|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
Agriculture |
|
1 |
Agriculture |
organik olarak yetiştirilen |
organically grown adj.
|
|
We can, of course, recognise the legitimacy of wine produced from organically grown grapes.
Elbette organik olarak yetiştirilen üzümlerden üretilen şarabın meşruiyetini tanıyabiliriz.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
organik çözücülerde çözülebilen ve kimyasal savaşta sinir gazı olarak kullanılan zehirli bir sıvı |
tabun n.
|
|
3 |
General |
optik olarak aktif organik molekülün asimetrik atomuna bağlı gruplardan birinin değiştirilmesi |
inversion n.
|
|
4 |
General |
organik olarak büyüyen |
accretionary adj.
|
|
Technical |
|
5 |
Technical |
kokulandırıcı olarak kullanılan organik kükürt bileşikleri |
organic sulfur compounds used as odorants n.
|
|
6 |
Technical |
organik olarak bağlı oksijen muhtevası |
organically bound oxygen content n.
|
|
Dyeing |
|
7 |
Dyeing |
özellikle gemilerde yosun tutmaz boya olarak kullanılan bir organik kalay bileşiği |
tributyltin n.
|
|
Petrol |
|
8 |
Petrol |
organik olarak bağlı oksijen |
organically bound oxygen n.
|
|
Food Engineering |
|
9 |
Food Engineering |
organik olarak yetiştirilmiş yiyecek |
wholefood n.
|
|
Chemistry |
|
10 |
Chemistry |
organik sentezlerde veya eritici olarak kullanılan bir zehirli bileşik |
nitromethane n.
|
|
11 |
Chemistry |
böceksavar olarak ve bazı kanser türlerini tedavide kullanılan bir kristal organik fosfor bileşiği |
tepa n.
|
|
12 |
Chemistry |
asetilkolinesterazın etkisini engelleyen ve böcek ilacı olarak kullanılan bir kristal organik fosfor bileşiği |
tepp n.
|
|
13 |
Chemistry |
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik |
tetraphenol n.
|
|
14 |
Chemistry |
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik |
furfuran n.
|
|
15 |
Chemistry |
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik |
furan n.
|
|
16 |
Chemistry |
organik olarak bağlı klor |
organically bound chlorine n.
|
|
17 |
Chemistry |
fotoğrafçılıkta ve boya yapımında ara madde olarak kullanılan bir organik bileşik grubu |
aminophenol n.
|
|
18 |
Chemistry |
solvent olarak ve organik sentezlerde kullanılan alkol içeren bir karışım |
amyl alcohol n.
|
|
19 |
Chemistry |
solvent olarak ve organik sentezlerde kullanılan alkol içeren bir karışım |
amylic alcohol n.
|
|
|
20 |
Chemistry |
inorganik fosfat olarak kayaçlarda, organik fosfat olarak ise canlı hücrelerde bulunan bir element |
phosphorus n.
|
|
21 |
Chemistry |
kuinolinden elde edilen ve ateş düşürücü ilaç olarak kullanılan bir organik kök |
kairoline n.
|
|
22 |
Chemistry |
olmesartan ile birleştiğinde ön ilaç olarak kullanılan tek değerlikli bir organik grup |
medoxomil n.
|
|
23 |
Chemistry |
teofilinle birlikle enjekte edildiğinde idrar söktürücü olarak kullanılan cıvalı organik bir bileşik |
mersalyl sodium n.
|
|
24 |
Chemistry |
mantar ilacı olarak kullanılan organik bir bileşik |
milneb n.
|
|
25 |
Chemistry |
idrar yolları antiseptiği olarak kullanılan renksiz bir organik bileşik |
hexamine n.
|
|
26 |
Chemistry |
hintyağından yapılan sodyum sabununun ısıtılmasıyla elde edilip esas olarak organik sentez ve parfümlerde çözücü olarak kullanılan hoş kokulu, yoğun ve yağlı bir ikincil alkol |
octanol n.
|
|
27 |
Chemistry |
plastik yapımında ve organik çözücü olarak kullanılan, yanıcılığı yüksek bir sıvı |
dimethyl ketone n.
|
|
28 |
Chemistry |
laktik asit ve ürenin türevi olarak kabul edilen organik bir amido aside ait veya ilgili |
lacturamic adj.
|
|
29 |
Chemistry |
organik bileşikte ikame madde, iyon veya radikal olarak bulunabilen (hidrokarbon birimi) |
heptyl adj.
|
|
30 |
Chemistry |
bir organik bileşikte ikame olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili |
octyl adj.
|
|
31 |
Chemistry |
bir organik bileşikte iyon olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili |
octyl adj.
|
|
32 |
Chemistry |
bir organik bileşikte radikal olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili |
octyl adj.
|
|
Agriculture |
|
33 |
Agriculture |
humusça zengin olup gübre olarak kullanılan organik toprak |
muck soil n.
|
|
Environment |
|
34 |
Environment |
altındaki mineralli topraktan farklı olarak büyük ölçüde organik madde katmanından oluşan humuslu orman toprağı |
mor n.
|
|
Geology |
|
35 |
Geology |
(toprak birikintisi) ağırlıklı olarak birikmiş organik maddeden oluşan |
cumulose adj.
|
|