parlamento - Turc Anglais Dictionnaire

parlamento

Sens de "parlamento" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
parlamento parliament n.
But what is the position on the call back or fall back position which Parliament keeps calling for?
Peki Parlamentonun sürekli talep ettiği geri çağırma ya da geri çekilme tutumu nedir?

More Sentences
Politics
parlamento parliament n.
The Council had cut this area, and we would welcome it if Parliament could restore the funding here.
Konsey bu alanda kesintiye gitmişti ve Parlamento'nun bu alana yeniden kaynak aktarmasını memnuniyetle karşılarız.

More Sentences
General
parlamento legislature n.
parlamento general assembly n.
parlamento parliamentarian adj.
Politics
parlamento legislative assembly n.
parlamento parl (parliament) n.
parlamento states n.
parlamento parl (parliamentary) adj.

Sens de "parlamento" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
parlamento üyesi member of parliament n.
Exercise your rights as freely elected members of Parliament.
Özgürce seçilmiş Parlamento üyeleri olarak haklarınızı kullanın.

More Sentences
Politics
karma parlamento komisyonu joint parliamentary commission n.
The EC-Turkey Joint Parliamentary Committee met in June and adopted a joint resolution for the first time.
AT-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Haziran ayında toplanmış ve ilk defa ortak bir karar kabul etmiştir.

More Sentences
parlamento komiteleri parliamentary committees n.
The rapporteur is supposed to be the spokesperson for the parliamentary committee.
Raportörün parlamento komitesinin sözcüsü olması gerekiyor.

More Sentences
parlamento seçimi parliamentary election n.
Early parliamentary elections are likely to take place in spring 1999.
1999 baharında erken parlamento seçimleri yapılması muhtemeldir.

More Sentences
parlamento çoğunluğu parliamentary majority n.
I belong to the parliamentary majority that viewed the Berlin financial perspectives of 1999 as sufficient and correct.
Ben, 1999 Berlin mali perspektiflerini yeterli ve doğru olarak gören parlamento çoğunluğuna mensubum.

More Sentences
parlamento komisyonu parliamentary committee n.
That is the opinion of the Parliamentary committee.
Parlamento komisyonunun görüşü de bu yöndedir.

More Sentences
parlamento üyesi member of parliament n.
I feel that we Members of Parliament must now shoulder our responsibilities within the Convention.
Biz Parlamento Üyelerinin artık Sözleşme kapsamındaki sorumluluklarımızı üstlenmemiz gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
ulusal parlamento national parliament n.
And, unlike national parliaments, the European Parliament has no right of initiative.
Ulusal parlamentoların aksine, Avrupa Parlamentosu'nun inisiyatif hakkı yoktur.

