yanan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yanan



Sens de "yanan" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
yanan n. hokan dil familyasına bağlı bir dil
Linguistics
yanan n. amerikan yerlilerince konuşulan, hokan dil ailesinden gelen, yahi ve yana dillerini kapsayan dil ailesi
Geography
yanan n. kuzeydoğu çin'de bir şehir

Sens de "yanan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yanan burning adj.
General
yanan lit adj.
yanan ablaze adj.
yanan alight adj.
yanan live adj.
yanan blazing adj.
yanan glowing adj.
yanan afire adj.
yanan flaming adj.
yanan aflame adj.
yanan on fire adj.
yanan aflare adj.
yanan lit adj.
yanan aestuous adj.
yanan urent adj.
yanan living adj.
yanan white-hot adj.
yanan quick adj.
yanan molten adj.
yanan ignescent adj.
yanan igniferous [rare] adj.
yanan fiery adj.
yanan fire adj.
yanan searing adj.
yanan in a blaze expr.
Technical
yanan burning adj.
yanan live adj.
Chemistry
yanan comburent adj.

Sens de "yanan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 143 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çabuk yanan/tutuşan inflammable adj.
General
için için yanan ateş smolder n.
için için yanan smoulder n.
yanan şey blaze n.
için için yanan ateş smoulder n.
yanan odun parçası firebrand n.
haşlanarak yanan yara scald n.
yanan orman burning forest n.
sigaranın yanan ucu lighted end of a cigarette n.
için için yanan ateş smouldering fire n.
araba kapısı açılınca yanan lamba courtesy light n.
için için yanan smolder n.
yanan fıçı burning barrel n.
yanan bina burning building n.
yanan lamba veya mumun alevini ya da bıraktığı karbon lekelerini inceleyerek kehanette bulunma lampadomancy n.
yeniden yanan ateş rekindle n.
yavaş yanan kibrit vesuvian n.
çok sıcak yanan ateş hellfire n.
harlı yanan ateş hellfire n.
yanan odun parçası brand n.
yanan mumdan akan erimiş mum guttering n.
yanan odun parçası chunk n.
yanan mumun dibi doup [scotland] n.
yanan mumun dibi dowp [scotland] n.
yanan konyağın içindeki üzümlerin yakalanıp kızgınken yutulduğu bir oyun flapdragon n.
vurarak yanan kibrit percussion match n.
hafifçe vurmayla yanan toz percussion powder n.
oyuncuların üzüm veya diğer atıştırmalıkları yanan brendiden alarak yemeye çalıştığı bir oyun snapdragon n.
oyuncuların üzüm gibi atıştırmalıkları yanan brendiden alarak yemeye çalıştığı bir oyun flapdragon n.
gürültülü bir şekilde dert yanan kimse squawker n.
lamba aracılığıyla yanan lamplit adj.
ateş içinde yanan alight adj.
için için yanan smoldered adj.
için için yanan smouldered adj.
cayır cayır yanan blazing adj.
tutkuyla yanan alow [dialect] adj.
tutkuyla yanan alowe [dialect] adj.
yukarıya doğru yanan upburning adj.
yukarıya doğru yanan (ışık) upflashing adj.
yüreği yanan lovesick adj.
yüreği yanan love-sick adj.
sürekli dert yanan peevish adj.
zor yanan fire-resistant adj.
zor yanan fire-resisting adj.
zor yanan fire-resistive adj.
parlak şekilde yanan flaring adj.
titrek şekilde yanan flaring adj.
yavaş yavaş yanan smouldering [uk] adj.
köz halinde yanan smouldering [uk] adj.
yavaş yavaş yanan smouldry adj.
köz halinde yanan smouldry adj.
(ateş) yavaş yavaş yanan soft adj.
yanan bir şekilde in adv.
canı hafifçe yanan çocuğa söylenen bir teselli ifadesi diddums [uk] interj.
alevler içinde yanan in a blaze expr.
Phrasals
yanan bir şeyi söndürmek snub out v.
(sigaranın, puronun yanan ucunu) basıp söndürmek snub out v.
Proverb
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer once burnt twice shy
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer a burnt child dreads the fire
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer once bitten twice shy
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş a burnt child dreads the fire
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş once burned twice shy
Colloquial
sonra içmek üzere sigaranın (yanan) ucunu koparmak clip a butt v.
yanan sigaranın ucunu koparmak clip a butt v.
Idioms
cayır cayır yanan bir cehennem blazing inferno n.
yanan ateşi körüklemek add to the fire/flames v.
yanan ateşi körüklemek fuel to the fire/flames v.
Technical
altında ateş yanan raylar üzerinden kurutma raflarının geçtiği kurutma fırını track oven n.
belirtilen şartlar altında yanan elektrik kablolarında duman yoğunluğunun ölçülmesi measurement of smoke density of electric cables burning under defined conditions n.
