kendini ... hissetmek

Sens de "kendini ... hissetmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kendini ... hissetmek	find one's self v.

Sens de "kendini ... hissetmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 115 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kendini kötü hissetmek	feel unwell v.
Sami was feeling unwell. Sami kendini kötü hissediyordu. More Sentences
2	General	kendini iyi hissetmek	feel good v.
They are not to make us feel good. Kendimizi iyi hissetmemizi sağlamak için değildir. More Sentences
3	General	kendini kötü hissetmek	feel sick v.
I feel sick. Kendimi kötü hissediyorum. More Sentences
4	General	kendini kötü hissetmek	feel bad v.
I feel bad about leaving you all by yourself at work too. Seni işte tek başına bıraktığım için de kendimi kötü hissediyorum. More Sentences
5	General	kendini özel hissetmek	feel special v.
Tom made Mary feel special. Tom, Mary'nin kendini özel hissetmesini sağladı. More Sentences
6	General	kendini suçlu hissetmek	feel guilty v.
I do not believe that Europe can feel guilty in this situation. Avrupa'nın bu durumda kendini suçlu hissedebileceğine inanmıyorum. More Sentences
7	General	kendini yalnız hissetmek	feel alone v.
I feel alone without Tom. Tomsuz kendimi yalnız hissediyorum. More Sentences
Idioms
8	Idioms	kendini zinde hissetmek	feel fit v.
I feel fit. Kendimi zinde hissediyorum. More Sentences
General
9	General	kendini turşu gibi hissetmek	feel rotten v.
10	General	birşey yüzünden kendini kötü hissetmek	feel raw about something v.
11	General	kendini kötü hissetmek	be under the weather v.
12	General	kendini bir şeyi yapmaya mecbur hissetmek	feel oneself obliged to v.
13	General	kendini rahat hissetmek	feel at home v.
14	General	kendini boşlukta hissetmek	feel empty v.
15	General	kendini belirli bir şeyi yapacak kadar güçlü hissetmek	feel up to v.
16	General	kendini çok şanssız hissetmek	hit rock bottom v.
17	General	kendini kötü hissetmek	feel queer v.
18	General	kendini kötü hissetmek	feel wretched v.
19	General	kendini değersiz hissetmek	feel worthless v.
20	General	kendini halsiz hissetmek	feel weak v.
21	General	manen kendini borçlu hissetmek	duty-bound v.
22	General	kendini şanslı hissetmek	consider oneself lucky v.
23	General	kendini yabancı hissetmek	feel alienated v.
24	General	kendini yabancı hissetmek	feel like a stranger v.
25	General	kendini yabancı hissetmek	feel like an outsider v.
26	General	kendini yabancı hissetmek	feel like an alien v.
27	General	kendini kullanılmış hissetmek	feel abused v.
28	General	kendini kullanılmış hissetmek	feel misused v.
29	General	kendini zorunlu hissetmek	feel obliged to v.
30	General	kendini dışlanmış hissetmek	feel rejected v.
31	General	kendini yetersiz hissetmek	feel incompetent v.
32	General	kendini yetersiz hissetmek	feel inadequate v.
33	General	kendini birisiyle eşit hissetmek	feel equal to someone v.
34	General	kendini birisine eşit hissetmek	feel equal to someone v.
35	General	kendini soylu hissetmek	feel royal v.
36	General	kendini soylu gibi hissetmek	feel royal v.
37	General	kendini işe yaramaz hissetmek	feel useless v.
38	General	kendini bir konuda yeteneksiz / beceriksiz hissetmek	feel out of depth v.
39	General	kendini eksik hissetmek	feel inadequate v.
40	General	kendini eksik hissetmek	feel incompetent v.
41	General	kendini eksik hissetmek	feel incomplete v.
42	General	kendini bir yere ait hissetmek	feel that you belong in a place v.
43	General	kendini...hissetmek	feel v.
44	General	kendini dışlanmamış hissetmek	feel included v.
45	General	kendini (takıma) dahil edilmiş/katılmış hissetmek	feel included v.
46	General	kendini iyi hissetmek	glow v.
Phrasals
47	Phrasals	kendini hep suçlu hissetmek	carry around v.
48	Phrasals	bir şeyin yokluğunda kendini rahatsız hissetmek	be lost without v.
49	Phrasals	birinin yokluğunda kendini değersiz hissetmek	be lost without v.
50	Phrasals	kendini (bir şey) yapacak kadar güçlü, enerjik hissetmek	feel up to (something) v.
51	Phrasals	kendini (bir şeyi) yapabilecek gibi hissetmek	feel up to (something) v.
Colloquial
52	Colloquial	kendini evindeymiş gibi hissetmek	feel at home v.
53	Colloquial	kendini evindeymiş gibi hissetmek	make oneself at home v.
54	Colloquial	kendini muhteşem hissetmek	feel high v.
55	Colloquial	kendini kötü hissetmek	be down v.
56	Colloquial	kendini kötü hissetmek	be down v.
57	Colloquial	(birinin/bir şeyin) yokluğunda kendini kaybolmuş hissetmek	be lost without (someone or something) v.
