line between - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

line between

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "line between" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Computer
line between n. ara çizgi
line between n. ara satır
line between expr. araya çizgi koy

Sens de "line between" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Anglais Turc
Proverb
there's a fine line between genius and insanity dahilik ile delilik arasında ince bir çizgi vardır
Idioms
a fine line between something n. iki şey arasındaki ince çizgi
a thin line between love and hate n. sevgi ve nefret arasında ince bir çizgi
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında denge kurmak
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında denge oluşturmak
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında denge sağlamak
tread a thin line between (something) v. (iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
tread a thin line between (something) v. (iki şey) arasında denge kurmak
tread a thin line between (something) v. (iki şey) arasında denge oluşturmak
tread a thin line between (something) v. (iki şey) arasında denge sağlamak
walk a fine line between something v. ince bir çizgi üzerinde yürümek
draw a line between v. iki şey arasına çizgi çizmek
walk a thin line between something v. ince bir çizgi üzerinde yürümek
walk a fine line between something v. iki tarafı da dengede tutmak
walk a thin line between something v. iki tarafı da dengede tutmak
draw a line between v. iki şeyi ayırmak
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek
tread a fine line between (something) v. (iki şey) arasında denge kurmak
tread a fine line between (something) v. (iki tarafı/durumu) dengelemek
tread a fine line between (something) v. (iki durumu/yaklaşımı) dengede tutmak
draw a line between (two things) v. (iki şey) arasına çizgi çizmek
draw a line between (two things) v. (iki şeyi) ayırmak
draw a line between (two things) v. (iki şeyi) birbirinden ayırmak
draw a line between (two things) v. (iki şey) arasına sınır koymak/çizmek
draw the line between something and something else v. bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
draw the line between something and something else v. bir şeyle bir şeyi ayırmak
draw the line between something and something else v. bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak
draw the line between something and something else v. bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek
draw a line between something v. bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
draw a line between something v. bir şeyle bir şeyi ayırmak
draw a line between something v. bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak
draw a line between something v. bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek
draw the line between v. bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
draw the line between v. bir şeyi bir şeyden ayırmak
draw a line between v. bir şeyle bir şey arasına çizgi çizmek
draw a line between v. bir şeyi bir şeyden ayırmak
walk on a thin line between (something) and (something else) v. (bir şeyle başka bir şey) arasında ince bir çizgi üzerinde yürümek/ilerlemek
there is a fine line between (something) and (something else) expr. (bir şeyle bir şey arasında) arasında ince bir çizgi var
Speaking
there is a fine line between n. arasında ince bir çizgi var
Medical
hyperechoic line between two dotted line n. iki kesik çizgi arası hiperekoik hat