removed - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

removed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "removed" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
General
removed adj. ayrı
removed adj. uzak
removed adj. ortadan kaldırılmış
removed adj. kaldırılan
removed adj. bertaraf olmuş
removed adj. kaldırılmış
Law
removed adj. uzaktan (akraba)
removed adj. ... dereceden
removed adj. … göbekten
Computer
removed expr. kaldırıldı

Sens de "removed" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Anglais Turc
General
tip-removed hook n. ucu çıkarılmış çengel
a first cousin once removed n. kuzen çocuğu
a first cousin once removed n. kuzenin çocuğu
first cousin twice removed n. kuzen torunu
be removed v. bertaraf olmak
have one's stitches removed v. dikiş aldırmak
have the hair removed v. epilasyon yaptırmak
be removed v. ortadan kalkmak
be removed from broadcasting v. yayından kalkmak
be removed v. çıkarılmak
have (something) surgically removed v. ameliyatla aldırmak
be removed from v. dışarı çıkarılmak
(burden) be removed v. yük kalkmak
be removed from job v. işten çıkartılmak
be removed by washing v. yıkayarak çıkarılmak
removed from prep. -den uzak
Phrases
to be removed expr. çıkarılacak
Idioms
be far/further/furthest removed from (something) v. (bir şeyle) hiç alakası olmamak
be far/further/furthest removed from (something) v. (bir şeyle) hiç ilişkisi olmamak
be far/further/furthest removed from (something) v. (bir şeyden) çok uzak olmak
be far/further/furthest removed from (something) v. (bir şeyden) dağlar kadar farklı olmak
be far/further/furthest removed from (something) v. (bir şeyle) aralarında dağlar kadar fark olmak
be far removed from something v. bir şeyle uzaktan yakından alakası olmamak
be far removed from something v. bir şeyden çok farklı olmak
be ffurther removed from something v. bir şeyle uzaktan yakından alakası olmamak
be ffurther removed from something v. bir şeyden çok farklı olmak
be furthest removed from something v. bir şeyle uzaktan yakından alakası olmamak
be furthest removed from something v. bir şeyden çok farklı olmak
be far/further/furthest removed from something v. bir şeyle hiç alakası olmamak
be far/further/furthest removed from something v. bir şeyle hiç ilişkisi olmamak
be far/further/furthest removed from something v. bir şeyden çok uzak olmak
be far/further/furthest removed from something v. bir şeyden dağlar kadar farklı olmak
far removed from something expr. ile alakası yok
far removed from something expr. -dan çok uzak
far removed from something expr. -den dağlar kadar farklı
Speaking
I accidentally removed you from my friends expr. yanlışlıkla seni arkadaşlarımdan/arkadaş listemden çıkardım
I accidentally removed you from my friends expr. yanlışlıkla seni arkadaşlarımından çıkardım
Technical
removed part n. sökülmüş parça
Computer
removed from n. kaldırıldığı yer
removed package n. kaldırılan paket
the resource you are looking for has been removed, had its name changed, or is temporarily unavailable expr. aradığınız kaynak kaldırılmış, adını değiştirmiş veya geçici olarak kullanılamıyor
device removed expr. aygıt kaldırıldı
this file has been removed from the server expr. bu dosya veritabanından kaldırılmış
this video has been removed from public access expr. bu video genel erişimden kaldırılmıştır
will be removed expr. kaldırılacak
not removed expr. kaldırılmamış
we removed the content that was posted expr. yazılan içeriği kaldırdık
Medical
be removed by endoscopic procedure or surgical therapy v. cerrahi veya endoskopik yöntemlerle çıkarılmak