organik olarak - Turc Anglais Dictionnaire

organik olarak

Sens de "organik olarak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
organik olarak organically adv.

Sens de "organik olarak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Turc Anglais
Agriculture
organik olarak yetiştirilen organically grown adj.
We can, of course, recognise the legitimacy of wine produced from organically grown grapes.
Elbette organik olarak yetiştirilen üzümlerden üretilen şarabın meşruiyetini tanıyabiliriz.

More Sentences
General
organik çözücülerde çözülebilen ve kimyasal savaşta sinir gazı olarak kullanılan zehirli bir sıvı tabun n.
optik olarak aktif organik molekülün asimetrik atomuna bağlı gruplardan birinin değiştirilmesi inversion n.
organik olarak büyüyen accretionary adj.
Technical
kokulandırıcı olarak kullanılan organik kükürt bileşikleri organic sulfur compounds used as odorants n.
organik olarak bağlı oksijen muhtevası organically bound oxygen content n.
Dyeing
özellikle gemilerde yosun tutmaz boya olarak kullanılan bir organik kalay bileşiği tributyltin n.
Petrol
organik olarak bağlı oksijen organically bound oxygen n.
Food Engineering
organik olarak yetiştirilmiş yiyecek wholefood n.
Chemistry
organik sentezlerde veya eritici olarak kullanılan bir zehirli bileşik nitromethane n.
böceksavar olarak ve bazı kanser türlerini tedavide kullanılan bir kristal organik fosfor bileşiği tepa n.
asetilkolinesterazın etkisini engelleyen ve böcek ilacı olarak kullanılan bir kristal organik fosfor bileşiği tepp n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik tetraphenol n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furfuran n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furan n.
organik olarak bağlı klor organically bound chlorine n.
fotoğrafçılıkta ve boya yapımında ara madde olarak kullanılan bir organik bileşik grubu aminophenol n.
solvent olarak ve organik sentezlerde kullanılan alkol içeren bir karışım amyl alcohol n.
solvent olarak ve organik sentezlerde kullanılan alkol içeren bir karışım amylic alcohol n.
inorganik fosfat olarak kayaçlarda, organik fosfat olarak ise canlı hücrelerde bulunan bir element phosphorus n.
kuinolinden elde edilen ve ateş düşürücü ilaç olarak kullanılan bir organik kök kairoline n.
olmesartan ile birleştiğinde ön ilaç olarak kullanılan tek değerlikli bir organik grup medoxomil n.
teofilinle birlikle enjekte edildiğinde idrar söktürücü olarak kullanılan cıvalı organik bir bileşik mersalyl sodium n.
mantar ilacı olarak kullanılan organik bir bileşik milneb n.
idrar yolları antiseptiği olarak kullanılan renksiz bir organik bileşik hexamine n.
hintyağından yapılan sodyum sabununun ısıtılmasıyla elde edilip esas olarak organik sentez ve parfümlerde çözücü olarak kullanılan hoş kokulu, yoğun ve yağlı bir ikincil alkol octanol n.
plastik yapımında ve organik çözücü olarak kullanılan, yanıcılığı yüksek bir sıvı dimethyl ketone n.
laktik asit ve ürenin türevi olarak kabul edilen organik bir amido aside ait veya ilgili lacturamic adj.
organik bileşikte ikame madde, iyon veya radikal olarak bulunabilen (hidrokarbon birimi) heptyl adj.
bir organik bileşikte ikame olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili octyl adj.
bir organik bileşikte iyon olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili octyl adj.
bir organik bileşikte radikal olarak ortaya çıkabilen bir hidrokarbon birimi ile ilgili octyl adj.
Agriculture
humusça zengin olup gübre olarak kullanılan organik toprak muck soil n.
Environment
altındaki mineralli topraktan farklı olarak büyük ölçüde organik madde katmanından oluşan humuslu orman toprağı mor n.
Geology
(toprak birikintisi) ağırlıklı olarak birikmiş organik maddeden oluşan cumulose adj.