lend - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

lend

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "lend" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
lend v. ödünç vermek
General
lend n. ödünç alma
lend n. borçlanma
lend v. katkıda bulunmak
lend v. iğreti vermek
lend v. ödünç vermek
lend v. vermek
lend v. borç vermek
lend v. tahsis etmek
lend v. katmak
lend v. destek olmak
lend v. yardım etmek
lend v. sağlamak
lend v. tedarik etmek
lend v. kredi vermek
Irregular Verb
lend v. lent - lent
Trade/Economic
lend n. faizle borç para verme
lend v. borç vermek
lend v. faizle borç vermek
lend v. iğreti vermek
lend v. ödünç vermek

Sens de "lend" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 174 résultat(s)

Anglais Turc
General
lend oneself to v. yanaşmak
lend an ear v. dinlemek
lend countenance to v. desteklemek
lend an ear v. kulak vermek
lend help to v. yardım etmek
lend an ear v. kulak asmak
lend assistance v. yardımcı olmak
lend oneself to v. yardım etmek
lend wings to v. teşvik etmek
lend assistance v. yardım etmek
lend at interest v. faize vermek
lend itself to v. uygun olmak
lend itself to v. yaramak
lend money at interest v. faize vermek
lend someone a helping hand v. birine yardım elini uzatmak
lend one's ear v. dinlemek
lend a hand v. yardım etmek
lend wings to v. coşturmak
lend countenance to v. teşvik etmek
lend to v. elverişli olmak
lend to v. uygun olmak
lend a hand v. el atıvermek
lend a hand v. el vermek
lend something on security v. teminat vermek
lend something on security v. teminat göstermek
lend oneself to v. -e yardım etmek
lend itself to v. -e uygun olmak
lend itself to v. -e elverişli olmak
lend a hand to v. -e yardım etmek
lend a hand to v. -e elini uzatmak
lend credence (to) v. prim vermek
lend credence (to) v. desteklemek
lend credence (to) v. inanılırlık sağlamak
lend a hand v. yardım eli uzatmak
lend at interest v. faizle borç vermek
lend itself to be suitable for v. elverişli olmak
lend itself to be suitable for v. uygun olmak
lend a helping hand to v. yardım etmek
lend a hand to v. yardım etmek
lend a helping hand to v. imdadına yetişmek
lend a hand to v. yardımına yetişmek
lend a helping hand to v. yardımına yetişmek
lend a hand to v. yardımına koşmak
lend a hand to v. imdadına yetişmek
lend a helping hand to v. yardımına koşmak
lend something out to someone v. birine bir şeyi ödünç vermek
lend something to someone v. birine bir şeyi ödünç vermek
lend impetus v. ivme vermek/kazandırmak
lend a book v. kitap ödünç vermek
lend considerable support v. önemli ölçüde destek vermek
lend [dialect] [uk] v. birisine darbe indirmek
lend [dialect] [uk] v. yumruk atmak
Phrasals
lend (something) out (to one) v. (birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (something) out (to one) v. (birine bir şey) borç vermek
lend (something) to (one) v. (birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (something) to (one) v. (birine bir şey) borç vermek
lend out v. ödünç vermek
lend out v. borç vermek
Colloquial
lend colour to v. canlandırmak
lend colour to v. renk katmak
lend colour to v. renklendirmek
lend (one) (something) v. (birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (one) (something) v. (birine bir şey) borç vermek
Idioms
lend one's ears v. dikkatini vermek
lend one's ears v. can kulağıyla dinlemek
lend one's name to v. adını kullandırmak
lend one's name to v. adını vermek
lend someone a hand with something v. bir konuda birine yardım etmek
lend someone a hand v. birine el vermek
lend credence to v. doğruluğunu göstermek
lend credence to v. haklı çıkartmak
lend credibility to something v. inandırıcılık/güvenilirlik kazandırmak/sağlamak
lend an ear to v. kulak vermek
lend itself to v. maruz bulunmak
lend color to something v. renk getirmek
lend color to something v. renk katmak
give/lend color to v. renk katmak
lend itself to v. uygun düşmek
lend oneself/itself to something v. -e uygun olmak
lend a helping hand v. yardım eli uzatmak
lend itself to v. uygun gelmek
lend itself to v. uymak
lend itself to v. (yanlış anlaşılmaya) açık olmak
lend itself to v. uygun olmak
lend support to (something) v. (bir şeyi) destekleyecek kanıtlar ileri sürmek
lend support to (something) v. değirmenine su taşımak
lend support to (something) v. bir şeye daha inandırıcı ve mümkün kılmak için detaylandırmak, açmak ya da ek bilgi vermek
lend support to (something) v. prim vermek
lend support to (something) v. haklı çıkartmak
lend support to (something) v. (bir şeye) destek vermek
lend support to (something) v. (bir şeyi) desteklemek
lend support to (something) v. yardım etmek
lend support to (something) v. kuvvetlendirmek
lend support to (something) v. arka çıkmak
lend support to (something) v. omuz vermek
