Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | uyku vakti | bedtime n. | ||
Let me tell you a bedtime story. Sana bir uyku vakti hikayesi anlatayım. More Sentences |
||||
Colloquial | uyku vakti | time to sleep expr. | ||
It's time to sleep. Uyku vakti geldi. More Sentences |
||||
Slang | ||||
Slang | uyku vakti | beddy-bye n. | ||
British Slang | ||||
British Slang | uyku vakti | bedfordshire n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü | forenight [scotland] n. |
General | akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü | fore-night n. |