the home

Sens de "the home" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Star Wars
1	Star Wars	the home n.	ev (asteroit)

Sens de "the home" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 141 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	storage in the home n.	eve depolama
2	General	home for the aged n.	huzurevi
3	General	come home for the weekend v.	evci çıkmak
4	General	bring home the bacon v.	ev geçindirmek
5	General	bring home the bacon v.	eve ekmek getirmek
6	General	drive the point home v.	inandırıcı bir biçimde açıklamak
7	General	drive the point home v.	ikna edici bir şekilde anlatmak
8	General	bring home the bacon v.	evini geçindirmek
9	General	bring home the bread v.	eve ekmek getirmek
10	General	come home from the office v.	ofisten eve gelmek
11	General	till the cows come home adv.	çıkmaz ayın son çarşambasına kadar
12	General	till the cows come home adv.	çıkmaz ayın son çarşambasına
Phrases
13	Phrases	on the way home expr.	eve giderken
14	Phrases	on the voyage home expr.	yurda dönerken
Proverb
15	Proverb	peace at home, peace in the world	yurtta barış dünyada barış
16	Proverb	peace at home, peace in the world	yurtta sulh cihanda sulh
17	Proverb	a woman's place is in the home	kadının yeri evidir
18	Proverb	home is where the heart is	ev içinizde kendinizi evde hissettiğiniz yerdir
19	Proverb	home is where the heart is	sevdiklerin neredeyse yuvan/vatanın orasıdır
20	Proverb	the lights are on but nobody's/no-one's home	kendi burada ama aklı başka yerde
21	Proverb	longest way round is the nearest way home	en kısa yol bildiğin yoldur
22	Proverb	longest way round is the shortest way home	en kısa yol bildiğin yoldur
23	Proverb	the chickens are coming home to roost	ne ekersen onu biçersin
24	Proverb	the chickens are coming home to roost	ektiğini biçersin
25	Proverb	the chickens are coming home to roost	bugün yediğin hurmalar yarın götünü tırmalar
Colloquial
26	Colloquial	in the comfort of one's own home expr.	evde
Idioms
27	Idioms	the home stretch n.	son düzlük
28	Idioms	the home stretch n.	uzun soluklu ve zor bir faaliyetin son dönemleri
29	Idioms	the home straight n.	(zor/meşakkatli bir görevin) sonu/son kısmı
30	Idioms	bring home the bacon v.	bir şeyde başarılı olmak
31	Idioms	be on the home stretch v.	bir işin sonuna gelmek
32	Idioms	bring home the bacon v.	başarı kazanmak
33	Idioms	bring home the bacon v.	başarmak
34	Idioms	keep the home fires burning v.	çekip çevirmek
35	Idioms	be on the home stretch v.	düze çıkmak
36	Idioms	bring home the bread v.	eve ekmek götürmek
37	Idioms	bring home the bread v.	evi geçindirmek
38	Idioms	bring home the bread v.	evine ekmek götürmek
39	Idioms	bring home the bacon v.	evin geçimini sağlamak
40	Idioms	keep the home fires burning v.	evi çekip çevirmek
41	Idioms	bring home the bacon v.	eve ekmek götürmek
42	Idioms	bring home the bread v.	evini geçindirmek
43	Idioms	bring home the bacon v.	ekmek parası kazanmak
44	Idioms	bring home the bacon v.	istediğini elde etmek
45	Idioms	be in the home stretch v.	yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
46	Idioms	be on the home stretch v.	(bir işi) kolaylamak
47	Idioms	take home the bacon v.	eve ekmek getirmek
48	Idioms	take home the bacon v.	evin ekmeğini kazanmak
49	Idioms	take home the bacon v.	ev geçindirmek
50	Idioms	take home the bacon v.	evini geçindirmek
51	Idioms	take home the bacon v.	evin geçimini sağlamak
52	Idioms	take home the bacon v.	eve ekmek götürmek
53	Idioms	take home the bacon v.	ekmek parası kazanmak
54	Idioms	take home the bacon v.	çok başarılı olmak
55	Idioms	take home the bacon v.	zafer kazanmak
56	Idioms	take home the bacon v.	evine ödülle/başarıyla dönmek
57	Idioms	take home the bacon v.	evine ödül/başarı getirmek
58	Idioms	take home the bacon v.	başarıyla/ödülle dönmek
59	Idioms	take home the bacon v.	bir yarıştan/müsabakadan zaferle çıkmak
60	Idioms	bring home the bacon v.	başarılı olup eli boş dönmemek
61	Idioms	bring home the bacon v.	bir şeyi kazanıp/elde edip dönmek
62	Idioms	take the long way home v.	eve uzun yoldan gitmek
63	Idioms	till the cows come home expr.	asla
64	Idioms	when the cows come home expr.	balık kavağa çıkınca
65	Idioms	till the cows come home expr.	balık kavağa çıktığında
66	Idioms	till the cows come home expr.	balık kavağa çıkınca
67	Idioms	till the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasında
68	Idioms	when the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambası
69	Idioms	when the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasında
70	Idioms	till the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasına kadar
71	Idioms	until the cows come home expr.	çok uzun bir süre
72	Idioms	until the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasına kadar
73	Idioms	till the cows come home expr.	çok uzun bir süre
74	Idioms	till the cows come home expr.	hiçbir zaman
75	Idioms	until the cows come home expr.	eşek sudan gelinceye kadar