lend support, weight, credence to something v. destek, ağırlık, güven vermek
lend (one) a hand v. (birine) el vermek
lend (one) a hand v. (birine) yardım elini uzatmak
lend (one) a hand v. (birine) yardım etmek
lend (one's) ear (to someone or something) v. (birine/bir şeye) kulak vermek
lend (one's) ear (to someone or something) v. (birini/bir şeyi) dikkatlice dinlemek
lend (one's) ear (to someone or something) v. (birini/bir şeyi) can kulağıyla dinlemek
lend (one's) name to (something) v. (bir şeye) adını kullandırmak
lend (one's) name to (something) v. (bir şeye) adını vermek
lend (one's) name to (something) v. (bir şeyde) isminin kullanılmasına/geçmesine izin vermek
lend (oneself) to (something) v. (bir şeye) destek vermek
lend (oneself) to (something) v. (bir projeye, göreve, girişime yeteneğiyle, çabasıyla, becerisiyle) destek vermek/katkı sağlamak
lend (someone) (one's) ear v. (birine) kulak vermek
lend (someone) (one's) ear v. (birini) dikkatlice dinlemek
lend (someone) (one's) ear v. (birini) can kulağıyla dinlemek
lend a hand to (one) v. (birine) yardım etmek
lend a hand to (one) v. (birine) el vermek
lend a hand to (one) v. (birine) yardım eli uzatmak
lend a hand with v. (bir konuda) yardım etmek
lend a hand with v. ile ilgili yardım etmek
lend a hand with (something) v. (bir konuda) yardım etmek
lend a hand with (something) v. (bir şey) ile ilgili yardım etmek
lend an ear (to one) v. (birine) kulak vermek
lend an ear (to one) v. (birini) dinlemek
lend color to v. renk katmak
lend color to v. renk getirmek
lend color to v. canlandırmak
lend color to v. renklendirmek
lend color to v. '-in olası görünmesine neden olmak
lend color to v. '-in olmuş olma olasılığını artırmak
lend color to v. '-i daha muhtemel kılmak
lend color to v. '-i kanıtlar nitelikte olmak
lend color to v. '-in güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak
lend colour to something [uk] v. bir şeyin olası görünmesine neden olmak
lend colour to something [uk] v. bir görüşü/iddiayı sağlamlaştırmak
lend colour to something [uk] v. bir şeyin olmuş olma olasılığını artırmak
lend colour to something [uk] v. bir şeyi daha muhtemel kılmak
lend colour to something [uk] v. bir şeyi kanıtlar nitelikte olmak
lend colour to something [uk] v. bir iddianın güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak
lend color to something [us] v. bir şeyin olası görünmesine neden olmak
lend color to something [us] v. bir görüşü/iddiayı sağlamlaştırmak
lend color to something [us] v. bir şeyin olmuş olma olasılığını artırmak
lend color to something [us] v. bir şeyi daha muhtemel kılmak
lend color to something [us] v. bir şeyi kanıtlar nitelikte olmak
lend color to something [us] v. bir iddianın güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak
lend color to (something) v. (bir şeyin) olası görünmesine neden olmak
lend color to (something) v. (bir görüşü/iddiayı) sağlamlaştırmak
lend color to (something) v. (bir şeyin) olmuş olma olasılığını artırmak
lend color to (something) v. (bir şeyi) daha muhtemel kılmak
lend color to (something) v. (bir şeyi) kanıtlar nitelikte olmak
lend color to (something) v. (bir iddianın) güvenilirliğini/inandırıcılığını artırmak
lend oneself or itself to v. -e uygun olmak
lend oneself or itself to something v. bir şeye uygun olmak
lend weight to (something) v. (bir şeyin) güvenilirliğini/inanılırlığını artırmak
lend weight to (something) v. (bir şeyi) kanıtlar nitelikte olmak
lend your name to something v. bir şeye adını kullandırmak
lend your name to something v. bir şeye adını vermek
lend your name to something v. bir şeyde isminin kullanılmasına/geçmesine izin vermek
lend your name to something v. bir şeyle birlikte anılmaya izin vermek
lend your money and lose your friend expr. dostunu kaybetmek istiyorsan borç ver
lend your money and lose your friend expr. kendine düşman yaratmak istiyorsan borç ver
Speaking
can you lend me some money? expr. bana biraz borç verir misin?
can you lend me some money? expr. bana biraz borç para verir misin?
don't lend him any money expr. borç verme ona
I can't lend you any more money expr. sana daha fazla borç para veremem
I'll lend it to you expr. sana ödünç veririm
Trade/Economic
lend-lease n. kiralama
lend-lease n. ödünç verme
lease and lend law n. ödünç verme kanunu
lease-lend n. ödünç verme
lend-lease n. ikinci dünya savaşı'nda amerika'nın müttefiklerine sağladığı malzeme ve hizmetler
lend-lease n. bu yardımın sağlandığı sistem
lend at interest v. faizle borç vermek
lend out at interest v. faizle borç vermek
lend upon pawn v. rehin karşılığı borç vermek
lend-lease v. ödünç verme sistemiyle (mal veya hizmet) sağlamak
Law
lease lend n. kiralama
lend and lease act n. ödünç verme ve kiralama yasası
Slang
have a lend of someone v. başkasının saflığından istifade etmek