throat - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

throat

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "throat" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 44 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
throat n. boğaz
General
throat n. gerdan
throat n. ümük
throat n. imik
throat n. dar geçit
throat n. boğum
throat n. boğaz
throat n. gırtlak
throat n. oyuk damlalık
throat v. sert bir sesle telaffuz etmek
throat v. gırtlaktan telaffuz etmek
throat v. gırtlaktan konuşmak
throat v. homurdanmak
throat v. söylenmek
throat v. boğaz açmak
throat v. boğum yapmak
throat v. düğüm noktası oluşturmak
Technical
throat n. bacanın boğum kısmı
throat n. endüstriyel baca sisteminin boğum kısmı
throat n. testere dişinin altındaki boşluk
throat n. delme, kesme gibi makinelerde yapılan işin boyutunu sınırlayan derin boşluk
throat n. spaut
Textile
throat n. ayakkabı yamasındaki açıklığın ön kenarı
Architecture
throat n. şöminenin bacasındaki dar açıklık
throat n. kiriş üzerinde suyun duvara geri akmasını önleyen oluk
Automotive
throat n. araba tekerleğinin flanşı ve dişi arasındaki kavisli boşluk
throat n. biyel kafası
throat n. karbüratör boğazı
throat n. köşe kaynak dikişi
Railway
throat n. demiryolu makas göbeğinin en dar kısmı
throat n. demiryolu hattının tren manevra istasyonuna girdiği veya çıktığı düğüm noktası
Marine
throat n. gemide ahşap kıvrım noktasının içi
throat n. gizin direk yanındaki uç kısmı
throat n. yelkenin ön üst köşesi
throat n. makarada halatın geçtiği kısım
throat n. çapanın boynu
throat n. çapanın eğimli olan kısmı
Medical
throat n. gırtlak
Anatomy
throat n. boğaz
throat n. gırtlak
Gastronomy
throat n. boğaz
Physics
throat n. füzyon kaynağının kökünden yüzüne olan minimum mesafe
Botanic
throat n. çiçek tacı veya çanağının borumsu açıklığı
Tennis
throat n. raketin baş ve sap arasındaki kısmı

Sens de "throat" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 362 résultat(s)

Anglais Turc
General
throat microphone n. boğaz mikrofonu
cut throat n. zalim ve canavar ruhlu kimse
throat protector n. boğaz koruyucusu
ear nose and throat specialist n. kulak burun boğaz uzmanı
cut throat n. katil
a frog in the throat n. boğazı tıkalı
cut throat razor n. ustura
cut-throat n. cani
cut-throat n. katil
throat depth n. boğaz derinliği
throat lozenges n. boğaz pastili
throat drops n. boğaz pastili
deep throat n. gizli bilgileri veren isimsiz kaynak
throat [obsolete] n. (yıkıcı ve zararlı bir oluşumda) ağız kısmı
cut-throat [uk] n. düz ustura
clutch somebody's throat v. boğazına sarılmak
give one a tickle in one's throat v. gıcıklamak
give one a tickle in one's throat v. gıcık vermek
have a sore throat v. boğazı yanmak
ram something down somebody's throat v. zorla kabul ettirmek
have a tickle in one's throat v. birinin boğazı gıcıklanmak
cut somebody's throat v. boğazlamak
stick in one's throat v. boğazında kalmak
fly at someone's throat v. birine birdenbire sözlerle saldırmak
have a sore throat v. anjin olmak
tickle one's throat v. gıcık vermek
be at each other's throat v. boğuşmak
have a tickle in one's throat v. gıcık duymak
have a lump in one's throat v. boğazı düğümlenmek
fly at one another's throat v. gırtlak gırtlağa gelmek
clasp somebody by the throat v. boğazına sarılmak
get a lump in one's throat v. üzüntüden boğazı düğümlenmek
slit one's throat v. boğazını kesmek
have a sore throat v. boğazı şişmek
cut one's own throat v. kendi bindiği dalı kesmek
shove down one's throat v. birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak
ram it down one's throat v. birine bir şeyi dayatmak
shove down one's throat v. dayatmak
shove down one's throat v. birine bir şeyi dayatmak
ram it down one's throat v. dayatmak
ram it down one's throat v. birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak
have a sore throat v. boğazı ağrımak
put a knife on one's throat v. birinin boğazına bıçak dayamak
slice someone's throat v. birinin boğazını kesmek/doğramak
clear the throat v. boğazını temizlemek
having a throat adj. boğazlı
cut-throat adj. kıran kırana
