Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | koşu bandı | treadmill n. | ||
My life has become a treadmill, and I need a break. Hayatım bir koşu bandı haline geldi ve bir mola vermem gerekir. More Sentences |
||||
General | koşu bandı | railway power n. | ||
Sport | ||||
Sport | koşu bandı | treadmill test n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan yürüyüş | jog in place n. |
General | koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan koşu | run in place n. |
General | koşu bandı vb gibi aletler üzerinde koşmak | run in place v. |
General | koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yürümek | jog in place v. |
General | koşu bandı üzerinde koşmak | run on a treadmill v. |