Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
leading
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"leading"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
leading
adj.
öncülük eden
2
Common Usage
leading
adj.
önde olan
3
Common Usage
leading
adj.
kılavuzluk eden
General
4
General
leading
n.
kurşun çerçeve
5
General
leading
n.
kurşun kaplama
6
General
leading
n.
ima
7
General
leading
n.
rehberlik
8
General
leading
n.
yol gösterme
9
General
leading
n.
kılavuzluk
10
General
leading
n.
satır aralığı
11
General
leading
n.
önderlik
12
General
leading
n.
liderlik
13
General
leading
n.
kurşun işi
14
General
leading
adj.
önemli
15
General
leading
adj.
ana
16
General
leading
adj.
ileri gelen
17
General
leading
adj.
yol açan
18
General
leading
adj.
yol gösteren
19
General
leading
adj.
önde gelen
20
General
leading
adj.
başta olan
21
General
leading
adj.
baştaki
22
General
leading
adj.
başta gelen
23
General
leading
adj.
en önemli
24
General
leading
adj.
en başta gelen
25
General
leading
adj.
başlıca
26
General
leading
adj.
başta gelen
27
General
leading
adj.
en önemli
28
General
leading
adj.
baş
29
General
leading
adj.
birinci
30
General
leading
adj.
önder
31
General
leading
adj.
rehber
32
General
leading
adj.
yöneten
Trade/Economic
33
Trade/Economic
leading
n.
yönlendirme
Politics
34
Politics
leading
adj.
başlıca
35
Politics
leading
adj.
belli başlı
Technical
36
Technical
leading
n.
bir grup kurşun şerit
37
Technical
leading
n.
kurşunlama
38
Technical
leading
n.
kurşunla kaplama
39
Technical
leading
adj.
başta gelen
40
Technical
leading
adj.
en önemli
41
Technical
leading
adj.
kurşun kaplı
Computer
42
Computer
leading
adj.
başlangıç
43
Computer
leading
adj.
başlangıç önce gelen
44
Computer
leading
adj.
önce gelen
Petrol
45
Petrol
leading
n.
kurşunlama
Printing
46
Printing
leading
n.
satır arası açma kurşunu
Printery
47
Printery
leading
n.
satır arası
Sens de
"leading"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 291 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
leading rope
n.
kılavuz halatı
2
General
leading player
n.
başoyuncu
3
General
leading character
n.
önce gelen karakter
4
General
leading wheel
n.
ön tekerlek
5
General
leading edge
n.
önde gelen kenar
6
General
leading lady
n.
başrol oyuncusu kadın
7
General
leading man
n.
başrol oyuncusu erkek
8
General
leading man
n.
başroldeki erkek
9
General
leading lady
n.
başroldeki kadın
10
General
leading role
n.
başrol
11
General
leading edge technologies
n.
son teknolojiler
12
General
leading article
n.
başyazı
13
General
leading edge spar
n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta
14
General
leading question
n.
belirli bir cevaba yönelten soru
15
General
leading light
n.
rehber feneri
16
General
leading man
n.
esas oğlan
17
General
a leading question
n.
verilecek cevabı belirleyen soru
18
General
leading term
n.
baş terim
19
General
leading actor
n.
başaktör
20
General
leading term
n.
başat terim
21
General
leading position
n.
lider konum
22
General
leading expert
n.
alanında uzman
23
General
world's leading brand
n.
dünya markası
24
General
leading brand
n.
lider marka
25
General
leading company
n.
lider firma
26
General
leading hotel
n.
lider otel
27
General
leading edge
n.
ön tarafa gelen kenar
28
General
leading-edge spar
n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıtası
29
General
leading-edge technology
n.
ileri teknoloji
30
General
leading-edge technology
n.
gelişmiş teknoloji
31
General
leading article
n.
başmakale
32
General
leading term
n.
en önemli terim
33
General
leading zero
n.
öndeki sıfır
34
General
leading characters
n.
önce gelen karakterler
35
General
leading question
n.
cevabı yönlendiren soru
36
General
leading cause
n.
başlıca neden
37
General
leading cause
n.
başlıca sebep
38
General
leading cause
n.
önde gelen sebep
39
General
a leading role
n.
