| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | occur to v. | aklına gelmek | ||
|
Such a thing could only occur to a functionary who has never had to put even a brass farthing into his own industry. Böyle bir şey ancak kendi sanayisine bir kuruş bile para yatırmak zorunda kalmamış bir memurun aklına gelebilir. More Sentences |
||||
| General | occur to v. | hatırlamak | ||
| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | never occur to (one) v. | aklının ucundan geçmemek | ||
|
It never occurred to me that she was sick and in the hospital. Hasta ve hastanede olduğu aklımın ucundan geçmedi. More Sentences |
||||
| General | (accident) to occur v. | kaza olmak | ||
|
We don't ever want an accident to occur. Bir kaza olmasını asla istemiyoruz. More Sentences |
||||
| General | (accident) to occur v. | kaza meydana gelmek | ||
|
Too many major accidents have continued to occur since the adoption of the first directive in 1976. 1976 yılında ilk direktifin kabul edilmesinden bu yana çok sayıda büyük kaza meydana gelmeye devam etmiştir. More Sentences |
||||
| General | occur to one v. | aklına gelmek | ||
| General | cause to occur v. | olmasına yol açmak | ||
| General | occur to someone v. | birinin aklına gelmek | ||
| General | (breakdown) to occur v. | arıza oluşmak | ||
| General | (an idea) occur to someone v. | fikir gelmek | ||
| General | (an idea) occur to someone v. | aklına bir fikir gelmek | ||
| General | (an infection) to occur v. | enfeksiyon oluşmak | ||
| General | (an earthquake) to occur v. | deprem olmak | ||
| General | be a delay to occur v. | gecikme olmak | ||
| General | problem to occur v. | sorun olmak | ||
| General | problem to occur v. | sorun meydana gelmek | ||