More Sentences
General
kıdemsiz parlamento üyesi bencher n.
parlamento usulü parlimentary practice n.
parlamento binası statehouse n.
parlamento tatili prorogation n.
(iran veya ırak'ta) parlamento mejlis n.
(iran veya ırak'ta) parlamento majles n.
(iran veya ırak'ta) parlamento mejliss n.
iktidarın izni üzerine parlamento kamaralarına katılan ve kuralları uygulayan iki memurdan her biri sergeant n.
tek meclisi olan parlamento unicameral adj.
parlamento kanadındaki parliament-side adj.
parlamento dışı unparliamentary adj.
parlamento tutanağı h. rept. (house report) abrev.
parlamento kararı h. res. (house resolution) abrev.
Colloquial
ottawa, kanada'da parlamento binalarının bulunduğu tepe hill n.
Idioms
(parlamento kararını) süresiz olarak gündemden çıkarmak lay on the table v.
bir parlamento üyesinin kendi partisinden istifa edip başka partiye geçmesi cross the aisle v.
parlamento'daki rakip kanada geçmek cross the floor [uk/canada/australia] v.
Trade/Economic
parlamento kararı statute n.
avrupa birliği'nde ulusal parlamento temsilcilerinin danışma toplantılarını ifade için kullanılan bir terim assizes expr.
Law
parlamento usulü parliamentary practice n.
denizaşırı ingiliz topraklarındaki parlamento yetkilisinin kurduğu amirallik yetkisine sahip mahkeme vice-admiralty court n.
abd'nin 28 eyaletindeki çift meclisli parlamento legislative body n.
kanada eyaletlerindeki tek meclisli parlamento legislative body n.
avam kamarasından istifa etmek isteyen parlamento üyelerinin başvurdukları resmi daire chiltern hundreds [uk] n.
her bölgeden tek bir üyenin bulunduğu sisteme dayalı (parlamento) one-member adj.
Politics
ingiliz parlamentosunda meclise yeni girmiş parlamento üyelerinin, hükümet yetkililerinin ve muhalefet partisindeki meslektaşlarının arkasında oturduğu arka koltuklar backbench n.
ingiliz parlamentosunda meclise yeni girmiş parlamento üyelerinin, hükümet yetkililerinin ve muhalefet partisindeki meslektaşlarının arkasında oturduğu arka koltuklar backbenches n.
berlin'de bir parlamento binası reichstag n.
parlamento para oyu token vote n.
ab-türkiye karma parlamento komisyonu eu-turkey joint parliamentary commission n.
at-türk ye karma parlamento komisyonu ec-turkey joint parliamentary commission n.
at-türkiye karma parlamento komisyonu ec-turkey joint parliamentary commission n.
at-türkiye karma parlamento komisyonu ec-turkey joint parliamentary committee n.
baltık denizi parlamento konferansı baltic sea parliamentary conference n.
bir sorunun parlamento tarafından komisyona iade edilmesi recommitment n.
bir sorunun parlamento tarafından komisyona iade edilmesi recommittal n.
çift meclisli parlamento bicameral legislature n.
hükümet partisi parlamento sekreteri patronage secretary n.
hiçbir partinin mutlak çoğunluk sağlayamadığı parlamento hung parliament n.
iki meclisli parlamento bicameral legislature n.
koalisyon hükümet (iktidarın tek partide olmadığı parlamento) hung parliament n.
kıdemsiz parlamento üyesi backbencher n.
meclis/parlamento başkanlığı speakership of parliament n.
parlamento üyeliği (ingiltere'de) backbench n.
parlamento komiteleri parliamentary committee n.
parlamento usulleri parliamentary procedure n.
parlamento kararı act of the parliament n.
parlamento üyesi member of the parliament n.
parlamento tutanakları proceedings of the parliament n.
parlamento kararı ordinance of parliament n.
parlamento başkanlık konferansı speaker's conference n.
parlamento üyesi backbencher n.
parlamento/yasama meclisi üyesi member of the legislature n.
parlamento dokunulmazlığı parliamentary immunity n.
parlamento/yasama meclisi üyesi mla n.
parlamento kararı act of parliament n.
parlamento araştırması parliamentary inquiry n.
parlamento/yasama meclisi üyesi member of the legislative assembly n.
parlamento grubu parliamentary panel n.
parlamento faaliyetlerine engel teşkil eden fiiller contempt of parliament n.
parlamento üst meclisi upper chamber n.
parlamento tıkanıklığı filibuster n.
parlamento kararı congressional resolution n.
parlamento üyeliği seat in parliament n.
parlamento başkanı speaker n.