önemli bir rol
40
General
a leading role
n.
büyük bir rol
41
General
leading force
n.
öncü güç
42
General
leading string
n.
yürüteç
43
General
leading string
n.
bebek yürüteci
44
General
leading spirit
n.
lider ruh
45
General
leading term
n.
başçıl terim
46
General
leading term
n.
baskın terim
47
General
leading candidates
n.
önde olan/şansı yüksek adaylar
48
General
leading actress
n.
başaktris
49
General
leading name
n.
lider isim
50
General
leading name
n.
öncü isim
51
General
leading zeros
n.
baştaki sıfırlar
52
General
leading man
n.
baş aktör
53
General
leading actor
n.
baş aktör
54
General
leading player
n.
baş aktör
55
General
leading motives
n.
mucip sebepler
56
General
leading manufacturers
n.
önde gelen üreticiler
57
General
leading question
n.
yönlendirici soru
58
General
leading dog [new zealand]
n.
sürü koruma köpeği
59
General
leading rein
n.
atın başını sağa-sola yönlendiren dizgin
60
General
leading reins
n.
çocukları yürümeye alıştırmak için kullanılan ip
61
General
leading reins
n.
aşırı kısıtlama
62
General
leading reins
n.
aşırı yönlendirme
63
General
leading strings
n.
(yeni yürümeye başlayan çocuklar için) yürüme ipi
64
General
be the leading
v.
başında gelmek
65
General
assume the leading role
v.
lider rolü üstlenmek
66
General
be a leading country for
v.
açısından önde gelen bir ülke olmak
67
General
keep the leading position
v.
liderliği elinde tutmak
68
General
play leading role
v.
başrol oynamak
69
General
be in the leading position
v.
lider konumunda olmak
70
General
world's leading
adj.
dünyanın önde gelen
71
General
leading-edge
adj.
modern
72
General
leading-edge
adj.
çığır açan
73
General
industry-leading
adj.
sektöründe öncü
74
General
in the leading position
adv.
lider konumda
75
General
leading to
prep.
-e yol açan
Phrases
76
Phrases
a leading body of
expr.
önde gelen topluluk/kişiler
Proverb
77
Proverb
the blind leading the blind
bozacının şahidi şıracı
78
Proverb
the blind leading the blind
körler sağırlar birbirini ağırlar
Colloquial
79
Colloquial
pathway leading to better tomorrows
n.
daha güzel yarınlara giden yol
80
Colloquial
leading light
n.
ışık saçan kimse
81
Colloquial
leading light
n.
önemli ve etkili kimse
82
Colloquial
leading light
n.
parlak lider
Idioms
83
Idioms
a leading light
n.
bir grubun parlayan yıldızı
84
Idioms
on the leading edge
n.
en ileri
85
Idioms
a leading light
n.
ışık saçan kimse
86
Idioms
case of the blind leading the blind
n.
körün köre kılavuzluk etmesi
87
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken teknoloji
88
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken uygulama/faaliyet
89
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken çalışma
90
Idioms
leading edge
n.
alanında lider teknoloji
91
Idioms
leading edge
n.
alanında lider uygulama/faaliyet
92
Idioms
leading edge
n.
alanında lider çalışma
93
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen teknoloji
94
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen uygulama/faaliyet
95
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen çalışma
96
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş teknoloji
97
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş uygulama
98
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş faaliyet
99
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş çalışma
100
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek konum
101
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek teknoloji
102
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek uygulama/faaliyet
103
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek çalışma
104
Idioms
a case of the blind leading the blind
n.
körün köre kılavuzluğu
105
Idioms
a case of the blind leading the blind
n.
körler sağırlar birbirini ağırlar
106
Idioms
a leading light (in/of something)
n.
(bir şeyin) parlayan yıldızı
107
Idioms
a leading light (in/of something)
n.
(bir şeydeki) parlayan yıldız
108
Idioms
a leading light (in/of something)
n.
(bir şeydeki) ışık saçan kimse
109
Idioms
a leading light (in/of something)
n.