cut-throat adj. amansız
cut-throat adj. acımasız
cut-throat adj. (bazı oyunlar) üç kişilik
cut-throat adj. (bazı oyunlar) üç kişi ile oynanan
Colloquial
die of throat trouble v. asılarak ölmek
die of throat trouble v. asılmak
jump down one's throat v. boğazını sıkmak
jump down one's throat v. boğazına sarılmak
seize fate by the throat v. feleğin çarkına çomak sokmak
take fate by the throat v. feleğin çarkına çomak sokmak
Idioms
a frog in one's throat n. boğazda gıcık
lump in one's throat n. boğazı düğümlenme
lump in one's throat n. boğazdaki düğümlenme
a frog in one's throat n. gıcık
a frog in one's throat n. ses kısılması
a frog in (one's) throat n. boğazı düğümlenme
a frog in (one's) throat n. kelimeler boğazında düğümlenme
a frog in (one's) throat n. (birinin) boğazındaki düğüm
a frog in one's throat n. boğazında bir yumru
a frog in your throat n. boğazı tıkanma
a frog in your throat n. boğazı gıcık yapma
a frog in your throat n. boğazında gıcık olma
a frog in your throat n. boğazına bir şey takılma
a lump in the throat n. boğazı düğümlenme
a lump in the throat n. boğazına bir şey oturma
a lump in your throat n. boğazı düğümlenme
a lump in your throat n. boğazına bir şey oturma
frog in one's throat n. ses kısıklığı
frog in one's throat n. boğazda gıcık
lump in the throat n. boğazı düğümlenme
lump in the throat n. boğazına bir şey oturma
lump to (one's) throat n. (birinin) boğazını düğümleme
lump to (one's) throat n. (birinin) yüreğini burkma
lump to (one's) throat n. (birini) çok duygulandırma
give one the lie in his throat v. yalanını yüzüne vurmak
stuff something down someone's throat v. aklına/kulağına sokmak
clear one's throat v. boğazını temizlemek
have a frog in one's throat v. boğazında gıcık olmak
take something by the throat v. bir şeyi kararlılıkla yürütmek
ram something down someone's throat v. birine bir şeyi dayatmak
force something down someone's throat v. birine bir şeyi dayatmak
get a frog in one's throat v. boğazında gıcık olmak
bring a lump to your throat v. birinin yüreğini burkmak
take something by the throat v. bir şey için kararlılıkla mücadele etmek (maça/mücadeleye) tutunmak
have one's words stick in one's throat v. boğazı düğümlenmek
shove something down someone's throat v. birine bir şeyi dayatmak
have a lump in one's throat v. boğazı düğümlenmek
jump down someone's throat v. birini haşlamak
jump down someone's throat v. birini eleştirmek
bring a lump to one's throat v. birini çok duygulandırmak
lie through one's throat v. bir ayak üstünde bin yalan söylemek
bring a lump to your throat v. birini çok duygulandırmak
give one lump in one's throat v. boğazını düğümlemek
lie in one's throat v. bir ayak üstünde bin yalan söylemek
cut one's own throat v. bindiği dalı kesmek
bring a lump to one's throat v. boğazını düğümlemek
jump down someone's throat v. birini azarlamak
have one's words stick in one's throat v. boğazında düğümlenmek
jump down someone's throat v. birine veryansın etmek
have a frog in one's throat v. boğazı gıcık yapmak
get a frog in one's throat v. boğazı gıcık yapmak
have a lump in the throat v. boğazı düğümlenmek
bring a lump to one's throat v. birinin yüreğini burkmak
shove down one's throat v. dayatmak
ram it down one's throat v. dayatmak
ram something down someone's throat v. gırtlağına basmak
be at each other's throat v. gırtlak gırtlağa gelmek
stick in one's gullet/throat v. içine sinmemek
stick in someone's throat v. içine sinmemek
have one's words stick in one's throat v. kelimeler boğazında düğümlenmek
lie through one's throat v. kuyruklu yalan söylemek
lie in one's throat v. kuyruklu yalan söylemek
have one's words stick in one's throat v. nutku tutulmak
cut one's own throat v. kendi bindiği dalı kesmek
have a frog in one's throat v. sesi kısılmak
get a frog in one's throat v. sesi kısılmak
jump down someone's throat v. veryansın etmek
ram it down one's throat v. ümüğünü sıkmak
ram someone or something down someone's throat v. zorla kabul ettirmek
shove someone or something down someone's throat v. zorla kabul ettirmek