için için yanan sigara smoldering cigarette n.
için için yanan sigara smouldering cigarette n.
kolayca yanan ahşap touchwood n.
sürtünme ile yanan kibrit friction match n.
yavaş yanan kibrit slow-match n.
yavaş yanan kibrit lunt n.
yanan kablonun duman yoğunluğu smoke density of burning cable n.
yanan kablolardan yayılan duman yoğunluğunun ölçülmesi measurement of the density smoke emitted from burning cables n.
zor yanan yakıt hard-to-burn fuel n.
yanan yakıt tabakası bed n.
yanan yüzeye sıkılan yangın söndürücü katmanı blanket n.
yanan kömür tepsisi brasero n.
ısıya veya yanan bir maddeye maruz kalma burning n.
ocaktaki yanan yakıtın üzerinden geçmesi sağlanan hava akımı overdraft n.
(ocakta, fırında) yanan yakıt fire n.
elektrik kıvılcımı ile yanan bir cihazı bulunan gaz yakıcı flash burner n.
temiz yanan clean-burning adj.
yavaş yanan slow-burning adj.
Computer
yanan tel live wire n.
Electric
sürekli yanan (elektrik arkı) free-burning adj.
Textile
üzerinde söndürülen ve yanan sigaraya karşı dayanıklılık resistance to stubbed and burning cigarettes n.
Lighting
harekete duyarlı olarak yanan lamba motion sensor light n.
harekete duyarlı olarak yanan lamba motion light n.
içi boş dairesel fitille yanan bir lamba argand n.
içi boş dairesel fitille yanan bir lamba argand lamp n.
Woodworking
yanan sigara smouldering cigarette n.
yanma kaynağı olarak için için yanan sigara smouldering cigarette as an ignition source n.
Automotive
motorlu taşıtın arkasında aracın geri geri gittiğini göstermek için yanan ışık back-up light n.
motorlu taşıtın arkasında aracın geri geri gittiğini göstermek için yanan ışık reversing light n.
Aeronautic
açık havada yanan atık gaz alevi flare n.
Marine
gemi demirlendiğinde yanan ışık riding lamp n.
gemi demirlendiğinde yanan ışık riding light n.
iskele baş omuzluğunda yanan kırmızı ışık sidelight n.
sancak baş omuzluğunda yanan yeşil ışık sidelight n.
Mining
alevsiz yanan kömür blind coal n.
Medical
yanan ağız sendromu burning mouth syndrome n.
Dentistry
yanan ağız sendromu glossalgia n.
yanan ağız sendromu glossodynia n.
Physiology
alev alev yanan aroused adj.
Chemistry
nispeten yavaş yanan selüloz asetat triacetate n.
nispeten yavaş yanan selüloz asetat cellulose triacetate n.
Biochemistry
oksihidrojen gaz akımı ile yanan kirecin oluşturduğu ışığı kullanmak üzere tasarlanan bir mikroskop türü oxyhydrogen microscope n.
Botanic
pasifiğe özgü, mum gibi yanan ceviz benzeri bir meyve candle nut n.
bazı pasifik adalarına özgü kurusu mum gibi yanan ceviz benzeri meyve candleberry n.
batı hint adaları'nda yetişen, odunu çabuk yanan bir ağaç poison ash (amyris balsamifera) n.
yanan çalı kochia scoparia n.
yanan çalı bassia scoparia n.
yanan çalı summer cypress n.
yanan çalı fire bush n.
yanan çalı fire-bush n.
yanan çalı mexican fire plant n.
yanan çalı mexican fireweed n.
Tobacco
sigaranın yanan ucu corn n.
Social Sciences
ateşte tamamen yanan kurban hurban n.
Linguistics
yahiler tarafından konuşulan yanan dili yahi n.
History
(ku klux klan tarafından kullanılan) yanan haç sembolü fire cross n.
Religious
yanan kömürlere bakılarak yapılan kehanet anthracomancy n.
(eski ahit'te) yanan çalı burning bush n.
ku klux klan'ın sembolü olan yanan haç fiery cross n.
Environment
sazlıkta yanan ateş prairie fire n.
Meteorology
yanan mühimmat ve/veya mevcut konveksiyon akımları nedeniyle duman bulutlarının hızla yükselmesi pillaring n.
Geology
yanan kömür seviyesinin azalarak demir cevherini kömürleştirmesiyle oluşan bir tür çelik native steel n.
Military
tepe mazgalı benzeri açıklıklardan düşmanların üzerine yanan veya erimiş madde dökme machicolation n.
yanan itici gazların oluşturduğu ışık veya parlamaların miktarını azaltmak için silah ağzına eklenen cihaz flash suppressor n.
çabuk yanan (fitil) quick-match adj.
Hunting
nispeten az dumanla yanan bir patlayıcı markası ballistite® n.
Music
yanan meşalelerin taşındığı yılan dansı torch dance n.
Archaic
yanan meşale brand n.
yanan odun parçası brond n.
Slang
pişirme sırasında yanan şey crispy critter n.
yanan sigaranın (esrarlı sigaranın) dumanını burnundan çekme nose hit n.
Star Wars
yanan ay sıradağı burning moon range n.
yanan yol burning way n.
yanan rıhtım the burning deck n.