost without somebody/something v.
birden ortadan kaybolmak do a houdini (act) v.
birden ortadan kaybolmak do/perform/stage a disappearing act v.
birden ortadan kaybolmak do/perform/stage a vanishing act v.
kendi dünyasında kaybolmak get into a world of (one's) own v.
ortadan kaybolmak go to earth/ground [uk] v.
(biriyle/bir şeyle) ortadan kaybolmak make away with (someone or something) v.
ortadan kaybolmak make scarce v.
Technical
gözden kaybolmak vanish v.
ortadan kaybolmak fade away v.
yavaş yavaş gözden kaybolmak fade out v.
Computer
oyun dünyasından kaybolmak despawn v.
Aeronautic
radardan kaybolmak disappear off the radar v.
Mining
(maden damarı) küçülüp kaybolmak pinch v.
Astronomy
(gök cismi) tutulma nedeniyle ortadan kaybolmak occult v.
(gök cismi) tutulma nedeniyle gözden kaybolmak occult v.
Cinema
(görüntü veya ses) yavaşça kaybolmak dissolve v.
Slang
gözden kaybolmak go south v.
gözden kaybolmak head south v.
British Slang
ortadan kaybolmak pipeclay [dated] v.