Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | olumsuz şekilde | negatively adv. |
General | olumsuz şekilde | in a negative way adv. |
General | olumsuz şekilde | in a negative manner adv. |
General | olumsuz şekilde | privatively adv. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | olumsuz bir şekilde konuşarak küçük düşürmek | debauch [obsolete] v. |
General | olumsuz bir şekilde | in ill part adv. |
Phrasals | ||
Phrasals | (birine/bir şeye şiddetle, olumsuz şekilde) karşılık vermek | hit back (at someone or something) v. |
Phrases | ||
Phrases | olumsuz taraflarını ortaya çıkaracak şekilde | in a less than flattering manner expr. |
Idioms | ||
Idioms | (olumsuz bir şekilde eleştirerek) hevesini kırmak | pour cold water on v. |
Idioms | olumsuz şekilde çökmek | lie heavy v. |
Idioms | (bir şeyi) en ağır/olumsuz şekilde yaşamak | get the worst of (something) v. |
Idioms | olumsuz şekilde/olarak (gösterilmek) | in a bad light expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | farklı gruplara eşit şekilde davranıldığı görüntüsü veren tarafsız uygulamaların, gerçekte bir grubu diğerine karşı kayıran veya diğer gruba nazaran mağdur eden etkiler doğurması ve bu olumsuz etkilerin işletme gerekleri ile açıklanamaması | disparate impact n. |