parlamento emri ordinance of parliament n.
parlamento usulü parliamentary practice n.
parlamento üyesi congressman n.
parlamento egemenliği parliamentary sovereignty n.
parlamento komitesi parliamentary committee n.
tek meclisli parlamento yönetimi unicameralism n.
tüm parlamento komitesi committee of the whole house n.
türkiye-ab karma parlamento komisyonu eu-turkey joint parliamentary committee n.
tek meclisli parlamento one chamber parliament n.
(parlamento) iddianame impeachment n.
parlamento üyesinin temsil ettiği bölge electorate n.
parlamento üyeleri electors at large n.
iç ve dış siyasetteki mevzuların değerlendirilmesinin yapıldığı, bakanlık tarafından hazırlanan ve parlamento açılışında yapılan konuşma king's speech [uk] n.
eyalet veya kontluğu temsil eden parlamento üyesi knight of the shire n.
bazı ingiliz yöneticilerin parlamento onayı olmadan aldığı zorunlu vergi veya ödeme benevolence n.
(avustralya'da) bir parlamento kararının bir genel vali tarafından resmi olarak imzalanması viceregal assent [australia] n.
(ingiltere ve kanada'da) parlamento zaptı hansard n.
parlamento temsilcisi representee [obsolete] n.
ingiliz avam kamarası ve diğer ingiliz parlamento binalarında iktidar partisi üyelerini muhalefetten ayıran geniş koridor gangway [uk] n.
(fransa, italya, arnavutluk) parlamento üyesi deputy n.
yalnızca bir dönemlik hizmet vermesi beklenen parlamento üyesi oncer [australia] n.
(I. charles ve oliver cromwell döneminde) parlamento grubu üyesi roundhead n.
parlamento yanlısı roundhead n.
püritenler ve parlamento ile mücadelelerinde i. charles'ın destekçisi royalist n.
uzun parlamento'daki orduya uygun olmayan üyelerin ayıklanmasından sonraki 1648 ile 1660 yılları arasındaki dönemde görev yapmış ingiliz parlamentosu rump n.
uzun parlamento'daki orduya uygun olmayan üyelerin ayıklanmasından sonraki 1648 ile 1660 yılları arasındaki dönemde görev yapmış ingiliz parlamentosu rump parliament n.
müzakere sona erer ermez oylama yapılan parlamento usulü cloture n.
(kanada'da) parlamento ve yasama organı üyelerine ödenen maaş indemnity n.
parlamento adayının parti liderine yaptığı başvurunun alındığını gösteren parti yazısı coupon n.
(parlamento, toplantı salonunda) üyelerin oturarak konuşma yaptıkları bölüm floor n.
parlamento üyeleri floor n.
(britanya'da) bakan yardımcılığı yapan parlamento üyesi parliamentary private secretary n.
parlamento toplantısına ara vermek prorogue v.
parlamento gündemine getirmek bring in v.
(parlamento müzakeresinde) müzakere sona erer ermez oylama yapmak cloture v.
(parlamento organını) bir husus üzerinde oylamaya çağırmak divide [uk] v.
parlamento dışı extra-parliamentary adj.
parlamento yanlılarının saçı gibi kısa olan roundheaded adj.
Institutes
avrupa parlamentosu ulusal parlamento temsilcisi national parliament representative in the european parliament n.
islam konferansı örgütü parlamento birliği türk grubu turkish delegation to the parliamentary union of the organization of islamic cooperation n.
türkiye-ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanlığı co-chairmanship of eu-turkey joint parliamentary committee n.
türkiye ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanı co-chairman of turkey-eu joint parliamentary committee n.
türkiye-ab karma parlamento komisyonu the turkey-eu joint parliamentary commission n.
History
(17. yüzyıl ingiltere) parlamento reformunu destekleyen kimse reformer n.
ulusal parlamento (polonya) sejm n.
uzun parlamento (ingiltere) long parliament n.
I. charles tarafından kurulan parlamento long parliament n.
I. charles tarafından kurulan parlamento rump parliament n.
IV. henry döneminde toplanan bir parlamento long parliament n.
Geography
yeni zelanda'nın wellington şehrinde parlamento bölümlerini barındıran kubbe şeklinde bir bina beehive n.
kuzeydoğu ingiltere'de, york'un batısında bulunan ve 1644'te parlamento yanlıları ile kral taraftarları arasında bir muharebenin gerçekleştiği düşük rakımlı bir alan marston moor n.
Archaic
ingiltere'deki ilçelerin parlamento koltuklarını satın alan veya satan kimse boroughmonger n.