Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | topraktan oluşan | edaphic adj. |
General | topraktan oluşan | terrigenous adj. |
General | topraktan oluşan | earthborn adj. |
Technical | ||
Technical | topraktan oluşan | terrestrial adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | organik madde ve mineralli topraktan oluşan tanecikli bir orman toprağı | mull n. |
Architecture | ||
Architecture | ev ile küçük ölçekli tarıma ayrılmış topraktan oluşan yarı kırsal arazi | lifestyle block [new zealand] n. |
Apiculture | ||
Apiculture | iğnesiz arıların yuva yaparken saf balmumu yerine kullandığı balmumu, reçine ve bazen topraktan oluşan karışım | cerumen n. |
Environment | ||
Environment | altındaki mineralli topraktan farklı olarak büyük ölçüde organik madde katmanından oluşan humuslu orman toprağı | mor n. |
Geography | ||
Geography | yosunlu topraktan oluşan arazi | turf moss n. |
Geology | ||
Geology | kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası | aquafer n. |
Geology | kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası | aquifer n. |
Geology | kaya, tortu veya topraktan oluşan su geçirir yeraltı tabakasına ait veya ilgili | aquiferous adj. |
Geology | kil ve kalkerli topraktan oluşan | argillo-calcareous adj. |