76	Idioms	the lights are on but no-one's home expr.	kendi burada ama aklı başka yerde
77	Idioms	the lights are on but nobody's home expr.	kendi burada ama aklı başka yerde
78	Idioms	the lights are on but no-one's home expr.	kendi burada aklı başka yerde
79	Idioms	the lights are on but nobody's home expr.	kendisi burada aklı başka yerde
80	Idioms	the lights are on but nobody's home expr.	kafa var akıl yok
81	Idioms	the lights are on but no-one's home expr.	kendisi burada aklı başka yerde
82	Idioms	the lights are on but nobody's home expr.	kendi burada aklı başka yerde
83	Idioms	the lights are on but no-one's home expr.	kafa var akıl yok
84	Idioms	till the cows come home expr.	sonsuza kadar
85	Idioms	in the home stretch expr.	(bir şeyin/sürecin/evrenin) sonunda
86	Idioms	in the home stretch expr.	(bir şeyin) son döneminde
87	Idioms	on the home front expr.	birinin memleketinde
88	Idioms	on the home front expr.	birinin anavatanında
89	Idioms	on the home front expr.	birinin kendi topraklarında
90	Idioms	on the home front expr.	kendi ülkesinde
91	Idioms	on the home straight expr.	son düzlükte
92	Idioms	on the home straight expr.	son kısımda
93	Idioms	on the home straight expr.	sona yakın
94	Idioms	home, james, and don't spare the horses expr.	beni hemen eve götür/bırak
95	Idioms	home, james, and don't spare the horses expr.	beni doğruca eve götür/bırak
96	Idioms	home, james, and don't spare the horses expr.	doğruca/hemen eve sür
97	Idioms	home, james, and don't spare the horses expr.	doğruca eve çek
98	Idioms	(your/the) chickens come home to roost expr.	kişi ettiğini bulur
99	Idioms	(your/the) chickens come home to roost expr.	kişi ne ekerse onu biçer
100	Idioms	(your/the) chickens come home to roost expr.	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar
101	Idioms	(your/the) chickens come home to roost expr.	dün yediğin hurmalar, gün gelir seni tırmalar
102	Idioms	not until the cows come home expr.	kısa süreliğine
103	Idioms	not until the cows come home expr.	kısa bir süre
104	Idioms	not until the cows come home expr.	uzun süre değil
105	Idioms	on the home stretch expr.	son düzlükte
106	Idioms	on the home stretch expr.	son kısımda
107	Idioms	on the home stretch expr.	sona yakın
108	Idioms	the lights are on but no one is at home expr.	kafa var akıl yok
109	Idioms	the lights are on but no one is at home expr.	kafası pek basmıyor
110	Idioms	the lights are on but no one is at home expr.	kendi burada aklı başka yerde
111	Idioms	'til the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasına kadar
112	Idioms	'til the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasına
113	Idioms	'til the cows come home expr.	asla
114	Idioms	'til the cows come home expr.	balık kavağa çıktığında
115	Idioms	'til the cows come home expr.	balık kavağa çıkınca
116	Idioms	'til the cows come home expr.	çıkmaz ayın son çarşambasında
117	Idioms	'til the cows come home expr.	çok uzun bir süre
118	Idioms	'til the cows come home expr.	hiçbir zaman
119	Idioms	'til the cows come home expr.	sonsuza kadar
Speaking
120	Speaking	the going-home traffic n.	eve dönüş trafiği
121	Speaking	the going-home traffic n.	eve gidiş trafiği
122	Speaking	she left home in the face of strong opposition from her parents expr.	anne babasının karşı çıkmasına rağmen evi terk etti
123	Speaking	how close is your home to the nuclear plant? expr.	eviniz nükleer tesise ne kadar yakın?
124	Speaking	get bread on the way home expr.	eve gelmeden ekmek al
125	Speaking	get bread on the way home expr.	eve gelirken ekmek al
126	Speaking	on the way home expr.	eve gelirken
127	Speaking	on the way home expr.	eve giderken
128	Speaking	everyone went the party and/but I prefered staying at home expr.	herkes partiye gitti bense/ben ise evde kalmayı tercih ettim
Politics
129	Politics	secretary of state for the home department n.	ingiltere'de içişleri bakanlığı'nın başında olan kabine üyesi
Institutes
130	Institutes	the european council of ministers of justice and home affairs n.	avrupa adalet ve dışişleri bakanları konseyi
131	Institutes	cooperation in the fields of justice and home affairs n.	adalet ve içişleri alanında işbirliği
Computer
132	Computer	fiber to the home n.	eve kadar optik lif
Telecom
133	Telecom	fiber to the home n.	eve kadar lif
134	Telecom	fiber to the home expr.	eve kadar fiber
135	Telecom	fibre to the home expr.	evlere fiber
136	Telecom	fibre to the home expr.	eve fiber
Construction
137	Construction	fiber to the home n.	eve kadar optik lif
Marine
138	Marine	haul home the sheets of a sail v.	iskota yakasını palanga makarasına yakın bir şekilde vira etmek
139	Marine	the anchor comes home expr.	çapa gemiye çekiliyor
Social Sciences
140	Social Sciences	community home with education on the premises n.	suç işlemiş gençlerin gönderildiği yatılı okul
History
141	History	in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.	istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır