let down - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

let down

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "let down" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 44 résultat(s)

Anglais Turc
General
let down v. kandırmak
let down v. hayal kırıklığına uğratmak
let down v. indirmek
let down v. rezil etmek
let down v. yüzüstü bırakmak
let down v. düşürmek
let down v. atlatmak
let down v. boşa çıkarmak
let down v. yüzünü kara çıkarmak
let down v. boyunu uzatmak
let down v. düş kırıklığına uğratmak
let down v. beklentileri boşa çıkarmak
let down v. hayal kırıklığı yaşatmak
Phrasals
let down v. (metal araçları) tavlarken yumuşatmak
let down v. alçaltmak
let down v. yatıştırmak
let down v. (süt salgısını) memeden serbest bırakmak
let down v. ihanet etmek
let down v. yetememek
let down v. inceltmek
let down v. (sinirini zedeleyerek) atı hareket edemez hale getirmek
let down v. (hayvanı) sarkıtmak
let down v. (hayvanı) zayıflatmak
let down v. rahatlamak
let down v. (uçak) alçalmak
let down v. hayal kırıklığına uğratmak
let down v. mahcup etmek
let down v. utandırmak
Idioms
let down v. arkadan vurmak
let down v. aşağı bırakmak
let down v. aşağı yollamak
let down v. bunalıma sürüklemek
let down v. birinin umutlarını kırmak
let down v. gerektiği anda yardım etmemek
let down v. güvenini yitirmek
let down v. hayal kırıklığına uğratmak
let down v. havasını boşaltmak
let down v. indirmek
let down v. moralini bozmak
let down v. keyfini kaçırmak
let down v. söndürmek
let down v. (birinin) neşesini kırmak
let down v. yarı yolda bırakmak
let down v. yardımı kesmek

Sens de "let down" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 115 résultat(s)

