|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
parti tabanında/halk tabakasında oluşan fikri hareket/akım |
ground swell n.
|
|
2 |
General |
(gotik tarzı ağ tonoz) kenet tabanında yer alan oyma süs |
pendant n.
|
|
3 |
General |
korkuluk tabanında yer alan ince taş çıkıntısı |
cordon n.
|
|
4 |
General |
deniz tabanında bulunan hidrotermal menfezler |
seep n.
|
|
5 |
General |
(kayak tabanında kullanılan) fok derisi |
skin n.
|
|
6 |
General |
(teneke bira veya içkiyi) tabanında yer alan delikten içmek |
shotgun v.
|
|
7 |
General |
deniz tabanında |
demersal adj.
|
|
8 |
General |
toplumun tabanında geçerli olan |
grassroot adj.
|
|
9 |
General |
toplumun tabanında geçerli olan |
grassroots adj.
|
|
10 |
General |
tabanında anlamı veren ön ek |
basi- pref.
|
|
11 |
General |
tabanında anlamı veren ön ek |
baso- pref.
|
|
Technical |
|
12 |
Technical |
deniz tabanında işleme |
subsea processing n.
|
|
13 |
Technical |
baca fırını ocak tabanında metal çentiğin bulunduğu taraf |
breast n.
|
|
14 |
Technical |
(ayakkabı tabanında) tırtık |
lug n.
|
|
15 |
Technical |
vadi tabanında birikim oluşumunu engellemek için kullanılan, vadiden daha geniş düz bir metal parça |
gusset n.
|
|
16 |
Technical |
kömür damarının çatısında veya tabanında dalgalanma |
roll n.
|
|
17 |
Technical |
büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm |
core n.
|
|
Computer |
|
18 |
Computer |
veri tabanında kayıtları oluşturan veri grupları |
tuple n.
|
|
19 |
Computer |
bilgisayar veri tabanında yer alan ayrık alan |
microworld n.
|
|
|
20 |
Computer |
veri tabanında yer alan veri birimi |
segment n.
|
|
21 |
Computer |
(veri tabanında) takma isim |
synonym n.
|
|
22 |
Computer |
(ilişkili veri tabanında) iki dosyayı eşleştirerek her ikisinde ortak olan kayıtlarla üçüncü bir dosya oluşturmak |
intersect v.
|
|
Informatics |
|
23 |
Informatics |
veri tabanında veya başka bilgisayar dosyalarında yer alan kayıtları tanımlayan karakter grubu |
key n.
|
|
Mechanic |
|
24 |
Mechanic |
menteşenin tabanında bulunan ve menteşe milinin etrafında dönen halka |
gudgeon n.
|
|
Architecture |
|
25 |
Architecture |
binanın tabanında veya sütunun etrafında oturmaya yetecek alan sağlayan çıkıntı yüzeyi |
bench table n.
|
|
26 |
Architecture |
(gotik tarzı ağ tonozda) kenet tabanında yer alan oyma süs |
pendent n.
|
|
27 |
Architecture |
(kolon tabanında) pençeye benzer kabartmalı süsleme |
spur n.
|
|
Construction |
|
28 |
Construction |
(betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı |
pedestal n.
|
|
Aeronautic |
|
29 |
Aeronautic |
hava yastıklı teknenin tabanında bulunan dairesel kuşak |
apron n.
|
|
Marine |
|
30 |
Marine |
deniz tabanında yaşayan organizmalar |
benthos n.
|
|
31 |
Marine |
uzak kıyı tabanında akıntı ile oluşan oluklar |
runnel n.
|
|
32 |
Marine |
tekne veya gemi gövdesinin tabanında bulunan çıkıntılı kısım |
keel n.
|
|
33 |
Marine |
(denizaltını) okyanus tabanında beklemeye almak |
bottom v.
|
|
34 |
Marine |
okyanus tabanında yer alan |
subocean adj.
|
|
35 |
Marine |
okyanus tabanında gerçekleşen |
subocean adj.
