suçlular

Sens de "suçlular" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	suçlular	criminals n.
They are nothing more than environmental criminals who allow leaking tankers to be towed into the high seas. Bunlar, sızıntı yapan tankerlerin açık denizlere çekilmesine izin veren çevre suçlularından başka bir şey değildir. More Sentences
Law
2	Law	suçlular	criminals n.
The criminals who destroyed the twin towers of the World Trade Center know the value of symbols. Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerini yıkan suçlular sembollerin değerini bilirler. More Sentences
3	Law	suçlular	felonry n.

Sens de "suçlular" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kadın suçlular	female offenders n.
2	General	siyasal suçlar ve suçlular	political crimes and offenses n.
3	General	siyasal suçlar ve suçlular	political crimes and offences n.
4	General	çocuk suçlular	juvenile delinquents n.
5	General	siyasi suçlular	prisoners of conscience n.
6	General	erkek suçlular	male offenders n.
7	General	sıradan suçlular	common criminals n.
8	General	eski suçlular için rehabilitasyon merkezi	recovery house n.
9	General	eski suçlular için rehabilitasyon merkezi	sober house n.
10	General	16 ile 23 yaş arasındaki suçlular için yetiştirme yurdu	borstal institution [uk] n.
11	General	kanada yerlilerinin suçlular, kurbanlar ve topluluk üyeleriyle tartışma yürüterek adaleti sağlaması yöntemi	sentencing circle n.
12	General	organize suçlular tarafından yapılan	gangland adj.
Proverb
13	Proverb	suçlular/hırsızlar arasında bile bir iş ahlakı/davranış prensibi vardır	there is honor among thieves
Colloquial
14	Colloquial	azılı suçlular geçidi/albümü/sergisi gibi	rogues gallery n.
Law
15	Law	reşit olmayan suçlular için ıslah evi	juvie n.
16	Law	suç ve suçlular	crime and criminals n.
17	Law	doğrudan suçlular teorisi ile ilgili	lombrosian adj.
18	Law	doğrudan suçlular teorisine ait	lombrosian adj.
Politics
19	Politics	siyasal suçlar ve suçlular	political crimes and offenses n.
Psychology
20	Psychology	doğuştan suçlular	born criminals n.
Social Sciences
21	Social Sciences	(kabahatliler, suçlular için) kamu kuruluşlarının kapsamlı kullanımını destekleyen politika	institutionalism n.
Modern Slang
22	Modern Slang	devletin gerçek suçlular yerine yönetime karşı çıkmamaları için vatandaşları kontrol ettiği bir anlayış	anarcho-tyranny n.