slap - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

slap

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "slap" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 60 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
slap n. tokat
slap v. tokatlamak
General
slap n. sille
slap n. hakaret
slap n. şamar
slap n. tokat
slap n. şaplak
slap n. şaklayan ses
slap n. şrak sesi
slap n. düzeneğin aksamları arasındaki oynama payı veya boşluktan kaynaklı ses
slap n. ani felaket
slap n. darbe
slap n. hızlı deneme
slap n. girişim
slap v. aşk etmek
slap v. sille atmak
slap v. şaplak atmak
slap v. el ile vurmak
slap v. yüzüne vurmak
slap v. azarlamak
slap v. şaplak vurmak
slap v. çatmak
slap v. şamarlamak
slap v. koyuvermek (gelişigüzel)
slap v. çıkışmak
slap v. çarpmak
slap v. vurmak
slap v. şamar atmak
slap v. tokat atmak
slap v. tokat vurmak
slap v. şaplaklamak
slap v. (tetiği) şrak diye çekmek
slap v. öylece yerleştirivermek
slap v. kınamak
slap v. paylamak
slap v. şrak sesi çıkarmak
slap v. şaklamak
slap v. tokat sesi çıkarmak
slap adv. pattadak
slap adv. birdenbire
slap adv. aniden
slap adv. pat diye
slap adv. ansızın
slap adv. hızla
slap adv. birden
slap adv. büsbütün
slap adv. tamamen
slap adv. adamakıllı
slap adv. tümüyle
slap adv. kesinlikle
slap adv. mutlak suretle
Colloquial
slap v. yasal yollarla cezalandırmak
slap v. müthiş olmak
slap v. harika olmak
slap v. çok iyi olmak
slap v. efsane olmak
Law
slap v. hakkında yasal işlem başlatmak
slap v. tebliğ etmek
Music
slap n. (tap dansında) ayağı arkaya doğru vurma
British Slang
slap n. makyaj

Sens de "slap" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
şlap squelch n.

Sens de "slap" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 256 résultat(s)

Anglais Turc
General
slap in the face n. şamar
slap in the face n. tokat
ottoman slap n. osmanlı tokadı
a hard slap n. okkalı bir tokat
a heavy slap n. okkalı bir tokat
a sharp slap n. okkalı bir tokat
slap [dialect] [uk] n. tepeler arasındaki geçit
slap [dialect] [uk] n. açıklık
slap [dialect] [uk] n. gedik
slap down n. şiddetli azarlama
slap down n. sert kınama
slap on v. bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek
slap paint on v. gelişigüzel boya vurmak
slap in the face v. tokat atmak
slap on v. ilave etmek
slap on v. eklemek
get a slap on the wrist v. azar işitmek
get a slap on the wrist v. zılgıtı yemek
get slap on the wrist v. hafifçe fırça yemek
get slap on the wrist v. azar işitmek
slap someone on the wrist v. (ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak
slap someone's wrist v. (ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak
slap a tariff on v. gümrük tarifesi uygulamak
slap-up adj. birinci sınıf
slap-up adj. mükemmel
slap-bang adj. (buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış
slap-happy adj. mutluluktan mal gibi dolaşan
slap-happy adj. aklı bulutlarda gezinen
slap-happy adj. tokat manyağı olmuş
slap-happy adj. şaşkın
slap-happy adj. sersem
slap-bang adv. tam olarak
slap-bang adv. birden
slap-bang adv. hızla
slap-bang adv. aniden
slap-bang adv. tam
slap bang adv. tam olarak
slap bang adv. tam
Phrasals
slap (one) around v. tokatlamak
slap around v. tokatlamak
slap (one) around v. tokat/şamar atmak
slap around v. tokat/şamar atmak
slap around v. tartaklamak
slap (one) about v. (birini) tartaklamak
slap (one) about v. (birini) tokatlamak
slap (one) about v. (birine) şamar atmak
slap something together v. acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
slap down v. bastırmak
slap someone down v. birini terslemek
slap someone in something v. birini kodese tımak
slap something down v. bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak
slap down v. durdurmak
slap down v. susturmak
slap someone down v. tokat atarak yere sermek
slap something on v. üzerine hızla bir şey (elbise vb) geçirmek
slap something together v. yalapşap/derme çatma/gelişi güzel yapmak/ hazırlamak
slap (one) with (something) v. (birine) ihbar göndermek/çekmek
slap (one) with (something) v. (birine) celp göndermek
slap (one) with (something) v. (biri) hakkında suçlamada bulunmak
slap (one) with (something) v. (birine) bir ceza kesmek
slap (one) with (something) v. (birini) bir cezaya çarptırmak
slap with v. ihbar göndermek
slap with v. celp göndermek
slap with v. ceza kesmek
slap with v. cezaya çarptırmak
slap with v. ihbar çekmek
slap in v. sokmak
slap in v. içine koymak
slap in v. sokuvermek
slap in v. içine koyuvermek
slap in v. geçirivermek
slap on v. tokatlamak
slap on v. bir yerine eliyle vurmak
slap on v. bir yerini tokatlamak
slap on v. ihbar göndermek
slap on v. celp göndermek
slap on v. ceza kesmek
slap on v. cezaya çarptırmak
slap on v. ihbar çekmek
slap on v. hızla geçirmek
slap on v. üstüne geçirivermek
slap on v. üstüne sürüvermek
slap on v. yalap şap sürmek
slap on v. hızlı hızlı sürüvermek
slap on v. aceleyle uygulamak
slap on v. rastgele sürmek/atmak
slap something on someone v. birine ihbar göndermek/çekmek
slap something on someone v. birine celp göndermek
slap something on someone v. birine bir ceza kesmek
slap something on someone v. birini bir cezaya çarptırmak
slap on v. hızla geçirmek
slap on v. üstüne geçirivermek
slap on v. üstüne sürüvermek
slap on v. yalap şap sürmek
slap on v. hızlı hızlı sürüvermek
slap on v. aceleyle uygulamak
slap on v. rastgele sürmek/atmak
slap on v. yasal bir zorunluluk uygulamak/koymak (vergi, ceza)
slap onto v. hızla geçirmek
slap onto v. üstüne geçirivermek
slap onto v. üstüne sürüvermek
slap onto v. yalap şap sürmek
slap onto v. hızlı hızlı sürüvermek
slap onto v. aceleyle uygulamak
slap onto v. rastgele sürmek/atmak
slap something onto someone or something v. birine/bir şeye şap diye bir şey yapıştırmak
slap something onto someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne pat diye bir şey koymak
slap something onto someone or something v. birine/bir şeye bir şeyi tokat gibi yapıştırmak
slap something on v. bir şeye şap diye bir şey yapıştırmak
slap something on v. bir şeyin üstüne pat diye bir şey koymak
slap something on v. bir şeye bir şeyi tokat gibi yapıştırmak
slap against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tokatlamak
slap against (someone or something) v. (birine/bir şeye) vurup durmak
slap against (someone or something) v. (birine/bir şeye) şap şap vurmak
slap against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tokatlayıp durmak
slap against (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) şaklatmak
slap against (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) şak diye vurmak
slap against (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) şap şap vurmak
slap against (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) vurup durmak
slap against (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) çarptırıp durmak
slap something against someone or something v. bir şeyi birine/bir şeye şaklatmak
slap something against someone or something v. bir şeyi birine/bir şeye şak diye vurmak
slap something against someone or something v. bir şeyi birine/bir şeye şap şap vurmak
