slam - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

slam

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "slam" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 36 résultat(s)

Anglais Turc
General
slam n. şelem (briç)
slam n. çarpma
slam n. çarpma sesi
slam n. şlem
slam n. ağır darbe
slam n. şiddetli çarpma
slam n. ağır eleştiri
slam n. sert eleştiri
slam n. hızla çarpan şey
slam n. hapishane
slam n. kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri
slam v. hızla çarpmak
slam v. çarpıp kapamak
slam v. çarparak kapatmak
slam v. vurmak
slam v. veryansın etmek
slam v. yerden yere vurmak
slam v. çarparak koymak
slam v. çarpmak
slam v. fırça atmak
slam v. sövmek
slam v. fark atmak
slam v. çarparak kapatmak (kapıyı/kapağı)
slam v. ağır bir şekilde eleştirmek
slam v. yenmek
slam v. büyük fark atmak
slam adv. bam diye çarparak
slam adv. şiddetli bir çarpmayla
Colloquial
slam v. hışımla girmek
slam v. ok gibi fırlayıp çıkmak
slam v. kapıları çarparak çıkıp gitmek
Technical
slam n. şapta yan ürün olarak ortaya çıkan sarı renkli demir silikat
Literature
slam n. şair atışması müsabakası
slam n. şamatalı ve rekabetçi şiir okuma etkinliği
Basketball
slam n. smaç
Tennis
slam n. tek bir sezonda gerçekleşen dört büyük şampiyonluğu da kazanma başarısı

Sens de "slam" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
şlam slurry n.
şlam sludge n.
Mining
şlam slime

Sens de "slam" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 152 résultat(s)

