Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | telekinetic adj. | telekinetik | ||
Mary has telekinetic powers. Mary'nin telekinetik güçleri var. More Sentences |
||||
Psychology | ||||
Psychology | telekinetic adj. | nesneleri zihinsel ya da ruhsal güçle hareket ettiren | ||
Psychology | telekinetic adj. | nesneleri zihinsel ya da ruhsal güçle hareket ettirilmesiyle ilgili |