give someone the lie in his throat v. yalanını yüzüne vurmak
force someone or something down someone's throat v. zorla yutturmak
grab someone by the throat v. (öfke vb) kıskaca almak
ram someone or something down someone's throat v. zorla yutturmak
shove down one's throat v. ümüğünü sıkmak
ram someone or something down someone's throat v. zorla yedirmek
jump down one's throat v. üstüne yürümek
shove someone or something down someone's throat v. zorla yutturmak
force someone or something down someone's throat v. zorla kabul ettirmek
force someone or something down someone's throat v. zorla yedirmek
shove someone or something down someone's throat v. zorla yedirmek
cut (someone's) throat v. iflahını kesmek
cut (someone's) throat v. ocağına incir ağacı dikmek
cut (someone's) throat v. birinin mahvına sebep olmak
cut (someone's) throat v. (birini) mahvetmek
jam (something) down (someone's) throat v. birine zorla bir şey yutturmak
jam (something) down (someone's) throat v. zorla yedirmek
jam (something) down (someone's) throat v. birine bir şeyi dayatmak
jam (something) down (someone's) throat v. gırtlağına basmak
jam (something) down (someone's) throat v. birine baskı yapmak
ram/force something down somebody’s throat v. birine bir şeyi dayatmak
ram/force something down somebody’s throat v. ümüğüne çökmek
ram/force something down somebody’s throat v. gırtlağına basmak
ram/force something down somebody’s throat v. birine baskı yapmak
ram/force something down somebody’s throat v. birine bir şeyi empoze etmek
ram/force something down somebody’s throat v. birine bir şeyi zorla kabul ettirmeye/baskı kurarak benimsetmeye çalışmak
stuff (something) down (one's) throat v. boğazından aşağı ittirmek
stuff (something) down (one's) throat v. zorla yutturmak/yedirmek
stuff (something) down (one's) throat v. yemeye/yutmaya zorlamak
stuff (something) down (one's) throat v. birine bir şeyi dayatmak
stuff (something) down (one's) throat v. gırtlağına basmak
stuff (something) down (one's) throat v. ümüğüne çökmek
stuff (something) down (one's) throat v. birine baskı yapmak
stuff (something) down (one's) throat v. birine bir şeyi empoze etmek
stuff (something) down (one's) throat v. birine bir şeyi zorla kabul ettirmeye/baskı kurarak benimsetmeye çalışmak
grab (someone or something) by the throat v. (birini/bir şeyi) kıskaca almak
grab (someone or something) by the throat v. (birini/bir şeyi) kilitlemek
grab (someone or something) by the throat v. (birini/bir şeyi) esir almak
grab (someone or something) by the throat v. (birinin/bir şeyin) ilgisini çekmek
grab (someone or something) by the throat v. (birinin/bir şeyin) dikkatini çekmek
grab (someone or something) by the throat v. (birinin/bir şeyin) sorumluluğunu üstlenmek
grab (someone or something) by the throat v. (birinin/bir şeyin) kontrolünü tamamen eline almak/elinde tutmak
grab someone by the throat v. birini kıskaca almak
grab someone by the throat v. birini kilitlemek
grab someone by the throat v. birini esir almak
grab someone by the throat v. birinin çok ilgisini çekmek
grab someone by the throat v. birinin çok dikkatini çekmek
grab (something) by the throat v. (bir şey) için çok çaba sarf etmek
grab (something) by the throat v. (bir şeye) sıkıca sarılmak
grab (something) by the throat v. (bir şey) için gerçekten çaba sarf etmek
be cutting (one's) own throat v. (kendi) bindiği dalı kesmek
be cutting (one's) own throat v. (kendi) ipini çekmek
be cutting (one's) own throat v. (kendi) kuyusunu kazmak
be cutting (one's) own throat v. (kendi) felaketini hazırlamak
be cutting your own throat v. kendi bindiğin dalı kesmek
be cutting your own throat v. kendi ipini çekmek
be cutting your own throat v. kendi felaketini hazırlamak
clear (one's) throat v. boğazını temizlemek
clear (one's) throat v. insanların dikkatini çekmek için öksürme sesi çıkarmak
cut your own throat v. kendi bindiğin dalı kesmek
cut your own throat v. bindiğin dalı kesmek
cut your own throat v. kendi kuyunu kazmak
cut your own throat v. kendi ipini çekmek
force (something) down (one's) throat v. (birine) zorla (bir şey) yutturmak
