Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
ortaya koymak
Sens de
"ortaya koymak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ortaya koymak
exhibit
v.
2
General
ortaya koymak
present
v.
3
General
ortaya koymak
prove
v.
4
General
ortaya koymak
propound
v.
5
General
ortaya koymak
set forth
v.
6
General
ortaya koymak
reveal
v.
7
General
ortaya koymak
execute
v.
8
General
ortaya koymak
produce
v.
9
General
ortaya koymak
put forward
v.
10
General
ortaya koymak
manifest
v.
11
General
ortaya koymak
expose
v.
12
General
ortaya koymak
put forth
v.
13
General
ortaya koymak
exert
v.
14
General
ortaya koymak
centre
v.
15
General
ortaya koymak
assert
v.
16
General
ortaya koymak
suggest
v.
17
General
ortaya koymak
deliver
v.
18
General
ortaya koymak
center
v.
19
General
ortaya koymak
put down to the fact
v.
20
General
ortaya koymak
cast
v.
21
General
ortaya koymak
evocate
v.
22
General
ortaya koymak
ostend [obsolete]
v.
23
General
ortaya koymak
argue
v.
24
General
ortaya koymak
demonstrate
v.
Phrasals
25
Phrasals
ortaya koymak
throw in
v.
26
Phrasals
ortaya koymak
hold up
v.
27
Phrasals
ortaya koymak
turn in
v.
28
Phrasals
ortaya koymak
turn off
v.
29
Phrasals
ortaya koymak
set out
v.
Technical
30
Technical
ortaya koymak
introduce
v.
Archaic
31
Archaic
ortaya koymak
discover
v.
Slang
32
Slang
ortaya koymak
make with
v.
Sens de
"ortaya koymak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 100 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak
verify
v.
2
General
kendini ortaya koymak
make one’s case
v.
3
General
açıkça ortaya koymak
lay bare
v.
4
General
anlamsızlığını ortaya koymak
puncture
v.
5
General
değersizliğini ortaya koymak
puncture
v.
6
General
farkını ortaya koymak
exhibit one's difference
v.
7
General
farkını ortaya koymak
show one's difference
v.
8
General
performans ortaya koymak
give performance
v.
9
General
performans ortaya koymak
put in performance
v.
10
General
performans ortaya koymak
deliver performance
v.
11
General
performans ortaya koymak
perform
v.
12
General
kuram ortaya koymak
theorise
v.
13
General
kuram ortaya koymak
theorize
v.
14
General
mücadele ortaya koymak
wage a struggle
v.
15
General
doğruluğunu ortaya koymak
establish
v.
16
General
plan ortaya koymak
set out a plan
v.
17
General
yeniden ortaya koymak
reassert
v.
18
General
performans ortaya koymak
record
v.
19
General
yeniden ortaya koymak
reexhibit
v.
20
General
yeniden ortaya koymak
re-exhibit
v.
21
General
(bir şeyin) kalitesini ortaya koymak
reflect
v.
22
General
(bir konuyu) açık yüreklilikle ortaya koymak
face (a thing) out
v.
23
General
ne düşündüğünü açıkça ortaya koymak
declare one's self
v.
24
General
irade ortaya koymak
demonstrate a will
v.
25
General
(bir şeyi) davranışlarıyla ortaya koymak
witness [obsolete]
v.
26
General
yeni bir şey ortaya koymak
ideate
v.
27
General
açıkça ortaya koymak
communicate
v.
28
General
gözle görünür kanıtlarla ortaya koymak
cipher [obsolete]
v.
29
General
net biçimde ortaya koymak
pitch [obsolete]
v.
30
General
karakterini ve görüşünü net bir şekilde ortaya koymak
plank down
v.
31
General
ortaya para koymak
post
v.
Phrasals
32
Phrasals
haklılığını ortaya koymak
account for
v.
33
Phrasals
mimiklerle ortaya koymak
act out
v.
34
Phrasals
davranışlarıyla göstermek/mimiklerle ortaya koymak
act something out
v.
35
Phrasals
birdenbire çıkartıp ortaya koymak
yank out
v.
36
Phrasals
ortaya sürmek/koymak
draw forth
v.
37
Phrasals
(bir kimsenin veya şeyin) hatalarını ortaya koymak
write up
v.
38
Phrasals
pokerde başlangıçta/girişte ortaya para koymak
ante in
v.
39
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı olduğunu ortaya koymak
come out against (someone or something)
v.
40
Phrasals
varını yoğunu ortaya koymak
fall over
v.
41
Phrasals
(biri/bir şey) hakkında (bir şeyi) anlatmak/ortaya koymak
say (something) about (someone or something)
v.
42
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir özelliğini) ortaya koymak
show (someone or something) up as (something)
v.
Colloquial
43
Colloquial
tüm gayretini/çabasını ortaya koymak
go eyes out
v.
