Historique

the cross

Sens de "the cross" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	the cross n.	haç
2	General	the cross n.	haç hristiyanlığın simgesi
3	General	the cross n.	put
Religious
4	Religious	the cross n.	hz isa'nın çarmıhta ölümü

Sens de "the cross" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 110 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	the sign of the cross n.	haç işareti
2	General	the red cross n.	kızılhaç
3	General	stations of the cross n.	çarmıh durakları
4	General	descent from the cross n.	isa'nın çarmıhtan indirilmesi
5	General	a cross from the left/right n.	soldan orta
6	General	cross the respect line v.	saygı sınırını aşmak
7	General	cross the line v.	sınırı aşmak
8	General	cross the rubicon v.	dönülmeyecek bir karar vermek
9	General	cross the styx v.	ölmek
10	General	cross the frontier v.	sınırı geçmek
11	General	cross the line v.	çizgiyi geçmek
12	General	cross the bridge v.	köprüyü geçmek
13	General	cross the border v.	yurt dışına çıkış yapmak
14	General	cross the mountains v.	dağları aşmak
15	General	cross the ocean v.	okyanusu aşmak
16	General	cross the line v.	fazla ileri gitmek
17	General	cross the border illegally v.	yasadışı yollardan sınırı geçmek
18	General	cross the border illegally v.	yasadışı yollarla sınırdan geçmek
19	General	cross the limits v.	sınırları aşmak
20	General	cross the sea v.	denizi aşmak
21	General	cross the sea v.	deniz aşmak
22	General	wait for a permission to cross the border v.	sınırdan geçmek için izin beklemek
23	General	cross the border v.	sınırı geçmek
24	General	cross the road v.	yolun karşısına geçmek
25	General	cross the ball into the penalty area v.	ceza sahasına orta yapmak
26	General	cross the bridge v.	köprüden geçmek
27	General	criss-cross the bosphorus v.	boğazı/iki yönlü/gidiş geliş/karşılıklı geçmek
28	General	cross the river v.	nehrin karşısına geçmek
29	General	do a thing on the cross v.	namussuzca davranmak
30	General	take up the cross v.	mesih'e olan sevgiden sebat etmek
31	General	take up the cross v.	acı ve eziyete sabretmek
32	General	cross the street v.	caddeden karşıdan karşıya geçmek
33	General	cross the street v.	sokaktan karşıdan karşıya geçmek
34	General	under the cross adj.	çaprazın altında
35	General	on the cross adv.	verev
36	General	on the cross adv.	ters
37	General	on the cross adv.	çaprazlama
Phrases
38	Phrases	cross the t v.	savaş gemilerini bir geminin pruvası diğerininkini geçecek şekilde manevra etmek
Proverb
39	Proverb	cross the stream where it is shallowest	kolayına bakmak
40	Proverb	cross the stream where it is shallowest	işleri mümkün olan en kolay yoldan yapmak
Colloquial
41	Colloquial	cross the line v.	çizgiyi aşmak
Idioms
42	Idioms	the way of the cross n.	zorlu ve zahmetli iş
43	Idioms	cross the line v.	çizmeyi aşmak
44	Idioms	cross the cudgels v.	yarışmayı bırakmak
45	Idioms	cross the cudgels v.	sabretmek
46	Idioms	cross the cudgels v.	vazgeçmek
47	Idioms	cross the cudgels v.	sakınmak
48	Idioms	cross the aisle v.	politikacıların bir siyasi hedef veya amaç için muhalif parti veya üyeleriyle birleşmesi veya iş birliği yapması
49	Idioms	cross the aisle v.	bir parlamento üyesinin kendi partisinden istifa edip başka partiye geçmesi
50	Idioms	cross the line v.	haddini aşmak
51	Idioms	cross the rubicon v.	geri dönülmeyecek bir şey yapmak
52	Idioms	be in the cross hairs v.	eleştiri oklarının hedefinde olmak
53	Idioms	dot the i's and cross the t's v.	en küçük ayrıntıya dikkat etmek
54	Idioms	be caught in the cross-fire v.	iki ateş arasında kalmak
55	Idioms	get caught in the cross-fire v.	iki ateş arasında kalmak
56	Idioms	dot the i's and cross the t's v.	kılı kırk yarmak
57	Idioms	cross the 't's and dot the 'i's v.	noktası virgülüne kadar yapmak
58	Idioms	cross the 't's and dot the 'i's v.	kılı kırk yarmak
59	Idioms	cross the 't's and dot the 'i's v.	küçük dokunuşlar yapmak
60	Idioms	cross the 't's and dot the 'i's v.	son rötuşları yapmak
