ulaşmış - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ulaşmış



Sens de "ulaşmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
ulaşmış arrived adj.

Sens de "ulaşmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

Turc Anglais
General
olgunluğa ulaşmış beş yaşında geyik boynuzu a buck of the first head n.
casusluğa başlamadan çok önce gizlenip geniş çapta casusluk faaliyetleri yürüten bir organizasyonda yetkili konuma ulaşmış casus mole n.
hedefe ulaşmış olma ihtimali olan kimse might-have-been n.
hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı bona fide hit n.
üst sınıra ulaşmış capacity adj.
yeni ulaşmış hot adj.
doygunluğa ulaşmış impregnated adj.
olgunluğa ulaşmış seeded adj.
Phrases
eline ulaşmış in receipt of expr.
(bir şey) eline ulaşmış in receipt of (something) expr.
Colloquial
sosyal mevkiine, başarısına veya nüfuzuna sosyal çevresi sayesinde ulaşmış erkek good ol' boy n.
'-e ulaşmış olmak be into v.
(bir sürecin belli bir noktasına kadar) gelmiş/ulaşmış olmak be into v.
'-e kadar ulaşmış/gelmiş olmak be into v.
limitine ulaşmış maxed out adj.
teröristler amacına ulaşmış olur the terrorists will have won expr.
(belli bir noktaya/seviyeye) ulaşmış up to (something) expr.
Idioms
çok hızlı başarıya ulaşmış/ünlü olmuş kişi overnight success n.
eline ulaşmış olmak be in receipt of something v.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak be close to the mark v.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak be close to/near the mark v.
son hızına ulaşmış in overdrive expr.
fakirlikten zenginliğe ulaşmış rags to riches expr.
Politics
seçim sürecinden geçmeden bir makama ulaşmış nonelected adj.
seçim sürecinden geçmeden bir mevkiye ulaşmış nonelected adj.
Tourism
yüksek standarda ulaşmış aşçılık cordon bleu n.
Aeronautic
azami uçuş ağırlığına ulaşmış all up adj.
Parasitology
çoğunlukla konak canlının hücrelerine bağlı olan, besin emme evresine ulaşmış çengelli parazit cephalin n.
Marine Biology
cinsel olgunluğa henüz ulaşmış olup üremek için okyanusa dönmek üzere olan gümüşi yılan balığı silver eel n.
Zoology
cinsel olgunluğa ulaşmış hayvan senior n.
Social Sciences
sınıf bilincine ulaşmış class-conscious adj.
duygusal yoğunluğun zirvesine ulaşmış (kalabalık) orgiastic adj.
Religious
budizm'de en yüksek mertebeye ulaşmış kimse bodhisat n.
Philosophy
(taoculuk) insanlığın ulaşabileceği en yüksek tanrısal hale ulaşmış olan immortal n.
Geology
ileri erozyon aşamasına ulaşmış aged adj.
Sport
dövüş sanatlarında kara kuşak seviyesindeki yeterlilik seviyesine ulaşmış kimse dan n.
Baseball
kaleye güvenle ulaşmış on adj.
kaleye ulaşmış on base adv.
kaleye ulaşmış on adv.