44
Colloquial
varını yoğunu ortaya koymak/akıtmak
pour it on
v.
45
Colloquial
açıkça ortaya koymak
be out
v.
Idioms
46
Idioms
yeteneğini tamamen ortaya koymak
bring (one's) pigs to market
v.
47
Idioms
bütün gücünü ortaya koymak
not bring it weak
v.
48
Idioms
açıkça ortaya koymak
lay one's card on the table
v.
49
Idioms
ayan beyan ortaya koymak
speak volumes
v.
50
Idioms
aykırılıkları/karşıtlıkları ortaya koymak
draw the battle lines
v.
51
Idioms
bir şeyi net/bariz bir biçimde ortaya koymak
throw something into sharp relief
v.
52
Idioms
biri için hayatını ortaya koymak
lay down one's life for
v.
53
Idioms
karşı olduğunu ortaya koymak
come out against
v.
54
Idioms
onaylamadığını ortaya koymak
take exception to
v.
55
Idioms
kellesini ortaya koymak
risk one's neck
v.
56
Idioms
tavrını ortaya koymak
take up a position
v.
57
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
fall over backwards
v.
58
Idioms
varlığını ortaya koymak
lay down one's existence
v.
59
Idioms
yüreğini ortaya koymak
set one's heart on
v.
60
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
lean over backwards
v.
61
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
bend over backwards
v.
62
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
do the hard yards
v.
63
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
bend (one's) efforts
v.
64
Idioms
bir şey için varını yoğunu ortaya koymak
bend your mind/efforts to something
v.
65
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
do (one's) damndest
v.
66
Idioms
ağırlığını ortaya koymak
put your foot down
v.
67
Idioms
(bir şeyi) net/bariz bir biçimde ortaya koymak
bring (something) into sharp relief
v.
68
Idioms
bir iş için her şeyini ortaya koymak
be all in
v.
69
Idioms
tüm gücünü/çabasını ortaya koymak
add oil
v.
70
Idioms
işe yarar (bir şey) ortaya koymak
bring (something) to the table
v.
71
Idioms
ağırlığını/gücünü ortaya koymak
come on (too) strong
v.
72
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
fall over backward
v.
73
Idioms
(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
fall over backwards (to do something)
v.
74
Idioms
(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
bend over backwards (to do something)
v.
75
Idioms
(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
lean over backwards (to do something)
v.
76
Idioms
(bir şey için) her şeyini ortaya koymak
give (something) (one's) all
v.
77
Idioms
hayatını ortaya koymak
lay down life
v.
78
Idioms
hayatını ortaya koymak
lay down your life
v.
79
Idioms
(biri/bir şey için/uğruna) hayatını ortaya koymak
lay down your life (for somebody/something)
v.
80
Idioms
duruşunu/tarafını açıkça ortaya koymak/belirtmek
make (one's) position clear
v.
81
Idioms
fikrini/görüşünü/niyetini açıkça ortaya koymak
make (one's) position clear
v.
82
Idioms
tüm güzelliğini/çekiciliğini ortaya koymak/göstermek
make the most of oneself
v.
83
Idioms
kimi/neyi desteklediğini açıkça ortaya koymak
nail your colours to the mast [uk]
v.
84
Idioms
ağırlığını ortaya koymak
put foot down
v.
85
Idioms
kellesini ortaya koymak
risk your neck
v.
86
Idioms
yüreğini ortaya koymak
set heart on
v.
87
Idioms
niyetini açıkça ortaya koymak
set out your stall [uk]
v.
88
Idioms
varını yoğunu ortaya koymak
strain every nerve and muscle
v.
89
Idioms
gerçeği göstermek/ortaya koymak
tell the tale
v.
90
Idioms
net/bariz bir biçimde ortaya koymak
throw into sharp relief
v.
Law
91
Law
yalan beyan gibi sebeplerle tanığın yetkisiz kılınması veya kabul edilmemesi gerektiğini ortaya koymak adına yapılan işlem
reprobator
n.
92
Law
haklılığını ortaya koymak
justify
v.
Biology
93
Biology
özelliklerini ve diğer türlerden nasıl ayrıştığını bilimsel olarak izah ederek yeni bir türün varlığını ortaya koymak
describe
v.
Wagering
94
Wagering
ortaya bahis koymak
shoot
v.
Archaic
95
Archaic
görünüşle ortaya koymak
look
v.
96
Archaic
detaylarını ortaya koymak
item
v.
Slang
97
Slang
her şeyini ortaya koymak
go all in
v.
98
Slang
ortaya para koymak (kumar)
get down
v.
99
Slang
apart topar ortaya bir şey (yazılı materyal, yazı, belge) koymak
hack out
v.
100
Slang
her şeyini ortaya koymak
boss up
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ortaya koymak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy