Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | standartlaştırmak | standardise v. | ||
Should we standardise everything and sacrifice our differences, our true European diversity? Her şeyi standartlaştırmalı ve farklılıklarımızı, gerçek Avrupa çeşitliliğimizi feda mı etmeliyiz? More Sentences |
||||
General | standartlaştırmak | standardize v. | ||
In order to standardize them, industry leaders develop common standards. Bunları standartlaştırmak için endüstri liderleri ortak standartlar geliştirir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | standartlaştırmak | standardise v. | ||
We will not bring dynamism to ports merely by standardising forms; we need to introduce competition to ports as well. Sadece formları standartlaştırarak limanlara dinamizm getiremeyiz; limanlara rekabet de getirmeliyiz. More Sentences |
||||
Technical | standartlaştırmak | standardize v. | ||
In order to standardize them, industry leaders develop common standards. Bunları standartlaştırmak için endüstri liderleri ortak standartlar geliştiriyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | standartlaştırmak | normalize v. | ||
General | standartlaştırmak | normalise v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | yapı parçaları ve malzemelerinin tasarımı ve inşasını standartlaştırmak için kullanılan bir boyut birimi | module n. |
Technical | mobilya parçalarının tasarımı ve inşasını standartlaştırmak için kullanılan bir boyut birimi | module n. |