slap something against someone or something v. bir şeyi birine/bir şeye vurup durmak
slap something against someone or something v. bir şeyi birine/bir şeye çarptırıp durmak
slap against someone or something v. birini/bir şeyi tokatlamak
slap against someone or something v. birine/bir şeye vurup durmak
slap against someone or something v. birine/bir şeye şap şap vurmak
slap against someone or something v. birini/bir şeyi tokatlayıp durmak
slap against v. -e çarptırıp durmak
slap against v. -e vurup durmak
slap against v. -i tokatlayıp durmak
slap against v. '-e şap şap vurmak
Colloquial
a slap on the back n. sırtını sıvazlama
fetch a slap v. tokat aşketmek
slap happy adj. şaşkın
slap happy adj. sersem
slap happy adj. neşeli
slap happy adj. hoppa
slap-dash adj. hızlı ve umursamaz
slap-dash adj. yalap şap
slap-dash adj. özensiz
slap-dash adj. paldır küldür
slap-dash adj. itinasız
slap-dash adj. sallapati
slap-dab expr. gümbürtüyle
slap-dab expr. patır kütür
slap-dab expr. güm diye
slap-dab expr. şiddetlice
slap-dab expr. büyük bir gürültü kopararak
slap-dab expr. gümbür gümbür
slap-dab expr. doğrudan
slap-dab expr. tam
slap-dab expr. tümüyle
slap-dab expr. tam olarak
slap-dab expr. tam anlamıyla
Idioms
a slap in the face n. (mecazen) surata tokat yeme
a slap in the eye n. (mecazen) surata tokat yeme
a slap in the face n. (mecazen) sille
a slap in the eye n. (mecazen) sille
a slap in the face n. tokat etkisi yaratan şey
a slap in the eye n. tokat etkisi yaratan şey
slap on the wrist n. hafif ceza
slap and tickle n. yiyişme/oynaşma
a slap in the face n. yüzüne tokat gibi inen şey
a slap in the face n. hakaret gibi bir hareket
a slap in the face n. aşağılayıcı bir hareket
a slap in the face n. küçük düşürücü bir hareket
a slap in the face n. hakaret
a slap in the face n. geri çevirme
a slap in the face n. beklenmedik bir darbe
a slap in the eye n. beklenmedik bir darbe
a slap on the wrist n. zılgıt
a slap on the wrist n. azar
a slap on the wrist n. hafif ceza
a slap on the wrist n. fırça yeme
a slap on the wrist n. fiske
a slap on the wrist n. uyarı
slap together v. aceleyle yapmak
get a slap in the face v. büyük yara almak
be a slap in the face v. bir tokat gibi inmek
slap someone’s wrist v. birine hafif bir ceza vermek
slap someone on the wrist v. birine hafif bir ceza vermek
slap together v. çabucak yapıp bitirmek
get a slap on the wrist v. fiske yemek
slap the taste out of your mouth v. paylamak
slap the taste out of your mouth v. paylamak
get a slap in the face v. şamar yemek
slap on the back v. sırtını sıvazlamak
get a slap in the face v. ters yüz olmak
slap together v. yalapşap yapmak
slap the taste out of your mouth v. uygun görmediğin bir davranıştan birini men etmek
slap the taste out of your mouth v. uygun görmediğin bir davranıştan birini men etmek
slap (one) on the back v. (birini) övmek
slap (one) on the back v. (birini) sırtına vurarak tebrik etmek
slap (one) on the back v. (birini) tasvip etmek
slap (one) on the back v. (birinin) sırtını sıvazlamak
slap (one) on the back v. (birini) içtenlikle tebrik etmek
slap-bang expr. çat kapı
slap-bang expr. pat diye
slap-bang in the middle expr. tam ortasına
slap-bang in the middle expr. tam kalbine
slap-bang in the middle expr. tam merkezine
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk] expr. oynaşma
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk] expr. ön sevişme
Technical
facade slap n. alın yaprağı
capping slap n. başlık döşemesi
composite slap n. birleşik yaprak
facade slap n. cephe plağı
fourside supported rectangular slap n. dört kenarı mesnetli dikdörtgen plak
flat slap floor n. kirişsiz döşeme
flat slap n. kirişsiz döşeme
composite slap n. kompozit plak
piston slap n. piston vurması
piston slap n. piston vuruntusu
facade slap n. yüz yaprağı
Automotive
piston slap n. piston çarpması
Aeronautic
blade slap n. palu girdap gürültüsü
Medical
slap face n. beşinci hastalık
Sport
slap shot n. (buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış
Music
tape slap n. teyp ekosu
slap bass n. kontrbasın teller çekilip bırakılarak çalınması
Slang
pecker slap n. penise vurma
pecker slap n. penisine bir tane patlatma/indirme
pecker slap n. çüküne vurma
bitch-slap n. okkalı tokat
turkey slap n. penisiyle tokatlama
slap the donkey v. otuz bir çekmek
slap your plastics v. kredi kartıyla ödemek
slap the donkey v. mastürbasyon yapmak
pecker slap [us] v. penise vurmak
pecker slap [us] v. penisine bir tane patlatmak/indirmek
pecker slap [us] v. çüküne vurmak
pecker slap v. bir erkeğin genital bölgesine vurmak
bitch-slap v. tokatlamak
bitch-slap v. tokat atmak
bitch-slap v. beş kardeşi yapıştırmak
bitch-slap v. rezil etmek
bitch-slap v. utandırmak
bitch-slap v. maskara etmek
bitch-slap v. alaya almak
bitch-slap v. bozmak
bitch-slap v. tokadı çakmak
bitch-slap v. (suratına) bir tane yapıştırmak
slap-up adj. on numara (müthiş)
you deserve a good bitch-slap expr. iyi bir tokadı hak ettin
slap your plastics expr. lenslerini tak
British Slang
slap and tickle n. ön sevişme
slap and tickle n. seks
dry slap n. yumruk
slap the monkey v. mastürbasyon yapmak
slap the monkey v. otuzbir çekmek
slap-up v. makyaj yapmak
slap-up adj. görkemli
slap-up adj. ihtişamlı
better than a slap in the face with a wet kipper/fish expr. daha kötü olabilirdi