(bir şeyde) önemli bir yere sahip kimse
110
Idioms
a leading question
n.
belirli bir cevaba yönelten soru
111
Idioms
a leading question
n.
istenen cevabı almaya yönelik bir soru
112
Idioms
a leading question
n.
cevabı yönlendiren bir soru
113
Idioms
a leading question
n.
yönlendirici bir soru
114
Idioms
be in leading strings
v.
bebeklik çağında olmak
115
Idioms
be in leading strings
v.
başkalarına bağımlı durumda olmak
116
Idioms
take a leading part
v.
öncü bir rol oynamak
117
Idioms
leading edge
adj.
alanında başı çeken
118
Idioms
leading edge
adj.
alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama)
119
Idioms
leading edge
adj.
alanında önde gelen (konum, teknoloji, uygulama)
120
Idioms
leading edge
adj.
alanındaki en ileri/gelişmiş (konum, teknoloji, uygulama)
121
Idioms
leading edge
adj.
alanındaki en yüksek (konum, teknoloji, uygulama)
122
Idioms
on the leading edge
expr.
en modern
123
Idioms
on the leading edge
expr.
en son teknolojiyle hazırlanmış
124
Idioms
leading a double life
expr.
gece silahlı gündüz külahlı
125
Idioms
on the leading edge
expr.
ileri teknoloji
126
Idioms
blind leading the blind
expr.
kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz
127
Idioms
on the leading edge
expr.
(teknolojinin) en ileri noktasında
128
Idioms
blind leading the blind
expr.
bozacının şahidi şıracı
129
Idioms
blind leading the blind
expr.
körler sağırlar birbirini ağırlar
130
Idioms
the blind leading the blind
expr.
kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz
131
Idioms
the blind leading the blind
expr.
bozacının şahidi şıracı
132
Idioms
the blind leading the blind
expr.
körler sağırlar birbirini ağırlar
Trade/Economic
133
Trade/Economic
leading underwriter
n.
baş sigortacı
134
Trade/Economic
leading partner
n.
baş ortak
135
Trade/Economic
leading article
n.
başyazı
136
Trade/Economic
leading indicator
n.
baş gösterge
137
Trade/Economic
world's leading brand
n.
dünyanın önde gelen markası
138
Trade/Economic
industry-leading
n.
endüstri lideri
139
Trade/Economic
leading sector
n.
ekonomideki sürükleyici sektörler
140
Trade/Economic
leading manager
n.
idare müdürü
141
Trade/Economic
leading companies
n.
lider şirketler
142
Trade/Economic
leading sector
n.
lokomotif sektör
143
Trade/Economic
leading companies
n.
lider firmalar
144
Trade/Economic
leading brand
n.
lider marka
145
Trade/Economic
leading position
n.
lider konum (firma vb)
146
Trade/Economic
leading provider of
n.
nın öncü lider tedarikçisi
147
Trade/Economic
leading economic indicators index
n.
öncü göstergeler indeksi
148
Trade/Economic
leading indicator
n.
öncü gösterge
149
Trade/Economic
leading indicators
n.
öncü göstergeler
150
Trade/Economic
leading group
n.
şirketin hisselerine hakim olan grup
151
Trade/Economic
leading indicators
n.
uyarıcı göstergeler
152
Trade/Economic
leading questions
n.
yönlendirici soru
153
Trade/Economic
leading manager
n.
yönetim müdürü
154
Trade/Economic
leading share
n.
yüksek değerdeki hisse senedi
155
Trade/Economic
industry leading
adj.
sektörde öncü olan
Law
156
Law
leading motive
n.
baş gerekçe
157
Law
leading motives
n.
esbabı mucibe
158
Law
leading case
n.
emsal karar
159
Law
leading case
n.
emsal hüküm
160
Law
leading decision
n.
prensip kararı
161
Law
leading motive
n.
temel neden
162
Law
leading motive
n.
temel gerekçe
Politics
163
Politics
leading group on innovative financing for development
n.
kalkınma için yenilikçi finansman lider grubu
164
Politics
european convention on the equivalence of diplomas leading to admission to universities
n.