Anglais Turc
General
poetry slam n. şair atışması (yarışması)
slam book n. anket defteri
slam dance n. çarpışarak icra edilen bir tür dans
slam down v. indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde)
slam one's foot on the brake v. frene asılmak
slam on the brake v. frene basmak
slam on the brake v. frene asılmak
slam one's foot on the brake v. frene basmak
slam the door v. kapıyı çarpmak
slam one's fist on the table v. masaya yumruğunu vurmak
slam-bang v. gürültülü davranmak
slam-bang v. pataklamak
slam-bang v. dövmek
slam-bang v. çok uzatmak
slam-bang adj. gürültülü ve şiddetli
slam-bang adj. heyecan verici şekilde hızlı
slam-bang adj. aksiyon dolu
slam-bang adj. nefes kesici
slam-bang adj. heyecan verici
slam-bang adj. pervasızca
slam-bang adj. lakayt
slam-bang adj. baştan savma
slam-bang adj. üstün
slam-bang adj. güçlü
slam-bang adj. mükemmel
slam-bang adv. gürültüyle
slam-bang adv. kuvvetle
slam [dialect] adv. tümüyle
slam [dialect] adv. tamamen
slam [dialect] adv. bütünüyle
slam-bang adv. düşünmeden
slam-bang adv. dikkatsizce
slam-bang adv. umursamazca
slam-bang adv. tümüyle
slam-bang adv. tamamen
slam-bang adv. bütünüyle
Phrasals
slam to v. çarparak kapatmak
slam into something v. bir yere vurmak/çarpmak
slam into something v. vurmak (doğal afet, kriz, kaza vb)
slam something down (onto something) v. (yumruğunu vb bir yere) vurmak
slam something down (on something) v. (yumruğunu vb bir yere) vurmak
slam down v. hızlıca mideye indirmek
slam down v. hızlı hızlı yemek/içmek
slam down v. çiğnemeden yutmak
slam down v. yuvarlamak (içki)
slam back v. çiğnemeden yutmak
slam back v. (bir içkiyi) yuvarlamak
slam back v. (bir yemeği) götürmek
slam back v. çabucak yemek
slam back v. hızla içmek
slam back v. bir lokmada yutmak
slam back v. bir nefeste içmek
slam (someone or something) down on (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) vurmak/çalmak
slam (someone or something) down on (something) v. (birini/bir şeyi bir yere) çarpmak
slam (someone or something) down onto (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) vurmak/çalmak
slam (someone or something) down onto (something) v. (birini/bir şeyi bir yere) çarpmak
slam into v. -e vurmak/çarpmak
slam into (someone or something) v. (birine/bir şeye) vurmak/çarpmak
slam on v. dikkatsizce uygulamak
Colloquial
slam dunk n. tereyağından kıl çeker gibi basit şey
slam dunk n. çocuk oyuncağı
slam dunk n. yapması/başarması kolay şey
slam dunk n. etkili hareket
slam dunk n. etkili çıkış
grand slam n. briçte bir oyunda on üç elin hepsini kazanma
grand slam n. beysbolda her üç kalede de oyuncu varken erişilen sayı turu
grand slam n. sporda bir yılda gerçekleşen tüm büyük şampiyonlukları/turnuvaları kazanma (özellikle tenis ve golfte)
grand slam n. tam zafer
grand slam n. ezici zafer
slam [us] n. hakaret
slam [us] n. aşağılama
slam (someone or something) v. ağır bir şekilde eleştirmek
slam (someone or something) v. yerden yere vurmak
slam (someone or something) v. kırmızıya boyamak
slam (someone or something) v. (içki) yuvarlamak/çakmak
slam (someone or something) v. (yemek) yuvarlamak/götürmek
slam a beer v. bira yuvarlamak
slam some beers v. bira yuvarlamak
slam dunk v. smaç basmak
slam dunk v. tereyağından kıl çeker gibi halletmek
slam dunk v. kolayca halletmek
slam dunk v. hakkını avucuna koymak
slam dunk v. hakkını vermek
Idioms
slam the brakes on v. bir şeye son vermek
slam the brakes on v. bir şeyi durdurmak
slam the brakes on v. frene asılmak
slam the door in someone's face v. kapıyı yüzüne kapamak
slam the door in someone's face v. kapıyı birinin yüzüne kapamak
slam the door in someone's face v. kapıyı yüzüne çarpmak
be a slam dunk v. amacına ulaşacağı önceden belli olmak
be a slam dunk v. sonu baştan belli olmak
be a slam dunk v. başaracağı baştan belli olmak
be a slam dunk v. kazanacağı belli olmak
be a slam dunk v. kaybetme şansı düşük olmak
be a slam dunk v. tereyağından kıl çeker gibi halletmek
be a slam dunk v. çocuk oyuncağı olmak
be a slam dunk v. kolayca başarmak
slam (on) the brake v. frene asılmak
slam (on) the brake v. acil frene basmak
slam (on) the brake v. bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak
slam (on) the brake v. bir şeye son vermek
slam (on) the brakes v. frene asılmak
slam (on) the brakes v. acil frene basmak
slam (on) the brakes v. bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak
slam (on) the brakes v. bir şeye son vermek
slam the door shut v. kapıyı çarpmak
slam the door shut v. kapıyı sertçe kapatmak
slam the door shut v. tamamen durdurmak
slam the door shut v. son vermek
slam the door in one's face v. kapıları yüzüne kapamak
slam the door in one's face v. iletişim kurmayı reddetmek
Speaking
do not slam the door, please! expr. kapıyı çarpmayın, lütfen!
Technical
slam acceleration n. güç kontrol kolunun çok hızlı olarak ileri itildiği uygun olmayan motor çalıştırılması
grand slam n. grand şilem
slam freezing n. hızlı dondurma
slam [dialect] [uk] n. şaplı ürünlerdeki atık
Automotive
slam onto the brakes n. frene yüklenme
Marine
slam dunk n. (yatçılıkta) yatı yakın mesafede takip ederken pruvayı rüzgara çevirerek rüzgar yönünü geminin diğer tarafına alma
Sport
body slam n. güreşte rakibini havaya kaldırıp yere atma hareketi
body-slam n. güreşte rakibini havaya kaldırıp yere atma hareketi
grand slam n. (ragbi birliği) altı uluslar şampiyonasında oynanan tüm maçların galibi
body-slam v. (güreş) rakibi havaya kaldırıp yere atmak
Basketball
slam dunk n. smaç
slam dunk n. smaç
slam dunk n. smaç basma
slam-dunk v. smaç basmak
slam-dunk v. (topu) smaç basmak
Football
grand slam n. (amerikan futbolunda) altı uluslu şampiyona'daki tüm maçların galibi
Card
little slam n. (briçte) küçük şlem
small slam n. (briçte) küçük şlem
Music
slam dance v. punk müzik eşliğinde çılgınca dans etmek
Slang
slam bony n. ani ereksiyon
slam duck n. cahil tip
slam-dunk n. kesin sonuç (almak)
slam dunk n. kesin sonuç
slam-dunk n. kolayca başarılabilecek iş
slam duck n. kültürsüz hödük
slam piece n. pompacı
slam piece n. sevişilen ama ciddi bir ilişki düşünülmeyen kişi
slam piece n. tokmakçı
slam a beer v. bira yuvarlamak/götürmek/içmek/çakmak
grand slam v. malı götürmek
slam shut v. kapıyı hızla çarpmak
grand slam v. parayı bulmak
grand slam v. parayı indirmek
grand slam v. parayı götürmek
slam (back) v. (alkollü içkiyi) hızlıca içmek
slam (back) v. (içkiyi) yuvarlamak
slam (down) v. (alkollü içkiyi) hızlıca içmek
slam (down) v. (içkiyi) yuvarlamak
slam-dunk v. (birini) şapa oturtmak
British Slang
slam dancing n. insanların birbirlerine çarparak yaptıkları bir tür dans