kırkayak

Sens de "kırkayak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kırkayak	millipede n.
The millipede crawled slowly across the forest floor. Kırkayak, orman zemininde yavaşça sürünüyordu. More Sentences
2	General	kırkayak	millipedes n.
3	General	kırkayak	millepede n.
4	General	kırkayak	centipede n.
Automotive
5	Automotive	kırkayak	four-axle truck n.
Biology
6	Biology	kırkayak	ringworm n.
Zoology
7	Zoology	kırkayak	millepede n.
8	Zoology	kırkayak	centipede n.
9	Zoology	kırkayak	milliped n.
10	Zoology	kırkayak	millipede n.
11	Zoology	kırkayak	chilognath n.
12	Zoology	kırkayak	chilognatha n.
13	Zoology	kırkayak	shongololo n.
Entomology
14	Entomology	kırkayak	thousand legs n.
15	Entomology	kırkayak	thousand-legged worm n.
16	Entomology	kırkayak	thousand-legger n.
17	Entomology	kırkayak	thousand-legs n.

Sens de "kırkayak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Technical
1	Technical	kırkayak teli	garter spring n.
2	Technical	kırkayak yayı	garter spring n.
Zoology
3	Zoology	dev kırkayak	giant centipede n.
4	Zoology	kırkayak benzeri bir eklem bacaklı sınıfı	class pauropoda n.
5	Zoology	büyük bir kırkayak cinsi	scolopendra n.
6	Zoology	kırkayak ile ilgili	scolopendriform adj.
Botanic
7	Botanic	kırkayak çimi	centipede grass (eremochloa ophiuroides) n.
Entomology
8	Entomology	kendini korumak için kıvrılabilen kırkayak	pillworm n.
9	Entomology	dış kabuğu parlak koyu kahverengi, sert ve parçalı olan bir kırkayak	jurus terrestris n.
10	Entomology	dış kabuğu parlak koyu kahverengi, sert ve parçalı olan bir kırkayak	songololo [south africa] n.
Paleontology
11	Paleontology	karbonifer döneminde yaşamış devasa bir kırkayak	arthropleura n.