üniversiteye girişte diplomaların denkliğine dair avrupa sözleşmesi
Insurance
165
Insurance
leading insurer
n.
esas sigortacı
166
Insurance
leading underwriters
n.
lider sigortacılar
167
Insurance
leading underwriter
n.
lider sigortacı
168
Insurance
leading company
n.
lider şirket
169
Insurance
subject leading underwriter
adj.
lider sigortacıya tabi
Technical
170
Technical
leading edge of the apron cradle
n.
apron kafesinin dönüş kenarı
171
Technical
leading-in cable
n.
abone giriş kablosu
172
Technical
leading order
n.
başta gelen mertebe
173
Technical
leading coefficient
n.
baş katsayı
174
Technical
leading edge of a pulse
n.
darbenin ön kenarı
175
Technical
leading power factor
n.
güç faktörünün ileride olması
176
Technical
leading edge
n.
hücüm kenarı
177
Technical
leading edge
n.
hücum kenarı
178
Technical
leading power factor
n.
ileri güç faktörü
179
Technical
leading order
n.
ilk mertebe
180
Technical
leading wire
n.
iletme teli
181
Technical
leading wires
n.
iletme telleri
182
Technical
card leading edge
n.
kart giriş kenarı
183
Technical
card leading edge
n.
kart ön kenarı
184
Technical
card leading edge
n.
kart girişi kenarı
185
Technical
blade leading edge
n.
kanat giriş kenarı
186
Technical
leading power factor
n.
kapasitif güç faktörü
187
Technical
leading spindle
n.
kılavuz mil
188
Technical
leading wheel
n.
kılavuz tekerlek
189
Technical
leading screw
n.
kılavuz vida
190
Technical
leading light
n.
kılavuz ışık
191
Technical
resistance to abrasion of leading wire
n.
nakil telinin aşınmaya direnci
192
Technical
resistance to cracking of leading wire
n.
nakil telinin çatlamaya direnci
193
Technical
leading wire
n.
nakil teli
194
Technical
leading characters
n.
önde gelen karakterler
195
Technical
leading end
n.
ön uç
196
Technical
leading edge tank
n.
ön kıyı yakıt tankı
197
Technical
leading edge radiator
n.
ön kenar soğutucusu
198
Technical
leading axle
n.
ön aks kılavuz dingil
199
Technical
leading wheel
n.
ön tekerlek
200
Technical
leading edge
n.
ön kenar
201
Technical
leading current
n.
ön akım
202
Technical
leading end
n.
önde gelen uç
203
Technical
leading zero
n.
öncül sıfır
204
Technical
leading edge flap
n.
ön kenar flapı
Computer
205
Computer
leading in cable
n.
abone giriş kablosu
206
Computer
leading zeros
n.
başlangıçtaki sıfırlar
207
Computer
leading coefficient
n.
baş katsayı
208
Computer
leading term
n.
en önemli terim
209
Computer
leading current
n.
evresi önde akım
210
Computer
card leading edge
n.
kart girişi kenarı
211
Computer
card leading edge
n.
kart ön kenarı
212
Computer
leading end
n.
ön uç
213
Computer
leading characters
n.
önce gelen karakterler
214
Computer
leading zeros
n.
öncü sıfırlar
215
Computer
leading zero
n.
öndeki sıfır
216
Computer
leading end
n.
önde gelen uç
217
Computer
leading zero
n.
önce gelen sıfır
218
Computer
leading zeros in dates
n.
tarihlerde baştaki sıfır
219
Computer
display leading zeroes
expr.
önde gösterilecek sıfır
Informatics
220
Informatics
leading space
n.
öndeki boşluk
221
Informatics
leading characters
n.
önce gelen karakterler
222
Informatics
leading zero
n.
öndeki sıfır
Electric
223
Electric
leading current
n.
evresi önde akım
224
Electric
leading current
n.
ön akım
Automotive
225
Automotive
leading ramp
n.
açma rampası
226
Automotive
leading flank
n.
açma yanı
227
Automotive
leading brake shoe
n.
birinci fren pabucu
228
Automotive
dual leading brake shoe
n.
çift öncü fren pabuçlu kampanalı fren
229
Automotive
double leading edge
n.
çift öncü kenarlı fren pabucu
230
Automotive
leading edge
n.
hücum kenarı
231
Automotive
vane leading edge
n.
kanatçık basınç kenarı
232
Automotive
leading arm
n.
kontrol kolu
233
Automotive
leading edge
n.
