yürürlükte olan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yürürlükte olan



Sens de "yürürlükte olan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
yürürlükte olan current adj.
yürürlükte olan operative adj.
yürürlükte olan effective adj.
yürürlükte olan in effect adj.
yürürlükte olan unabolished adj.
yürürlükte olan good adj.
Trade/Economic
yürürlükte olan current adj.
Food Engineering
yürürlükte olan being in force adj.

Sens de "yürürlükte olan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar maine law n.
(o tarihte) yürürlükte olan then-current adj.
Colloquial
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
Trade/Economic
yürürlükte olan ücret prevailing wage n.
yürürlükte olan sözleşme contract in force n.
Law
bir ülkenin yürürlükte olan kanun ve diğer hukuk kurallarırının bir sistem dahilinde bir arada toplanması compiled statutes n.
Politics
daima yürürlükte olan emir standing order n.
güney afrika cumhuriyeti'nde 1994 yılına kadar yürürlükte olan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika apartheid n.
yürürlükte olan çevre düzenlemeleri final governing standards n.
Insurance
yürürlükte olan sözleşme contract in force n.
yürürlükte olan sigortanın devam etmesi için yapılan işlem renewal n.
Technical
yürürlükte olan mevcut current n.