61	Idioms	cross the aisle [us/south africa] v.	rakip partiye geçmek
62	Idioms	cross the aisle [us/south africa] v.	rakip partiyle işbirliği yapmak
63	Idioms	cross the aisle [uk/canada/australia] v.	rakip partiye geçmek
64	Idioms	cross the aisle [uk/canada/australia] v.	rakip partiyle işbirliği yapmak
65	Idioms	cross the floor [uk/australia/new zealand] v.	kendi partisi aleyhine oy kullanmak
66	Idioms	cross the floor [uk/canada/australia] v.	parlamento'daki rakip kanada geçmek
67	Idioms	cross the floor [uk/canada/australia] v.	parti değiştirmek
68	Idioms	cross the great divide v.	ölmek
69	Idioms	cross the great divide v.	öte dünyaya göçmek
70	Idioms	cross the great divide v.	ahirete göçmek
71	Idioms	cross the great divide v.	hakkında rahmetine kavuşmak
72	Idioms	cross the big pond v.	atlantik okyanusu'nu geçmek (amerika ile ingiliz adaları arasında gitmek)
73	Idioms	cross the big pond v.	atlantik okyanusu'nu geçerek ingiliz adaları'ndan amerika'ya gitmek
74	Idioms	cross the big pond v.	atlantik okyanusu'nu geçerek amerika'dan ingiliz adaları'na gitmek
75	Idioms	dot the I's and cross the t's v.	en küçük ayrıntıya dikkat etmek
76	Idioms	dot the I's and cross the t's v.	kılı kırk yarmak
77	Idioms	cross the rubicon v.	gemileri yakmak
78	Idioms	cross the rubicon v.	ne olacaksa olsun deyip karar vermek
79	Idioms	don't cross the bridge before you get there expr.	dereyi görmeden paçayı sıvama
80	Idioms	don't cross the bridge 'til you come to it expr.	dereyi görmeden paçaları sıvama
81	Idioms	in the cross hairs expr.	eleştiri oklarının hedefinde
82	Idioms	in the cross hairs expr.	(görüşlerinden dolayı) topun ağzında
Speaking
83	Speaking	cross the odd one out expr.	tuhaf olanı çiz
Politics
84	Politics	international committee of the red cross n.	uluslararası kızılhaç komitesi
85	Politics	cross the border v.	sınırı geçmek
86	Politics	gbe (grand cross of the british empire) abrev.	britanya imparatorluk nişanı'nın en yüksek sınıfı
87	Politics	gcb (grand cross of the bath) abrev.	bath nişanı
88	Politics	gcb (grand cross of the bath) abrev.	(birleşik krallık'ta) bir şövalyelik nişanı
89	Politics	gcmg (grand cross of the order of st michael and st george) abrev.	aziz michael ve aziz george nişanı'nın sınıflarından biri
90	Politics	gcvo (grand cross of the royal victorian order) abrev.	(birleşik krallık'ta) 1896'da kraliçe tarafından kurulmuş şövalye nişanının derecelerinden biri
Institutes
91	Institutes	international committee of the red cross (icrc) n.	uluslararası kızılhaç komitesi
Marine
92	Marine	cross the line v.	ekvatoru geçmek
Optics
93	Optics	parallax of the cross wires n.	optik alette göz pozisyonunun değişmesi ile oluşan belirgin kayma
Astronomy
94	Astronomy	the southern cross n.	güneyhaçı
Religious
95	Religious	congregation of the holy cross n.	kutsal haç topluluğu
96	Religious	congregation of the holy cross n.	kutsal haç cemaati
97	Religious	congregation of the holy cross n.	(fransa ve abd) dini kurumlarda çalışan gönüllüler ve rahiplerden oluşan topluluk
98	Religious	cross of the resurrection n.	çubukların kesişim yerinde flama olan ince bir haç
99	Religious	invention of the cross n.	bir hristiyan bayramı
100	Religious	sign of the cross n.	haç oluşturacak şekilde yapılan el hareketi
101	Religious	sign of the cross n.	haç çıkarma hareketi
102	Religious	sign of the cross n.	istavroz çıkarma hareketi
Military
103	Military	international federation of the red cross and red crescent societies n.	uluslararası kızılhaç ve kızılay dernekleri federasyonu
104	Military	international committee of the red cross n.	uluslararası kızılhaç komitesi
Football
105	Football	cross the ball v.	orta yapmak
106	Football	cross the ball v.	ortalamak
107	Football	cross the ball v.	orta kesmek
108	Football	cross the ball v.	orta çıkarmak
109	Football	(ball) to cross the touchline v.	top taça çıkmak
110	Football	(ball) to cross the touchline v.	top taca çıkmak