Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yılmamak | be undaunted by v. |
General | yılmamak | keep v. |
Idioms | ||
Idioms | yılmamak | hold hard [uk] v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | kolay kolay yılmamak | elasticize v. |
General | kolay kolay yılmamak | elasticate v. |
General | kolay kolay yılmamak | elasticise v. |
General | (saldırı veya talihsizlik karşısında) yılmamak | hold up v. |
Phrasals | ||
Phrasals | karşısında yılmamak | stand up to v. |
Idioms | ||
Idioms | yenilgiye rağmen yılmamak | take a licking and keep on ticking v. |
Idioms | küçük aksaklıklardan yılmamak gerekir | stumbling is not falling expr. |
Idioms | küçük zorluklar karşısında hemen yılmamak gerekir | stumbling is not falling expr. |