|
|
36 |
Marine |
okyanus tabanında oluşan |
subocean adj.
|
|
37 |
Marine |
okyanus tabanında yer alan |
suboceanic adj.
|
|
38 |
Marine |
okyanus tabanında gerçekleşen |
suboceanic adj.
|
|
39 |
Marine |
okyanus tabanında oluşan |
suboceanic adj.
|
|
|
Mining |
|
40 |
Mining |
maden ocağının tabanında yer alan geçit |
slum n.
|
|
Medical |
|
41 |
Medical |
ağız tabanında bulunan kas grubu |
geniohyoid muscles n.
|
|
42 |
Medical |
el ve ayak tabanında oluşan siğil |
plantar wart n.
|
|
Anatomy |
|
43 |
Anatomy |
beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demeti |
trigonum cerebrale n.
|
|
44 |
Anatomy |
beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demeti |
fornix n.
|
|
45 |
Anatomy |
kafatasının tabanında bulunan sfenoid kemiğin kenarı |
alisphenoid n.
|
|
46 |
Anatomy |
tırnak tabanında yer alan beyaz bölüm |
lunule n.
|
|
47 |
Anatomy |
(eski adıyla) beynin tabanında yer alan kemerli beyaz lif demetinin ön yüzeyinin orta kısmı |
lyra n.
|
|
48 |
Anatomy |
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinden her biri |
optic thalamus n.
|
|
49 |
Anatomy |
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinin oluşturduğu fonksiyonel birim |
optic thalamus n.
|
|
50 |
Anatomy |
beyin tabanında burun boşluklarının hemen üzerinde bulunan koku alma sinirinin ucundaki iki genişlikten her biri |
olfactory bulb n.
|
|
51 |
Anatomy |
yumurtalık tabanında bir veya birkaç yumurta hücresinin gelişmesi |
basal placentation n.
|
|
52 |
Anatomy |
kafatasının tabanında bulunup yetişkinlerde oksipital kemiğin bir parçası olan (kemik) |
basioccipital n.
|
|
53 |
Anatomy |
kafatasının tabanında yer alan ve yetişkinlerde sfenoid kemiğin bir parçası haline gelen kemik |
basisphenoid n.
|
|
54 |
Anatomy |
kafatasının tabanında bulunan sfenoid kemiğin kenarıyla ilgili |
alisphenoid adj.
|
|
55 |
Anatomy |
kafatasının tabanında bulunup yetişkinlerde oksipital kemiğin bir parçası olan (kemik) |
basioccipital adj.
|
|
Dentistry |
|
56 |
Dentistry |
diş etleriyle birleşme yerindeki taraklı görünümü vermek için takma diş tabanında yapılan tasarım |
festoon n.
|
|
Parasitology |
|
57 |
Parasitology |
özellikle avuç içi ve ayak tabanında görülen bir egzama |
pompholyx n.
|
|
Veterinary |
|
58 |
Veterinary |
(atın ön toynak tabanında görülen) kırmızımsı ağrılı bir renk bozukluğu |
corn n.
|
|
Gastronomy |
|
59 |
Gastronomy |
özellikle fırın tabanında pişirildikten sonra üstüne un serpilen ortası yarık, büyük ve beyaz bir danimarka ekmeği |
danish loaf [uk] n.
|
|
Math |
|
60 |
Math |
dokuz tabanında |
nonary adj.
|
|
61 |
Math |
dokuz tabanında |
novenary adj.
|
|
62 |
Math |
üç tabanında |
ternary adj.
|
|
63 |
Math |
20 tabanında gösterim sistemine ait |
vicenary adj.
|
|
64 |
Math |
20 tabanında gösterim sistemi ile ilgili |
vicenary adj.
|
|
65 |
Math |
20 tabanında |
vicenary adj.
|
|
Biology |
|
66 |
Biology |
okyanusun tabanında ve yüzeyinde görülüp kalsiyum karbonat, kalsiyum veya kireçtaşından oluşan çubuk şeklindeki yapılardan meydana gelen çok küçük bir küre |
rhabdosphere n.
|
|
67 |
Biology |
(böcek antenlerinin tabanında olduğu gibi) küçük oluk |
scrobe n.
|
|
68 |
Biology |
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç |
podobranch n.
|
|
69 |
Biology |
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç |
podobranchia n.
|
|
Marine Biology |
|
70 |
Marine Biology |
akvaryum tabanında biriken atıklar |
sediment n.
|
|
71 |
Marine Biology |
akvaryum tabanında kullanılan çakıl, kum gibi doğal maddeler |
substrate n.
|
|
72 |
Marine Biology |
okyanus, deniz veya göllerin tabanında yaşayan hayvan topluluğu |
epifauna n.
|
|
73 |
Marine Biology |
atlantik denizi tabanında keşfedilen jelatinimsi bir madde |
bathybius n.
|
|
Botanic |
|
74 |
Botanic |
tohum tomurcuğu tabanında oluşan odunsu doku diski |
hypostasis n.
|
|
75 |
Botanic |
bitkinin tabanında bulunan |
basal adj.
|
|
76 |
Botanic |
(çiçek) taç tabanında kısa uzantıları olan |
short-spurred adj.
|
|
Environment |
|
77 |
Environment |
ağaç köklerinin nemlenmesi için ağacın tabanında açılan çukur |
basin n.
|
|
Geography |
|
78 |
Geography |
atlantik okyanusu'nun tabanında, haiti ve porto riko'nun kuzey kısmındaki bir çöküntü |
nares deep n.
|
|
79 |
Geography |
okyanus tabanında çöküntü |
basin n.
|
|
|
80 |
Geography |
bazı bataklıkların tabanında bulunan killi katman |
moorband n.
|
|
81 |
Geography |
bazı bataklıkların tabanında bulunan killi katman |
moorpan n.
|
|
82 |
Geography |
mevsimlik derenin kanyon tabanında akan kuru yatağı |
dry wash n.
|
|
Geology |
|
83 |
Geology |
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık |
thermal vent n.
|
|
84 |
Geology |
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik bir kaya türü |
tholeiite n.
|
|
85 |
Geology |
kömür madeni tabanında belirgin yükselti |
hog's-back n.
|
|
86 |
Geology |
okyanusun tabanında ve yüzeyinde görülüp kalsiyum karbonat, kalsiyum veya kireçtaşından oluşan çubuk şeklindeki çok küçük yapılara verilen ad |
rhabdolith n.
|
|
87 |
Geology |
okyanus tabanında bulunup magmanın yükselmesiyle oluşan sualtı dağları |
oceanic ridge n.
|
|
88 |
Geology |
(okyanus tabanında) derin çukur |
oceanic trench n.
|
|
89 |
Geology |
(okyanus tabanında) derin çöküntü |
oceanic trench n.
|
|
90 |
Geology |
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüyle ilgili |
tholeiitic adj.
|
|
91 |
Geology |
okyanus tabanında bulunan, alüminyum yönünden zengin, bazalt benzeri magmatik veya volkanik kaya türüne benzeyen |
tholeiitic adj.
|
|
Military |
|
92 |
Military |
askeri veri tabanında belirli bir birliği ifade eden yedi rakamlı alfasayısal kod |
unit line number n.
|
|
93 |
Military |
müşterek operasyon planlama ve uygulama veri tabanında beş basamaklı bir tanımlama numarası |
plan identification number n.
|
|
Sport |
|
94 |
Sport |
tabanında yuvarlak plaka bulunan tek kişilik bir kayak teleferiği türü |
button lift [uk] n.
|
|
95 |
Sport |
tabanında yuvarlak plaka bulunan tek kişilik bir kayak teleferiği türü |
button tow n.
|
|
Ornithology |
|
96 |
Ornithology |
gaga tabanında yer alan dikensi tüy |
seta n.
|
|