ön kenar
234
Automotive
leading brake shoe
n.
sıkıştırılmış fren pabucu
235
Automotive
single leading shoe drum brake
n.
tek öncü fren pabuçlu kampanalı fren
236
Automotive
single leading edge brake shoe
n.
tek öncü kenarlı fren pabucu
Railway
237
Railway
leading axle
n.
kılavuz boji
238
Railway
leading axle
n.
kılavuz dingil
239
Railway
leading axle
n.
ön aks
Aeronautic
240
Aeronautic
leading edge
n.
en ön kısım
241
Aeronautic
leading edge flap
n.
hücum kenar flabı
242
Aeronautic
leading edge
n.
hücum kenarı
243
Aeronautic
leading edge tank
n.
hücum kenar yakıt deposu
244
Aeronautic
aileron leading edge
n.
kanatçık hücum kenarı
245
Aeronautic
leading edge
n.
ön cephe
246
Aeronautic
leading edge flap
n.
ön kıyı flabı
247
Aeronautic
leading edge tank
n.
ön kıyı yakıt deposu
248
Aeronautic
leading edge radiator
n.
ön kenar soğutucusu
249
Aeronautic
leading-edge
n.
uçağın hareket ettiği yöne bakan kanadı
250
Aeronautic
leading edge
n.
(yamaç paraşütünde) hücum kenarı
Marine
251
Marine
leading light
n.
gemilere yol gösteren fener
252
Marine
leading rope
n.
kılavuz halatı
253
Marine
leading light
n.
rehber feneri
254
Marine
leading line
n.
transit hattı
255
Marine
ldg (leading)
abrev.
baş
256
Marine
ls (leading seaman)
abrev.
deniz piyade uzman çavuş
257
Marine
ls (leading seaman)
abrev.
bahriyeli çavuş
Medical
258
Medical
chronic superficial gastritis leading to atrophy of gastric glands
n.
atrofik gastrite neden olan kronik süperfisial gastrit
259
Medical
vein leading to the heart
n.
kalbe giden damar
260
Medical
lethargy leading to coma
n.
komaya kadar giden letarji
261
Medical
addiction leading to death
n.
ölüme yol açan bağımlılık
262
Medical
addiction leading to death
n.
ölüme neden olan bağımlılık
263
Medical
a leading cause of death
n.
önde gelen bir ölüm nedeni
264
Medical
minimize potential factors leading to a wound infection
v.
potansiyel yara enfeksiyonu oluşturacak faktörleri en aza indirmek
Math
265
Math
leading coeficient
n.
başkatsayı
266
Math
leading coefficient
n.
baş katsayı
267
Math
leading term
n.
başterim
268
Math
leading term
n.
bakterim
Marine Biology
269
Marine Biology
leading net
n.
yönlendirici ağ
Military
270
Military
leading edge sweep
n.
kanat hücum açısı
271
Military
troop leading procedures
n.
kıta sevk ve idare usulleri
272
Military
leading fire
n.
önleme ateşi
273
Military
leading rating
n.
ingiliz kraliyet donanması'nda bir rütbe
274
Military
ottoman soldier in the leading cavalry unit
n.
çarkacı
Music
275
Music
leading-lady
n.
baş rolü oynayan bayan
276
Music
leading-note
n.
dizinin yedinci derecesi
277
Music
voice-leading
n.
vokal veya enstrümantal bir kompozisyonda tekli kısımlar veya sesler dizisi
278
Music
leading note
n.
yedinci nota
279
Music
leading tone
n.
yedinci nota
Theatre
280
Theatre
leading role
n.
başrol
281
Theatre
leading ballerina
n.
baş balerin
282
Theatre
leading part
n.
başrol
Cinema
283
Cinema
leading role
n.
başlıca rol
284
Cinema
leading player
n.
başoyuncu
285
Cinema
leading actor
n.
başrol
286
Cinema
leading player
n.
baş oyuncu
287
Cinema
leading actor
n.
başrol oyuncusu
288
Cinema
leading lady
n.
kadın başrol oyuncusu
289
Cinema
play the leading role
v.
başrol oynamak
Abbreviation
290
Abbreviation
lac (leading aircraftman)
n.
kraliyet hava kuvvetleri'nde üstsubay
291
Abbreviation
lacw (leading aircraftwoman)
n.
kraliyet hava kuvvetleri'nde üstsubay (kadın)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of leading
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy