| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | olumsuz durum | adverse condition n. |
| General | olumsuz durum | debit n. |
| General | olumsuz durum | overthwart [obsolete] n. |
| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| Phrases | ||
| Phrases | oldukça (olumsuz, kötü, sıkıntılı bir durum) | a bit of a... expr. |
| Phrases | epey (olumsuz, kötü, sıkıntılı bir durum) | a bit of a... expr. |
| Idioms | ||
| Idioms | aynı anda veya arka arkaya meydana gelen iki olumsuz durum | a one-two punch n. |
| Idioms | birbirini ardına veya aynı anda meydana gelen iki olumsuz durum | a double whammy n. |
| Idioms | olumsuz ve ters durum | a balls-up n. |
| Idioms | hem olumlu hem olumsuz bir durum | a mixed blessing n. |
| Idioms | aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz sonuçları olan bir durum | a mixed blessing n. |
| Idioms | olumlu ve olumsuz yanları olan durum | swings and roundabouts [uk] n. |
| Idioms | (bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok | not have a type of bone in one's body expr. |
| Idioms | durum algılandığından daha kötü/olumsuz | the glass is half empty expr. |
| Medical | ||
| Medical | olumsuz tıbbi durum | event n. |
| Slang | ||
| Slang | olumsuz durum/şey | bad shit n. |
| Modern Slang | ||
| Modern Slang | olumsuz bir durum karşısında şaşkınlık belirten ifade | agh exclam. |
