ooze - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ooze

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "ooze" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 36 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
ooze v. sızdırmak
ooze v. kaçak yapmak
ooze v. sızmak
General
ooze n. sızan şey
ooze n. meşe kabuğu suyu
ooze n. bataklık
ooze n. batak
ooze n. sulu çamur
ooze n. sızma
ooze n. sızıntı
ooze n. balçık
ooze n. deri sepileme sıvısı
ooze n. güderi
ooze n. salgı
ooze n. sekresyon
ooze n. ifraz
ooze n. yumuşak, ıslak ve bükülebilir çim parçası
ooze v. kaçırmak
ooze v. kaçmak
ooze v. ışımak
ooze v. yaymak
ooze v. yavaşça yok olmak
ooze v. yavaşça solmak
ooze v. yavaş ancak istikrarlı bir şekilde ilerlemek
ooze v. dışarı nem yayan
ooze v. belirli bir özü veya niteliği yaymak
ooze v. bol miktarda yaymak
ooze v. (bir şeyin) hissini vermek
Technical
ooze n. çamur
ooze v. çamurlanmak
Medical
ooze v. kan sızdırmak
Marine Biology
ooze n. balçık
Botanic
ooze n. meyve suyu
ooze n. özsu
Geology
ooze n. planktonik organizmaların sert kısımlarından oluşan ince taneli kalkerli veya silikalı deniz tortusu
Archaic
ooze n. deniz yosunu

Sens de "ooze" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Anglais Turc
General
ooze out v. sızdırmak
ooze out v. sızmak
ooze with sweat v. terlemek
ooze away v. yok olmak
ooze away v. eksilmek
ooze out v. kaçak yapmak
oz (ooze) abrev. bataklık
oz (ooze) abrev. batak
oz (ooze) abrev. sulu çamur
Phrasals
ooze with something v. özelliği göze batar/belirgin olmak/taşımak
ooze with something v. suyunu salmak
ooze with something v. sızmak
ooze out of v. -den akmak/sızmak
ooze from v. bir şeyden sızmak
ooze from v. bir şeyden akmak
ooze from v. bir şeyden kaçak yapmak
ooze from v. bir şeyden dışarı sızıntı yapmak
ooze from v. bir şeyden süzülmek
ooze from v. bir şeyden yavaşça akmak
ooze from v. bir şeyden damlamak
ooze from v. birinden bir şey akmak
ooze from v. birinin her tarafından bir şey akmak
ooze from v. birinin bir özelliği dışına taşmak
ooze from v. birinin her tarafından bir şey fışkırmak
ooze through v. yavaş ve kademeli olarak koşmak
ooze out of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) sızmak
ooze out of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) akmak
ooze with v. suyunu salmak
ooze with v. sızdırmak
ooze with v. ile dolup taşmak
ooze with v. akıtmak
Textile
ooze leather n. güderi
Marine Biology
globigerina ooze n. globigerina çökeltisi
Geography
sea ooze n. denizden çıkan çamur
sea ooze n. deniz kıyısı boyunca bulunan ve gübre olarak kullanılabilen balçıklı tortu
Geology
diatom ooze n. diyatom çamuru
calcareous ooze n. kalkerli çamur