force (something) down (one's) throat v. (birine) zorla (bir şey) yedirmek
force (something) down (one's) throat v. (birine bir şey) dayatmak
force (something) down (one's) throat v. (birini bir şeyi) kabul etmeye zorlamak
be cutting your own throat v. kendi kuyusunu kazmak
go for the throat v. boğazına/gırtlağına yapışmak/sarılmak
go for the throat v. acımasızca saldırmak
go for the throat v. zayıf yerinden vurmak
go for the throat v. zayıf yerine saldırmak
go for the throat v. tüm/var gücüyle saldırmak
take someone/something by the throat v. birini/bir şeyi kıskaca almak
take someone/something by the throat v. birini/bir şeyi kilitlemek
take someone/something by the throat v. birini/bir şeyi esir almak
take someone/something by the throat v. birinin/bir şeyin kontrolünü tamamen eline almak/elinde tutmak
take someone/something by the throat v. birinin/bir şeyin hakkından gelmek
have a frog in your throat v. boğazında gıcık olmak
have a frog in your throat v. boğazı gıcık yapmak
have a frog in your throat v. sesi kısılmak
have a lump in your throat v. boğazı düğümlenmek
have words stick in throat v. boğazı düğümlenmek
have words stick in throat v. nutku tutulmak
have words stick in throat v. boğazında düğümlenmek
jump down somebody's throat v. birini azarlamak
jump down somebody's throat v. birine veryansın etmek
jump down somebody's throat v. birini eleştirmek
jump down somebody's throat v. birini haşlamak
ram down someone's throat v. birine dayatmak
ram down someone's throat v. birinin gırtlağına basmak
ram down someone's throat v. birine zorla kabul ettirmek
shove down someone's throat v. birine dayatmak
shove down someone's throat v. birinin gırtlağına basmak
shove down someone's throat v. birine zorla kabul ettirmek
shove down throat v. dayatmak
shove down throat v. zorla benimsetmeye çalışmak
shove down throat v. zorla kabul ettirmek
shove down throat v. zorla yutturmak
shove down throat v. ümüğünü sıkmak
shove down throat v. zorla yedirmek
stick in your throat v. içine sinmemek
stick in your throat v. canını sıkmak
stick in your throat v. kabullenememek
stick in your throat v. sindirememek
stick in your throat v. boğazında düğümlenmek
stick in your throat/craw/gullet v. içine sinmemek
stick in your throat/craw/gullet v. canını sıkmak
stick in your throat/craw/gullet v. kabullenememek
stick in your throat/craw/gullet v. sindirememek
stuff down throat v. aklına/kulağına sokmak
stuff down throat v. boğazından aşağı ittirmek
stuff down throat v. zorla yutturmak/yedirmek
stuff down throat v. yemeye/yutmaya zorlamak
stuff down throat v. dayatmak
stuff down throat v. gırtlağına basmak
stuff down throat v. ümüğüne çökmek
stuff down throat v. baskı yapmak
stuff down throat v. empoze etmek
cut one's throat v. geri dönüşü olmayan zarar vermek
cut one's throat v. zarara uğratmak
cut one's throat v. gemileri yakmak
cut one's throat v. yok etmek
cut one's throat v. ortadan kaldırmak
words stick in (one's) throat expr. kelimeler boğazında düğümlenmiş
words stick in (one's) throat expr. nutku tutulmuş
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi kıskaca almak
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi kilitlemek
grab someone/something by the throat birini/bir şeyi esir almak
grab someone/something by the throat birinin/bir şeyin kontrolünü tamamen eline almak/elinde tutmak
grab someone/something by the throat birinin/bir şeyin hakkından gelmek
Speaking
my throat scratches expr. boğazım kaşınıyor
I've got a sore throat expr. boğazım acıyor
my throat hurts expr. boğazım acıyor
I've got a sore throat expr. boğazım ağrıyor
my throat aches expr. boğazım acıyor
my throat aches expr. boğazım ağrıyor
my throat hurts expr. boğazım ağrıyor
his throat was slit by a mugger expr. bir soyguncu tarafından boğazı kesildi
keep your throat warm expr. boğazını sıcak tut
Trade/Economic
cut-throat competition n. aşırı rekabet
cut-throat competition n. aşırı rekabet ortamı
cut-throat competition n. yoğun rekabet
Technical
throat mike n. boğaz mikrofonu
burner throat n. brülör ağzı