Anglais Turc
General
let-down n. düşüş
let-down n. azalma
let-down n. irtifa kaybı
let-down n. azalma
let-down n. hayal kırıklığı
let one's hair down v. kendinden geçmek
let someone down v. hüsrana uğratmak
let one's hair down v. rahatlatmak
let down one's hair v. samimi davranmak
let somebody down v. yüzüstü bırakmak
let one's hair down v. sakinleşmek
let one's hair down v. içini dökmek
let somebody down v. birini hayal kırıklığına uğratmak
let one's hair down v. rahatlamak
let somebody down v. hayal kırıklığına uğratmak
let someone down gently v. birini yavaş yavaş alıştırarak hayal kırıklığına uğratmak
let something hang down v. sarkıtmak
let somebody down v. indirmek
let one's hair down v. kafa dağıtmak
let it sit until it cools down v. soğuyana kadar bekletmek
not let down v. yüzünü kara çıkartmamak
not let down v. yüzünü kara çıkarmamak
Phrasals
let someone down v. birini yüzüstü bırakmak
Phrases
let it sit until it cools down expr. soğuyana kadar beklet
let it sit until it cools down expr. soğuyana kadar bekletin
Proverb
do not let the sun go down on your anger öfkeni yarına taşıma
do not let the sun go down on your wrath öfkeni yarına taşıma
do not let the sun go down on your anger gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
do not let the sun go down on your wrath gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
let not the sun go down on your wrath öfkeni yarına taşıma
let not the sun go down on your wrath gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
never let the sun go down on your anger öfkeni yarına taşıma
never let the sun go down on your anger gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
never let the sun go down on your anger yatağa öfkeli/küs girme
never let the sun go down on your anger öfkeyle/küs uyuma
Colloquial
let someone all down v. birini yüzüstü bırakmak
let down easy v. alıştıra alıştıra söylemek
let down easy v. kırmadan/incitmeden söylemek
let your hair down v. saçını açmak
don't let (someone or something) get you down expr. (birinin veya bir şeyin) seni üzmesine izin verme
don't let (someone or something) get you down expr. (birinin veya bir şeyin) canını sıkmasına izin verme
don't let (someone or something) get you down expr. (birinin veya bir şeyin) moralini bozmasına izin verme
don't let (someone or something) get you down expr. kendini çok üzme
don't let (someone or something) get you down expr. kendini çok yıpratma
don't let (someone or something) get you down expr. kafana takma
Let god strike me down if I'm lying expr. eğer yalan söylüyorsam allah beni çarpsın
don't let get you down expr. seni üzmesine izin verme
don't let get you down expr. canını sıkmasına izin verme
don't let get you down expr. moralini bozmasına izin verme
don't let get you down expr. kendini çok üzme
don't let get you down expr. kendini çok yıpratma
don't let get you down expr. kafana takma
If it's yellow, let it mellow (If it's brown, flush it down) expr. sadece çiş yaptıysan sifonu çekme, (kaka yaptıysan çek)
Idioms
drop/lower/let down your guard v. artık kendini riskte hissetmemek
let someone down v. birini hayal kırıklığına uğratmak
let one's hair down v. boşalmak
let your hair down v. deşarj olmak
let one's hair down v. eğlenmek
let one's guard down v. gardını düşürmek
let one's hair down v. hoşça vakit geçirmek
drop/lower/let down your guard v. gardını düşürmek
let one's hair down v. kurtlarını dökmek
let one's hair down v. kafasına göre takılmak
let one's guard down v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
let one's hair down v. rahatlamak
let your hair down v. rahatlayıp keyfine bakmak
let one's guard down v. tedbiri elden bırakmak
let one's hair down v. yarını düşünmeden yaşamak
let the side down v. yüz karası olmak
let (one) down easy v. alıştıra alıştıra söylemek
let (one) down easy v. birine bir şeyi onu kırmadan söylemek
let one's hair down v. saçlarını açmak
let one's hair down v. saçlarını serbest bırakmak
let one's hair down v. cirit atmak
let (one) down gently v. (birini) yavaş yavaş alıştırarak hayal kırıklığına uğratmak
let (one) down gently v. (birine) kötü haberi alıştıra alıştıra vermek
let down (one's) guard v. gardını düşürmek
let down (one's) guard v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
let down (one's) guard v. tedbiri elden bırakmak
let down (one's) hair v. rahatlamak
let down (one's) hair v. samimi davranmak
let down (one's) hair v. sakinleşmek
let down (one's) hair v. kafa dağıtmak
let down (one's) hair v. eğlenmek
let down (one's) hair v. gevşemek
let down (one's) hair v. kendini tutmamak
let guard down v. gardını düşürmek
let guard down v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
let guard down v. tedbiri elden bırakmak
let hair down v. rahatlamak
let hair down v. samimi davranmak
let hair down v. sakinleşmek
let hair down v. kafa dağıtmak
let hair down v. eğlenmek
let hair down v. gevşemek
let hair down v. kendini tutmamak
Speaking
they never let me down n. asla beni yarı yolda bırakmazlar
i let you down n. hayal kırıklığına uğrattım seni
never let me down again expr. asla tekrar beni hayal kırıklığına uğratma
you haven't let me down expr. beni hayal kırıklığına uğratmadın
you can't let me down expr. beni yüzüstü bırakamazsın
don't let me down expr. beni hayal kırıklığına uğratma
don't let me down expr. beni hayal kırıklığına uğratmayın
don't let someone or something get you down expr. birinin/bir şeyin canını sıkmasına/moralini bozmasına izin verme
don't let me down expr. beni üzme
don't let them wear you down expr. onların seni bezdirmesine izin verme
don't let the bastards wear you down expr. onların seni ezmesine izin verme
please do not let me down on this expr. lütfen bu konuda yüzümü kara çıkarma
I've let you down expr. seni hayal kırıklığına uğrattım
I didn't want to let you down expr. seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim
I have let you down expr. seni hayal kırıklığına uğrattım
Aeronautic
let-down n. iniş
let-down n. alçalma
Medical
overactive let-down n. sütün aşırı hızlı gelmesi
Physiology
let-down n. süt fışkırtma refleksi