Idioms
58	Idioms	kendini rahat hissetmek	be (one's) scene v.
59	Idioms	kendini rahatsız hissetmek	be (not) somebody’s scene v.
60	Idioms	kendini suçlu hissetmek	prick (one's) conscience v.
61	Idioms	kendini suçlu hissetmek	prick your conscience v.
62	Idioms	kendini suçlu hissetmek	your conscience pricks you v.
63	Idioms	bir konu hakkında kendini çok suçlu hissetmek	be on a guilt trip about something v.
64	Idioms	kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek	be/feel light-headed v.
65	Idioms	kendini sağlıklı hissetmek	feel fit v.
66	Idioms	kendini turp gibi hissetmek	feel as right as rain v.
67	Idioms	kendini kötü hissetmek	feel a little under the weather v.
68	Idioms	kendini aşağılanmış hissetmek	feel cheap v.
69	Idioms	kendini kötü hissetmek	have a hitch in one's giddy-up v.
70	Idioms	kendini kötü hissetmek	be feeling a little under the weather v.
71	Idioms	kendini hasta hissetmek	be under the weather v.
72	Idioms	kendini suçlu hissetmek	have on one's conscience v.
73	Idioms	kendini kötü hissetmek	have a hitch in one's gittie-up v.
74	Idioms	kendini iyi hissetmek	be at ease v.
75	Idioms	kendini işe yaramaz hissetmek	feel like a penny waiting for change v.
76	Idioms	kendini hasta hissetmek	feel under the weather v.
77	Idioms	kendini kaybedecek gibi hissetmek	get the vapours v.
78	Idioms	kendini suçlu hissetmek	feel guilty (about something) v.
79	Idioms	kendini yenilenmiş hissetmek	feel like a new person v.
80	Idioms	kendini çok iyi hissetmek	feel on top of the world v.
81	Idioms	kendini kötü hissetmek	be under the weather v.
82	Idioms	kendini rahat hissetmek	be at ease v.
83	Idioms	kendini değersiz hissetmek	feel like a penny waiting for change v.
84	Idioms	kendini uygun hissetmek	feel up v.
85	Idioms	kendini genç hissetmek	be young at heart v.
86	Idioms	kendini halsiz hissetmek	feel under the weather v.
87	Idioms	kendini beşpara etmez hissetmek	feel like a penny waiting for change v.
88	Idioms	kendini halsiz hissetmek	be under the weather v.
89	Idioms	kendini formda hissetmek	feel fit v.
90	Idioms	kendini turp gibi hissetmek	be as right as rain v.
91	Idioms	kendini genç hissetmek	act young at heart v.
92	Idioms	kendini rahat hissetmek	be in one's element v.
93	Idioms	kendini dünyanın tepesindeymiş gibi hissetmek	feel on top of the world v.
94	Idioms	(bir konu hakkında) kendini hep ezik/eksik hissetmek	have a chip on one's shoulder about v.
95	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini kaybolmuş hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
96	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini çaresiz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
97	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini savunmasız hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
98	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini güçsüz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
99	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini yalnız/kimsesiz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
100	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini işlevsiz/işe yaramaz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
101	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini aciz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
102	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini yeteneksiz hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
103	Idioms	(biri/bir şey) olmadan kendini zayıf hissetmek	feel lost without (someone or something) v.
104	Idioms	yüksekte kendini rahat hissetmek	have a head for heights v.
105	Idioms	yüksekte kendini rahat hissetmek	have a (good) head for heights v.
106	Idioms	kendini kaybedecek gibi hissetmek	get the vapors v.
107	Idioms	kendini genç hissetmek	stay young at heart v.
108	Idioms	kendini genç hissetmek	be young at heart v.
109	Idioms	geçirdiği başarı/şanslı bir dönemden dolayı kendini emniyete aldığını hissetmek	be riding high in the saddle v.
110	Idioms	kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek	be light-headed v.
111	Idioms	kendini suçlu hissetmek	be on (one's) conscience v.
112	Idioms	kendini genç hissetmek	be, stay, young at heart v.
113	Idioms	birinin/bir şeyin yokluğunda kendini kaybolmuş hissetmek	feel lost without somebody/something v.
114	Idioms	(bir şey) hakkında kendini kötü hissetmek	feel bad about (something) v.
115	Idioms	kendini suçlu hissetmek	have (something) on (one's) conscience v.