life-threatening - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

life-threatening

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "life-threatening" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
life-threatening adj. hayati tehlike oluşturan
life-threatening adj. hayatı tehdit eden
life-threatening adj. hayati risk içeren

Sens de "life-threatening" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Anglais Turc
General
avert a life-threatening danger v. hayati tehlike atlatmak
overcome a life-threatening situation v. hayati tehlike atlatmak
kick a life-threatening situation v. hayati tehlike atlatmak
life threatening adj. yaşamı tehdit eden
non-life-threatening adj. hayati tehlike içermeyen
non-life-threatening adj. hayati risk içermeyen
Medical
life threatening injury n. hayati risk
life-threatening allergic reaction n. hayatı tehdit eden alerjik reaksiyon
a life-threatening clinical condition n. hayatı tehdit eden klinik bir komplikasyon/durum
life-threatening neurological sign n. hayatı tehdit edici düzeyde nörolojik bulgu
life-threatening clinical complication n. hayatı tehdit eden klinik komplikasyon
life-threatening complication n. hayatı tehdit eden komplikasyon
life-threatening illness n. hayatı tehdit eden hastalık
life threatening metabolic derangement n. hayatı tehdit edici metabolik bozukluk
life-threatening bacterial disease n. hayatı tehdit eden bakteriyel hastalık
life-threatening injury n. hayatı tehdit eden yaralanma
life-threatening liver disease n. hayatı tehdit eden karaciğer hastalığı
life threatening medical emergency n. insan hayatını tehdit eden tıbbi acil
life-threatening severe metabolic decompensation n. yaşamı tehdit eden ağır metabolik dekompansasyon
a life threatening clinical entity n. yaşamı tehdit eden bir tablo
life-threatening physiopathological changes n. yaşamı tehdit eden fizyopatolojik değişiklikler
life-threatening conditions n. yaşamı tehdit eden durumlar
life-threatening event n. yaşamı tehdit edici olay