length of throat n. boğaz uzunluğu
theoretical throat n. boyun
burner throat n. brülör boğazı
throat microphone n. boğaz mikrofonu
drop throat n. düşük boğaz
straight throat n. düz boğaz
skew throat n. eğik boğaz
inclined throat n. eğik boğaz
lifted throat n. eşikli spaut
oblique throat n. eğik boğaz
open throat tools with fixed dies n. sabit dişli açık ağız aletler
throat block n. spaut bloğu
skew throat n. verev boğaz
venturi throat n. venturi boğazı
oblique throat n. verev boğaz
blast furnace throat n. yüksek fırın boğazı
Textile
throat plate n. dikiş makinesinin dişli tutucusunu tutan düz plaka
Construction
throat line n. silme oluğu hattı
Automotive
dual-throat downdraft carburetor n. aynı anda açılan çift boğazlı karbüratör
throat cut n. boğaz açısı
throat thickness n. köşe dikişi kalınlığı
port throat n. port boğazı
valve throat n. supap boğazı
Railway
throat plate n. buharlı lokomotifin kazan plakası
throat sheet n. buharlı lokomotifin kazan plakası
throat track n. demiryollarında ana hatları birbirine bağlayan ray
Aeronautic
closed throat wind tunnel n. kapalı deneme odalı rüzgar tüneli
Marine
throat brails n. bayrak direğine yakın olan zıpkına bağlanmış yelken ipi
throat brail n. zıpkının boğazındaki delikten geçen istinga ipi
throat seizing n. halatın parçalarının üst üste geldiği piyan bağı
throat halyard n. kandilisa
Medical
throat swab n. boğaz sürüntüsü
sore throat and hoarseness n. boğaz ağrısı ve ses kısıklığı
dry throat n. boğaz kuruluğu
throat ache n. boğaz ağrısı
sore throat n. boğaz ağrısı
itchy throat n. boğaz kaşıntısı
throat swelling n. boğazın şişmesi
throat infection n. boğaz enfeksiyonu
throat culture n. boğaz kültürü
throat swelling n. boğaz şişmesi
postoperative sore throat due to intubation n. entübasyona bağlı postoperatif boğaz ağrısı
sore throat n. farenjit
raw throat n. farenjit
throat cancer n. gırtlak kanseri
sore throat n. gırtlak iltihabı
raw throat n. gırtlak iltihabı
ear-nose-throat examination n. kulak-burun-boğaz muayenesi
dry throat n. kuru boğaz
ear nose and throat (ent) n. kulak burun boğaz (kbb)
ear-nose-throat examination n. kulak burun boğaz muayenesi
ear nose throat center n. kulak burun boğaz merkezi
ear-nose-and-throat doctor n. kulak burun boğaz uzmanı
ear nose throat clinics n. kulak burun boğaz klinikleri
ear-nose-throat disorders n. kulak burun boğaz rahatsızlıkları
postoperative sore throat n. postoperatif boğaz ağrısı
strep throat n. strepkokokal boğaz ağrısı
streptococcal sore throat n. streptokokal boğaz ağrısı
strep throat n. streptokok boğaz ağrısı
streptococcal sore throat n. streptokok boğaz ağrısı
eent (eye, ear, nose, and throat) n. göz, kulak, burun, boğaz
ent (ear, nose, and throat) n. kulak burun boğaz
ent (ear, nose, and throat) n. kbb
putrid sore throat n. gırtlak ve yutakta kangrenli iltihaplanma
Anatomy
throat pipe n. soluk borusu
throat pipe n. nefes borusu
throat sweetbread n. timüs bezi
Pathology
streptococcal sore throat n. boğaz ağrısına neden olan bir boğaz enfeksiyonu
strep throat n. boğaz ağrısına neden olan bir boğaz enfeksiyonu
septic sore throat n. boğaz ağrısına neden olan bir boğaz enfeksiyonu
contusion of throat n. boyun kontüzyonu
irritating to the throat adj. öksürtücü
Gastronomy
throat sweetbread n. hayvanda eti yenebilen timüs bezi
Military
throat ring n. gaz tıkama halkası
throat block n. gaz tıkama halkası
Sport
nose and throat (ent) n. boğaz
nose and throat (ent) n. burun
nose and throat (ent) n. kulak
Music
throat register n. klarnetin orta ses perdesi
throat singing n. gırtlak müziği
throat singing n. gırtlaktan söyleme
throat singing n. gırtlaktan şarkı söyleme
Entomology
throat botfly (gasterophilus nasalis) n. atın ağzı ve tüylerine yumurta bırakan paslı kırmızımsı tüylü bir sinek
Slang
deep throat n. penisin gırtlağa kadar alınması
throat gag [uk] n. oral sekste kişinin penisinin partnerinin gırtlağından öğürme sesi çıkarması
throat gag [uk] n. oral sekste penisin gırtlağa kadar girmesi
throat gag [uk] n. alkollü içecek
throat gag [uk] n. sert içki
British Slang
throat yogurt n. döl
throat yogurt n. sperm